Göçler ve TSK'nın millî ordu niteliği...

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, tahıl anlaşması hakkında konuşurken, "Küresel gıda sorunu, göçü de tetikleyebilecek noktada. Afrika''dan Avrupa''ya ve Türkiye''ye ciddi göç dalgasını beraberinde getirebilir. Bu bakımdan sorunun çözüme gidiyor olması önemli." dedi...
Eski Pentagon Müsteşarı Dov S. Zakheim ise tahıl krizinin çözümü konusunda arabuluculuk yapan Recep Tayyip Erdoğan''ın Nobel Barış Ödülü''ne aday gösterilmeyi hak ettiğini söyledi.
Rusya''nın Ukrayna tahılına yönelik yaptığı engelleme sonucu 22 milyon ton tahılın sevk edilemediğini ve Rusya ile Kiev arasında mayınların temizlenmesi konusunda anlaşmazlıklar yaşandığını belirten Zakheim, "Bu çıkmazın sonucunda uluslararası gıda fiyatları fırladı ve milyonlarca insan açlık tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Bu da Avrupa''ya yeni bir kitlesel göç riskini doğuruyordu. Bu anlaşma tam bir cankurtaran." diye yazdı.
***
ABD''nin Suriye''de iç savaş çıkarmasına lojistik destek vermek, Suriyeli gruplara "eğit ve donat" programı uygulamak, Libya''nın bombalanmasına da katkı sunmak gibi politikalar ne olacak? Pentagon müsteşarının umurunda değil herhalde...
Aslında, Ukrayna''daki savaş ile birlikte, tahıl sevkiyatının durması, küresel göç politikaları tasarımından bağımsız değil gibi görünüyor...
Göçler, küresel iklim değişikliğine bağlanıyor ama şu andaki asıl etken açlık tehdidi ve iç savaşlardır... Meselâ Suriye''de iç savaşı planlayan ve bunun için Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt''i kullanan ABD''dir. Rusya-Ukrayna krizinin arka planında da başlangıç olarak ABD''nin Rusya''yı kuşatma projesi vardır.
***
Bu arada, dünyanın en önemli dergilerinden The Lancet''te yayınlanan bir araştırmada, önümüzdeki dönemde Kanada, Türkiye ve İsveç''in en fazla göç alan üç ülke olacağı öngörüldü!
Tıp dergisi, kendi alanına doğrudan girmeyen bir konuda neden araştırma yayınlar bilemiyorum ama Avrupa Birliği''nin "göç dalgasını Türkiye içinde durdurmak" kararlılığına göre bu tahminde bulunulduğu anlaşılıyor...
Türkiye ise Suriye ve İran sınırından sonra Ermenistan sınırındaki mayınları da temizleterek, yeni göç dalgaları için zemin hazırlıyor...
***
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, aynı konuşmada, "TSK, anayasa çerçevesinde milletin emrinde, görevinin başındadır" dedi.
Sınırlar, göçmenlere açılmış; Suriyeliler yetmemiş, Afgan ordusunun askerleri de kabul edilmiş, Pakistan ile çifte vatandaşlık anlaşması görüşülüyor, belki de imzalandı, kamuoyuna bilgi verilmiyor... Erdoğan, "Gönül coğrafyamızdaki herkese kapılarımız açıktır" diyerek Türkiye''nin nüfus yapısını değiştirmek yolunda mesafe alıyor.
Türkiye gibi bir ülkenin demografik yapısını değiştirmek, Batı tarafından ödüllendirilecek bir durumdur. Zira Malazgirt Savaşı''ndan beri Türkleri Anadolu''dan atmaya çalışıyorlar ama başaramadılar. Şimdi göçler yoluyla Türkiye''nin millî devlet karakterini bozarak sonuç almaya çabalıyorlar.
***
Küresel gıda krizini çözmek, Afrika''dan Avrupa''ya ve Türkiye''ye ciddi göç dalgasını şimdilik durduracaksa, bu durum Batı''nın işine gelmez...
Tabii millî devletin millî ordusu olur. TSK da milletin ordusudur. Yalnız, bu gidişle bir Arap ülkesi haline gelecek olan Türkiye''nin ordusunun da millî ordu yapısı bozulmaz mı? Öyle ya vatandaş yaptığınız veya yapacağınız kitleler, hayatın har alanında var olacaklar, askerlik de yapacaklar, subay, astsubay da olacaklar değil mi?
Bunun dışında FETÖ''nün TSK kadrolarını ele geçirmesi gibi süreçler da uygulanıyor. Şimdi başka cemaatler, aynı yöntemleri kullanıyor.
AKP Tunceli İl Başkanı Sercan Özaydın ve beraberindeki heyet ise Gedikler Jandarma Karakolu''nda askerî törenle karşılanabiliyor!
Millî ordu niteliği böyle mi muhafaza edilecek?

Yazarın Diğer Yazıları