Elçin Mercan, 57 köşe yazarına bir mesaj göndermiş.Mesajdaki bakış açısı önemli.. Kısaltarak veriyorum:
“Biliyorsunuz ülkemizde yeni bir yargı kolu gelişti: ‘Tatmin olmak!’ Eğer Cumhurbaşkanı, Başbakan veya bakanlar tatmin oluyorsa savcılık ve mahkemelere gerek kalmıyor. Kayseri Büyük Şehir Belediye Başkanı ve ÖSYM Başkanı’nın bir oturuşta tatmin etmesi gibi bir durum acaba iki yıldır savcılık aşamasında bulunan Deniz Feneri’nde Zahit Akman, Zekeriya Karaman için veya Hrant Dink suikastinde sorumluluğu bulunan emniyetçiler için de söz konusu oldu mu?
Merak ettiğim bir diğer husus da Türkiye’nin kamu görevlilerinin AİHM’de mahkûm olduğu davalarda Gül veya Çiçek mahkemeye ‘Biz tatmin olduk, bir sorun yok’ diyebiliyor mu?”
***
Bu arada eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in gözaltına alınması görüntüleri basına verildi! Akıllarınca milletvekili aday adayı olan Cihaner’i yıpratacaklar!
Görülüyor ki, Cihaner’e şiddet uygulanmış!
Peki böyle bir tablo hangi ülkelerde görülebilir?
Bir ülkenin başsavcısına, ancak işgal kuvvetleri zor kullanabilir! Çünkü hukuk devletinde, suçüstü durumu hariç, bir savcıya makamında zor kullanmayı gerektirecek hiçbir sebep yoktur.
***
“İşgal kuvvetleri” deyince insanın aklına Nürnberg ve Tokyo mahkemeleri geliyor.
Almanya ve Japonya, İkinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkınca, galip devletler Nürnberg ve Tokyo’da birer mahkeme kurdu. Alman generaller ve Nazi Partisi sorumluları, “insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak” suçlarından yargılandı.
Kaç kişi yargılandı biliyor musunuz? 24 kişi!
Bir Alman generali Londra’yı bombalamaktan yargılandı ama Berlin’i bombalayan İngiliz generaline kimse hesap sormadı!
Çünkü bu galiplerin mahkemesi idi! Yargılananlar arasından intihar eden de oldu..
Tokyo’da kurulan mahkemede kaç Japon yargılandı?
28 kişi!
Bugün Türkiye’de kaç general yargılanıyor, kaç subay astsubay yargılanıyor?
Sadece bir davada 163 subay tutukludur. Diğer davaları da hesaba katarsanız, 300 civarında subay, astsubay yargılanıyor!
Peki Türkiye, bir savaş mı kaybetti ki subaylarının ve aydınlarının önemli bir bölümü tutuklu olarak yargılanıyor,
misyonerlik hakkında bilimsel eser yazanların bile evleri aranıyor?
Demek ki Türkiye bu savaşı kaybetti! Başka bir açıklaması yok bunun!
Hani Genelkurmay Başkanlığı, “163 TSK mensubunun neden hâlâ tutuklu olduğunu anlamakta güçlük çekmekteyiz!” diyor ya; işte anlamadıkları gerçek Türkiye’nin bu savaşı “şimdilik” kaybetmiş olduğu gerçeğidir.
***
Diyeceksiniz ki Türkiye hangi savaşı kaybetti?
Sık sık hatırlattığımız gibi psikolojik savaşı kaybetti! Behiç Gürcihan’ın kavramıyla “Beyinlerdeki Çanakkale Savaşı”nı kaybetti! Türkiye zihinsel bir işgale uğradı!
Aslında Birinci Dünya Savaşı’nda, Versay ve Sevr antlaşmalarında da Almanya ve Türkiye’nin yargılanması öngörülmüştü. Versay’da, Alman İmparatoru 2.Wilhelm için ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya’dan beş yargıçtan kurulu bir mahkeme öngörülmüştü, diğer savaş suçluları ise askeri mahkemelerde yargılanacaktı.
Sevr Antlaşması’nda ise savaş kurallarına aykırı eylemlerde bulunmakla suçlanan kişilerin askeri mahkemelerde, ayrıca 1 Ağustos 1914 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nun parçası bulunan herhangi bir toprak üzerinde, savaş durumu sırasında işlenen toplu öldürmelerden sorumlu olan kişilerin özel bir mahkemede yargılanması öngörülüyordu!
Başaramadılar.
Bugün, “darbe”, “örgüt” derken, PKK ile mücadele eden subaylar yargılanıyor!
Anlayın artık!
