Hâlâ birileri Barzani'yle gurur duyuyor mu?
Barzani, 25 Eylül'de yapacakları bağımsızlık referandumunun tüm halkın kararı olduğunu iddia ediyor.
"Hiç kimse bizi bağımsızlık ile ödüllendirmeyecek. Biz 100 yıldır bağımsızlık için mücadele ediyoruz... Bağımsızlığımız için bedeller ödemeye hazırız" diyor.
BM başta olmak üzere bir çok ülke 25 Eylül'de yapılacak bağımsızlık referandumunun bölgeye istikrarsızlık getireceği gerekçesiyle iptalini istedi.
Barzani bu önerileri "verilen sözlerin tutulmadığı" gerekçesiyle reddetti.
Dün Barzani'yi besleyenleri, bugün Barzani tanımıyor!
Atalar boşuna 'beslenen kargalar her zaman göz oyar' dememişler!
Barzani'yi Diyarbakır'a kim davet etmişti?
AKP hükümeti, bağımsızlık referandumu aşamasında "yapma Barzani... ayıp oluyor" demesine karşın Barzani'nin dünkü velinimeti dahil hiç kimseyi dinlediği yoktur.
Dilinin ucuyla ABD de Barzani'ye benzer bir çağrıda bulunmuştu!
Barzani'yi bu aşamaya başta AKP olmak üzere ABD ve İsrail getirmiştir.
Hatırlayalım beş yıl önce Barzani, Şivan Perver ile birlikte AKP iktidarı tarafından Diyarbakır'a davet edilmişti.
Barzani, Diyarbakır ile Kerkük arasında ilişki kurmasına rağmen bu davet gerçekleşmişti!
Yine hatırlanırsa FETÖ de o tarihlerde Türkiye'ye davet edilmişti!
Diyarbakır'da Barzani'yle toplu nikâh törenlerine Erdoğan da katılmışlardı.
Tayyip Erdoğan'ın tören sırasında önce kendi üzerine sonra da Barzani'nin üzerine dökülen konfetileri temizlediğini gösteren görüntüler medyaya düşmüştü.
Erdoğan'ın Mesud Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani için ziyaret sırasında söyledikleri de oldukça dikkat çekmişti.
Erdoğan "Allah'a, dine, İslam dininin önderine inanmış Müslüman milletinde nasıl ki doğruluk dürüstlük ve sadakat varsa bütün bu özellikler Molla Mustafa Barzani'de de vardı" demişti.
Türkiye hâlâ Barzani'yle gurur duyuyor mu?
Diyarbakır'da Barzani ve Şivan Perver ile miting yapılmış, otobüsün üstünde onunla birlikte "megri megri" şarkısı dinlenmişti.
Bu da yetmemiş, AKP'nin kurultayına Barzani'yi davet edilmiş ve onun için "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye slogan attırılmıştı.
Referandum sırasında AKP birden Barzani'yi tekrar Türkiye'ye davet etti. Türkiye'ye geldiğinde de devlet başkanı gibi karşılama töreni düzenlettirdi.
Sözde Kürdistan bayrağı o törenler sırasında göndere çekildi.
Hem ekonomik hem de siyasal anlamda Barzani'yi hem Türkiye'de hem de Kuzey Irak'ta, güçlendiren ve meşrulaştıran AKP iktidarı olmuştur.
AKP iktidarının destekleyip, besleyip büyüttüğü ve meşrulaştırdığı, Barzani de Kerkük'e el koydu.
Tıpkı her istediğini alan FETÖ gibi Barzani de Kerkük'ü aldı ve Kürdistan'ın kalbi ilan etti!
İsrail'in Barzani'ye olan desteği tamdır!
İsrail Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan, PKK'yı terör örgütü olarak görmediklerini açıkladı.
Golan, Irak, Suriye, Türkiye ve İran'ı kapsayan "Büyük Kürdistan"ı desteklediğini PKK'yı terör örgütü olarak görmediklerini açıkladı.
Golan "PKK bizim için terör organizasyonu değil, İsrail'in dış politikasına hizmet eden araçtır" anlamına gelen sözler etti.
Golan, Kuzey Irak'ta 25 Eylül'de yapılacak referandum ile ilgili olarak da "Tüm Kürtlerin katılımıyla Büyük Kürdistan kurulmalıdır." açıklamasında bulundu.
Netanyahu ise Golan'da bir hafta sonra Kürt halkının kendilerine ait bir devlet elde etme yönündeki meşru çabalarını desteklediklerini açıkladı.
Tehdidi zamanında görememek!
Barzani'nin her şeyi göze alarak yapacağı anlaşılan 25 Eylül "bağımsızlık referandumu" başta Türkiye olmak üzere bütün bölge ülkelerine yönelik bir meydan okumadır.
Kerkük'ün referanduma dahil edilmesi ise temelde Türk Cumhuriyeti'ne karşı açılmış bir savaştır.
Hiç kimsenin hiç kuşkusu olmasın ki, bugün Kerkük ve Türkmen illeri üzerinde bağımsız bir devlet talep edenler yarın Türkiye'nin Güneydoğusu üzerinde aynı hakkı talep edeceklerdir.
T.C.'ye yönelik hiç bir tehdidi zamanında göremeyen bir iktidar ülkeyi yönetiyor!
Stratejik körlükle malul bir iktidar!