Gençliğimiz geri gelmeyecek ama..
Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyası videosunda "Sana söz yine baharlar gelecek." ifadesini kullandı...
Yıldırım Gürses''in dediği gibi "yine mevsimler dönecek, yine yapraklar düşecek" ama "giden gençliğimiz, geri gelmeyecek..."
Son 20 yıl, Türkiye''nin vakit kaybı olduğu kadar bizim kuşağın da gençliğini aldı, götürdü... Gerçi Tayyip Erdoğan da yola çıktığında genç bir liderdi ama ne kadar yıprandığı ortada... Sadece kendisi yıpranmadı, Türkiye''yi de yıprattı...
Genç liderler böyle zamanlarda öne çıkar. Bülent Ecevit, İsmet İnönü''nün desteğiyle kendisini CHP''ye sevdirdi ama lider olmak için, kendi kanatlarıyla uçtu...
Erdoğan, etrafına böyle istikbal vaat eden gençleri toplamak yerine, kendisini her durumda övenleri öne çıkardı. En iyi övgüleri yapanlar, bakan oldu... Başka yetenekleri olmadığı için de bakanlık makamını dolduramadılar.
Sahi bir de ağır eleştirenleri yanına çekmek var. Bir zamanlar, Süleyman Demirel kendisine çok ağır eleştiriler yönelten bir kişiyi partiye almıştı. Neden böyle yaptığı sorulunca da "Bugüne kadar bize havladı. Biraz da bizim yanımızda dursun, karşı tarafa havlasın..." diye cevap vermişti.
Tabii eleştiri yapmak, "havlamak" olarak görülünce, eleştirene köpek muamelesi yapmak da doğal sonuç oluyor. Bu tür adamların kişiliği de zayıfsa onları kapıya bağlamak kolay oluyor.
Erdoğan da böyle nicelerini kapısına bağladı. Yalnız, kapıya bağlananlar, kendi istikballerini yok etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, bu tür yöntemler kullanacak bir kişi değil. Eleştiren insanları, kapıya bağlanacak tipler olarak görmüyor ama zamanı gelince dişli rakipleri kapıya koymakta tereddüt etmiyor. Şimdi o rakiplerden biri olan Muharrem İnce ile görüşmek ve onu ikna etmek durumunda.
Yalnız Kemal Kılıçdaroğlu''nun adaylığı belli olduğu halde, puanını yükselten, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş''ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağının ilan edilmesi oldu.
Hayırlısı olsun.
***
Sinan Oğan, gençlerin pek öne çıkamadığı bir siyasi ortamda, parti dışında kaldığı için yıpranmadı, kimseye boyun eğmediği için potansiyel lider olarak kendi uğraş alanına odaklandı. Partisiz kalmış Türk Milliyetçileri''nin kanaat önderleri onun adaylığını uygun gördü, Ümit Özdağ da destekleyince dört adaydan biri oldu.
Aslında hukuk işlese, Tayyip Erdoğan''ın üçüncü defa aday olamayacağına dair itirazın kabul edilmesi ve aday sayısının üçe düşmesi gerekir.
Erdoğan''ın tek şansı, kapıya bağlanmayacak genç ve başarılı bir kişiyi aday göstermekti... Bunu yapmadı. Şimdi, en düşük emekli aylığını yükselterek, EYT''lileri de bu haktan yararlandırarak, kısacası milyonlarca insanın cebine para koyarak, yeniden seçileceğini umuyor.
Hesabının doğru olup olmadığı kısa süre sonra anlaşılacak.
***
Esas olan Türk Milleti''nin geleceğidir. Fakat Türk gerçeğini kabullenemeyenlerin, Türk Milleti''nin geleceğini düşünmesi mümkün değildir... Bu sebeple, asıl düşünülmesi ve planlanması gereken, dış etkilerden uzak millî bir iktidar kurulabilmesidir.
Yıldırım Gürses''in dediği gibi giden gençliğimiz geri gelmeyecek ama gençlerimiz, ayağımızın altından kaydırılmak istenen Türkiye''yi çok daha güçlü bir ülke haline getirecektir. Devleti her zaman genç tutmak gerekir.