“Gizli Protokol(!)”müş...
Daha önce bu köşede 17 Nisan 2015 tarihli Hürriyet’in Yalçın Bayer’e ait köşesinde Halil Uçar isimli bir vatandaşın, “Trakya’da gizli bir el” başlıklı endişelerini sizlerle paylaşmıştık.
Vatandaşın anlattığına göre “Gizli bir el” Trakya’da çiftçilerin elinden toprakları üçüne beşine bakmadan satın alıyormuş. Bu “gizli el” daha önceden de Trakya’daki devlet arazilerini satın almış.
Fotoğraf bu ise, işin içinde siyaset de bürokrasi de mutlaka vardır ve vatandaş bürokrasi-siyaset eliyle dolandırılmaktadır, demek zorundayız.
Nitekim...
Türkiye’nin Mimar ve Mühendisleri, AKP’nin, “Kanal İstanbul” projesine dikkat çekip, Trakya’da toprağın altında 9 trilyon dolarlık petrol var. Kanal İstanbul Projesi’ni üstlenen firma 49 yıllığına Türk milletine ait bu imkânları yabancılara vermiş olacak, uyarısında bulunup milletin malına sahip çıkmak için feryat ediyor.
Trakya’da bu dolaplar dönerken artık “Yandaş” olmuş Habertürk’te Murat Bardakçıoğlu “Tarihçi” kimliğini öne çıkartarak “Lozan’ın gizli maddelerinden” söz edip, döktürüyor:
MADDE 7: Türkiye 24 Nisan 2023 tarihi itibariyle bütün yer altı servetlerini ve doğal kaynaklarını kullanma hakkından feragat edecek, bu hak anlaşmada imza sahibi olan diğer memleketlerin olacaktır. İş bu maddeye ormanlar, madenler ve bütün enerji kaynakları da istisnasız dahildir.
Bendeniz, anlaşmaya taraf olan bir Avrupa ülkesinin devlet kasasında muhafaza edilen bu gizli protokolü, yani Lozan’ın bilinmeyen maddelerini bundan senelerce önce çok güçlü bir dostumun vasıtası ile okuyup notlar alma bahtiyarlığına erişmiş nâdir kişilerden biriyim. Ama, yıllardır muhafaza ettiğim bu tarihî sır zamanla bana son derece ağır gelmeye başladı, taşıyamaz oldum ve bir başlangıç olarak, bazı maddeleri sizlerle paylaşmaya karar verdim... Bu kararı almamın ardında hem tarihe ve gerçeklere hizmet arzusu, hem de bir gazeteci sıfatıyla Lozan’ın aslını yayınlama önceliğine sahip bulunma hissi vardı...
Bu iddialara Sinan Meydan’ın cevabı şöyledir:
“Lozan’da “Gizli Protokol” diye bir şey imzalanmamıştır. Bu, “İngiliz İstihbaratının Türkiye görevlisi” olan Kadir Mısıroğlu adlı bir cumhuriyet düşmanı “yobazın” uydurmasıdır.
Lozan’da “petrollerin ve madenlerin 2023’e kadar çıkarılmaması” diye bir madde yoktur. Nitekim 1923-1950 arasında Türkiye Cumhuriyeti, madenlerini çıkarmış, işletmiş ve satmıştır. Bu amaçla bizzat Atatürk ETİBANK’ı kurdurmuştur. Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA)’nın kuruluş amacı da madenleri bulup, çıkarmaktır. Türkiye Atatürk döneminde maden sanayisine dayanan ağır demir-çelik sanayisini kurmuştur. Örneğin Karabük Demir Çelik Kombinası kurulmuştur. Türkiye Atatürk döneminde, bazı madenlerin çıkarılıp işlenmesi konusunda dünya liderliğine yükselmiştir. Bazı madenlerin işlenmesinde artış yüzde 600 kadardır.”
Gerçek ne, anlatılan ne...
Yabancılarla kol kola girmiş kendi ülkesini yağmalayan ve yağmalatan bir dönemin şahitleriyiz...
Türkiye, “Türkiye’yi satanların sahiplenildiği, Türkiye’yi kurtaranların ve Türk milletine ait olan yer altı ve yer üstü servete sahip çıkanların itibarsızlaştırıldığı” acayip günler yaşıyor...
Sadece madenlerimiz mi!
Yunanlar ada ve kayalıklar dahil 152 toprak parçamızı işgal etti de bu hükümetin ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakanı, ne Dışişleri Bakanı bırakınız adaları geri almayı, “Ayıp ettiniz” bile demedi, diyemediler...
“Gizli Protokol”müş...
Asıl “Gizli Protokol” kokusu vatanı karış karış gezen şimdiki ayaklardan geliyor...