"Güvenli bölge" tampon bölge olacak!

Barış Pınarı Harekâtı planlandığı gibi devam ederken, siyasi hedefin ne olduğu konusunda önemli uyarılar var. İlk uyarı Nejat Eslen'den geldi. Eslen, "Türkiye'nin Suriye ile ilgili öncelikli siyasi amacı PKK/YPG ile mücadele olmalıdır. Bu da ABD ile değil, Suriye'nin meşru yönetimi ile diyaloğu ve gayret birliğini gerektirir" diye yazdı.

Tayyip Erdoğan ise siyasi hedefin, harekât bölgesinde güvenli bölge oluşturarak, Suriyelilerin bir milyonunu buraya yerleştirmek olduğunu söylüyor. Harekâtın, ABD ile uzlaşarak yapıldığı da herkesin malumu...

İkinci uyarı da Doğu Perinçek'ten. Perinçek, "Hedef, PKK'nın imha edilmesi olmalıdır. Güvenli bölge hedefi, PKK'nın kökünü kazıma fırsatının harcanması anlamına gelmektedir. Güvenli bölge hedefi, PKK'yı bitirmiyor. PKK terör örgütünü 30-40 kilometre geriye sürüyor. PKK bu kez de güvenli bölgenin güneyinde varlığının sürdürecektir. Peki o zaman ne yapılacaktır? Güvenli bölgenin de güvenli bölgesi mi kurulacaktır? Gündeme bu kez de daha güneyde ikinci bir güvenli bölge kurulması mı gelecektir?" dedi.

***

Biz harekât başlamadan çok önce, güvenli bölge hedefinin doğru olmadığını, bunun PYD devletini kabul anlamına geldiğini yazdık. Fakat şu bir gerçek ki Amerika ile uzlaşmaya varmadan harekât yapmak fiilen mümkün olsa da bu karar çok daha büyük riskleri göze almayı gerektirirdi.

Şimdi de büyük riskler var. Mesela Enis User diyor ki, "Ortaya çıkan tablo şu: Harekâta rağmen, Suriye'nin doğusu Kuzey Irak ile birleştirilip Kürdistan devleti kurulacak. 'Türkiye'nin güvenlik sorunu'na tedbir olarak da arada Sünni Arapların yerleştirileceği bir tampon bölge oluşturulacak. Böylece Esad'dan da intikam alınmış olacak... Kılıçdaroğlu, 'Erdoğan hala BOP'un eşbaşkanı,' derken bunu mu kastetti acaba?"

İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan da "Sayın Cumhurbaşkanı, 2018 yılının Ocak ayında 'Biz terör koridoruna karşıyız, Kürt koridoruna karşı değiliz' şeklinde bir cümle kullandı. Bu açıklamalar 'başımıza geleceklerin kabullenildiğinin işareti miydi?' diye de düşünmek durumunda kaldım." dedi.

Fırat'ın doğusunda siyasi bir oluşumun çıkma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret eden Erozan, "Bu bir risktir. Bunu geçmişte 36. paralelde Irak Kürdistan Otonom Bölgesi ile yaşadık. Şu anda operasyonun yürütüldüğü 37. Paralelin neye gebe olduğu konusunda kaygılarımız var. Güvenli bölge olarak adlandırılan bugünkü bölgenin bir tampon bölgeye dönüşmesi riski var. Bizim için güvenli olan bölgenin başkaları için korunma kuşağına dönüşme durumu vardır." diye konuştu.

***

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında Saray'da yapılan Barış Pınarı Harekatı Koordinasyon Toplantısı'na AKP'li yöneticilerin de katılması, askeri başarının iç siyaset malzemesi haline getirileceğini gösteriyor.

Erdoğan da böyle bir zamanda, Sırbistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalar sırasında "Adı Millet İttifakı ama milletten nasibini almamış ittifakın zayıflaması, parçalanması çok çok önemli" dedi!

***

Washington Post ise 40 kadar IŞİD liderinin bölgedeki ABD üslerine götürüldüğünü yazdı. Bu 40 kişi, IŞİD'i yöneten istihbarat elemanları olsa gerek!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Gülnur Aybet, Suriye'nin kuzeydoğusunda bulunan ve IŞİD militanlarının tutulduğu en büyük kampın Barış Pınarı Harekâtı'nın kapsamı dışında olduğunu söyledi.

BBC, bu açıklamaya ek olarak, "Suriye'nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri'nin elinde bulunan alanda IŞİD militanlarının tutulduğu en büyük kamp El Hol'da bulunuyor. Mardin'in Nusaybin ilçesinin güneyinde, Suriye'nin Haseke şehrinin doğusunda yer alan bu kampın Türkiye sınırına uzaklığı ise 100 kilometre." bilgisini verdi!

"Oyun içinde oyun"un göstergeleri bunlar!

Yazarın Diğer Yazıları