Güney Doğu’da politikacılara hiç güvenilmez
Yıllarca bu bölge insanını kandırmıştır politikacılar. Seçim öncesi bölgeye gelen politikacılar bol bol vaatlerde bulunmuşlar ve seçim sonrası bu vaatler tozpembe hayal olarak kalmıştır.
Sigara paketine yazılan isteklerin ömrü 20 adet sigaranın bitmesiyle tükenmiştir.
4-5 yıl boyunca bir daha bu politikacıların yüzünü gören olmamıştır.
Aradan geçen yıllar Demirel ve Çiller’in herkese 2 anahtar sözünü gündeme getirdi. Halk bir kez daha politikacılara inandı ve oy verdi.
Bırakın bir ev bir araba anahtarına sahip olmayı, bu geçen sürede eldeki hazır anahtarlar da kredi kartı borcu yüzünden icra ile kaptırıldı.
Sonra AKP çıktı ortaya.
Kimseye ne ev, ne araba sözü verdi.
Verdiği tek vaat yardımdı.
AKP sözünde durdu.
Bol miktarda kömür makarna dağıttı. Seçim döneminde ise çamaşır makinası ve buzdolabı verdi.
Yıllardır politikacıların yalanlarından bıkan halk sözünde duran AKP’yi çok sevdi.
Sevmekte haklılar da.
AKP’nin iktidar süresince ne kömürleri ne de gıda paketleri eksik olmadı.
İşte AKP’nin Güney Doğu’da başarısının gerçek nedeni budur:
Sözünde durmak!
Şimdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ortaya çıktı ve ilginç bir vaat ortaya attı:
Halk vaatlere kanmaz
Ev kadınlarına 600 TL maaş.
Kılıçdaroğlu’na göre, CHP iktidarında eşler kahvede çay içmek için karılarından para isteyecekler.
Kılıçdaroğlu’nun bu vaadi oldukça iddialı.
Türk ekonomisi ne kadar kaldırır bilinmez. Bunun için hesap kitap yapmak lazım. Kaba bir hesapla biraz zor görünüyor.
Belki de Kılıçdaroğlu’nun kafasında iktisatçıları ikna edecek bir formül vardır ama buna halk inanmaz.
Çünkü bu halk öyle büyük vaatlere kanmaması gerektiğini çok iyi öğrendi.
Bu nedenle Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu politikasının oya dönüşme olasılığı bana göre yok.
Bu rakam 600 TL değil de 150 TL olsaydı inanırdı. Ama 600 TL hem halk için hem bu ülke gerçekleri için büyük bir vaat.
Buraya kadar yazdıklarım politika dünyasından..
Sadaka kültürü yayıldı
Bir de gerçeklerin dünyası var.
Politikacıların bir halkın dünyasını nasıl sosyolojik olarak değiştirdikleri gerçeği.
Türkiye tarihinde bütün politikacılar halka sadaka kültürünü vermiştir.
Bu nedenledir ki, 7’den 70’e hepimizin ağzından hemen hemen her şeye “Allah razı olsun” cümlesi çıkar.
Eskiden bu duayı sadece dilenen yahut yardıma muhtaç olan aciz insanlardan duyardık. Şimdi neredeyse 70 milyon ülkenin 50 milyonundan duyuyoruz.
Politikacılar ortaya büyük bir sadaka kültürü vermişlerdir.
İş verme, kömür ve gıda paketi ver. Sigorta yaptırma, yeşil kart ver.
Sonra Allah razı olsun!
Acaba Allah bu gidişattan ne kadar razı ki?