Hak-hukuk tanımayan Batı siyaseti!
Geçen hafta ülkemize gelen Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, soykırım iftirasıyla ilgili olarak şöyle konuştu:
Hollande: “Bu yıl, Birinci Dünya Savaşı’nın 100. Yılı. Sonra 2015 olacak... Fransa’da 2008’de bir kanun oylandı ve hukuka geçti. Soykırımın inkarını cezai müeyyideye bağlıyor. Dolayısıyla, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde bu hukukun da en iyi şekilde uygulanması gerekecek.”
Gül’ün cevabı ise şöyle: “100 yıl önce yaşanmış acıları bugüne taşımak doğru olmaz. O zaman sadece Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarının değil, Müslüman Türk vatandaşlarının da çok büyük acıları olmuştur. Balkanlardan 3 milyon insan tükene tükene Türkiye’ye zor ulaşmıştır.” (27.01.2014 Sözcü)
Sanki haksızmışız da, mazur görülmek isteniyormuş gibi bir ifade. KEİ toplantısı için Erivan’a giden Davutoğlu’nun, yanlış ve haksız, özür diler gibi anlaşılacak, “tehcir insanlık dışıydı” demesi gibi.
Daha sonra Fransa Adalet Bakanı şu açıklamayı yaptı: Christiane Taubira, hükümetin soykırım iddialarının inkârını önlemek için yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını kaydetti. (Cihan, 30.01.2014)
Ülkemizde bile bizi tehdit eden, daha dün ve halen; Cezayir, Ruanda, Mali, Libya ve Orta Afrika’da milyonlarca insana acımasızca katliam ve soykırım uygulayan emperyalist Fransa değil mi? Aynen asırlardır yaptıkları gibi. Bu utanmaz sömürgeci siyasete, önce kendi yargı kararlarıyla cevap verelim.
Fransa yargısı: Fransa, 31 Ocak 2012’de, hem Ulusal Meclis hem de Senato’da, 1915 olaylarının ’soykırım’olmadığı yönündeki ifadelerin suç sayılmasını öngören bir yasayı kabul etmişti. Bu yasa, 28 Şubat 2012’de Anayasa Konseyi tarafından Anayasa’ya aykırı görülerek iptal edildi. Demek ki, Konsey’in kararına göre “soykırımı” inkar etmek suç sayılmaz ve Fransız Anayasası’na da aykırıdır. Ermeni iftiraları konusunda diğer uluslararası ve yüksek yargı kararlarına da bakalım:
ABD yargısı: ABD Federal 9. Temyiz Mahkemesi, 1915 olaylarında ölen Ermenilerin mirasçılarının, kendilerine ödeme yapılması için sigorta şirketlerine dava açamayacağına hükmetti. San Francisco’daki ABD Federal 9’uncu Temyiz Mahkemesi, California Eyaleti Meclisi tarafından 11 yıl önce, 2000’de kabul edilen ve 1915 olaylarında ölen Ermenilerin mirasçılarına, sigorta şirketlerine karşı dava açma yetkisini veren yasayı bozdu. Mahkemenin kararında, “Anayasa’nın, federal hükümete, dışişlerini idare etmede tek yetkiyi verdiği” kaydedilerek, “Dışişleri doktrinine göre, bu münhasır federal yetkiye müdahale eden eyalet yasaları etkisizdir” ifadesi kullanıldı. Kararda, federal hükümetin bir politika oluşturmadığı konularda bile, eyalet mahkemelerinin, dış ilişkileri etkileyebilecek meseleleri ele alma yetkisine sahip olmadığı belirtildi. Konu, doğrudan olmasa bile, 1915 yılı olaylarıyla ilgili diğer davaları da etkileme ve emsal gösterilme potansiyeli taşıdığından, dolaylı olarak Türkiye açısından da önem taşıyor.(Hürriyet,24 Şubat 2012)
AB yargısı: Merkezi Fransa’da bulunan Avrupa-Ermeni Derneği ile Gregoire ve Suzanne Krikorian adlı Ermeni kökenli iki Fransız vatandaşı, Avrupa Adalet Divanı’na başvurarak; AB’nin, Türkiye ile yürüttüğü üyelik görüşmelerini durdurmasını istemiştir. Gerekçe olarak, Avrupa Parlamentosu’nun “Türkiye, Ermeni soykırımını tanımalı” kararları aldığını, bunun bütün AB organlarını bağladığını, Türkiye “soykırımı” kabul etmeden müzakerelerin yapılamayacağını iddia etmiştir. Konuyu inceleyen Adalet Divanı özetle; “1987’de alınan AP kararının siyasi nitelik taşıdığı, hukuki alanda hiçbir geçerliliğinin olamayacağı” kararını vermiştir. Bu karar, Avrupa Parlamentosu’nun kararının “siyasi” olduğunun tescili anlamına gelirken, bu konuda açılan ve açılacak diğer davalara da emsal olacak. (ABHaber, 25-02-2005)
İsviçre yargısı: sviçre, Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan bir kanun çıkardı. İsviçre’de verdiği konferanslarda, 1915 olaylarına ’soykırım’ denilmesinin ’uluslararası yalan’ olduğunu söyleyen Doğu Perinçek, mahkemeye verildi. Lozan Mahkemesi’nde mahkum olan Perinçek kararı, İsviçre Federal Mahkemesi’ne götürdü. Talebi burada reddedildi. Davayı AİHM’e taşıdı. Konuyu inceleyen AİHM, Perinçek’i haklı, İsviçre’yi haksız buldu. Karar gerekçesinde, davanın özüyle ilgili çok önemli hususlara yer verildi. Mahkeme; “soykırım kavramı, net ve kesin olarak hukuki bir kavramdır. Eylemin bir grubun bir kısım üyelerini değil, tamamını tahrip etmek kastıyla yapılmış olması gerekir. ’Soykırım’çok dar anlamlı hukuki bir kavramdır. Dahası ispatı zordur” yorumunu yaptı. Bu kapsamda BM İnsan Hakları Komisyon ve İspanya Anayasa Mahkemesi ile Fransa Anayasa Konseyi’nin kararları hatırlatıldı. (17 Aralık 2013)
SONUÇ: Ermeniciler, 1. Dünya Savaşı sırasında, öncesinde ve sonrasında 523 bin masum sivil Müslüman Türk’ü katletti... Düşman saflarında, kendi devletiyle savaştı. Bu ihanet ve haklılığımızı gösteren bunca uluslararası yargı kararları ortada iken, hâlâ ülkemizi savunamayışımızın bir izahı olabilir mi? Hukuk tanımayan emperyalistlerin cesaret kaynağı bu olamaz mı?