Gemlik değil, Türkiye taşınıyor!

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 107 bin nüfuslu Gemlik ilçesi de "orman niteliğini yitiren ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olmayan" bir bölgeye taşınacak!

Gemlikli arkadaşlarım ise olayın arkasında zeytinliklerin imara açılmasının bulunduğunu ve ilçe merkezinde hâlâ çok katlı apartman inşaatlarına devam edildiğini söylüyor!

Aslında 696 sayılı kararname ile sadece Gemlik değil Türkiye taşınıyor!

Nereye mi taşınıyor?

Bu sorunun cevabını İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Meclis'te yaptığı açıklamada veriyor:

"696 sayılı KHK, Erdoğan'ın, 15 Temmuz FETÖ darbesini, otoriter, kişisel rejimini kurmak için bir araç olarak kullandığını bir kez daha gösterdi."

***

Erdoğan, Sudan'a gitti ama bu ülkenin kapı komşusu Suudi Arabistan'a Binali Yıldırım'ı gönderdi. Kendisi de Çad ve Tunus'a geçti. Suudi Arabistan'ı neden programa almadı da oraya Binali Bey'i gönderdi? Yoksa Suudi Arabistan'ın Amerikan etkisiyle kendisine bir yanlışlık yapmasından mı çekiniyor?

Binali Bey ise giderken "696 sayılı kararnamede hiçbir düzeltme yapılmayacak, dilinde falan da bir sorun yok." dedi!

Binali Bey, Türkiye'yi mülkiyet olarak da yabancılara teslim edecek bir kararnameyi savunduğunun farkındadır herhalde!

***

Evet, 696 sayılı kararnameyle Meclis'in yetkileri çiğnenerek Türkiye'nin varlıklarının yabancılara taşınması da mümkün hale getirildi.

Hürriyet'te Uğur Gürses, bu durumu şöyle izah ediyor:

"En çarpıcı olanı ise üç düzenlemede saklı; biri Hazine'ce bütçe ve borçlanma yasası limitlerinin devre dışı bırakılarak borçlanma senedi ihraçları yapılması, biri Türkiye Varlık Fonu'na ya da kuracağı şirket ya da alt fonlara dış borç devri, dış borç ikrazı ya da Hazine garantisi sağlanması, diğeri de Savunma Sanayi Fonu'nun da içinde olduğu özel bütçeli kuruluşlara, Hazine onayı olmadan dış borçlanma olanağı sağlanması.

Üçü de 'Millî İrade' kavramını devre dışı bırakan adımlar."

***

Üstelik Erdoğan dış politikada da hata üstüne hata yapıyor, "Esed ile yürümek mümkün değil. Esed bir defa kesinlikle açık ve net söylüyorum: Devlet terörü estirmiş bir teröristtir." diyor!

Suriye'de iç savaşı CIA başlattı. ABD, Türkiye'nin, Suudi Arabistan'ın, Ürdün'ün ve Katar'ın bütün imkânlarını bu iş için kullandı. Dolayısıyla Suriye'de yüzbinlerce insanın ölümünden bu ülkeleri yönetenler sorumludur! Esad, ülkesini savunmayacak, sizin eğittiğiniz donattığınız kuvvetler, Suriye'de devlet olacaktı, öyle mi?

ABD, terör koridoru ile Türkiye'yi de tehdit etmeye başlayınca, "devlet aklı" devreye girdi ve politikalarda değişikliğe gidildi. Ancak Erdoğan, o devlet aklını yine bir kenara bıraktı ve yine "Esed" demeye başladı! "Şu koridor işini çözelim de Esad'ın ne olacağına Suriye karar versin" diyenler var ama dinlemiyor!

***

Bu arada Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç'in telefonlarının dinlenmesiyle ilgili davada tutuklu sanık İbrahim Güneş, "Ben telefon dinlemelerinde Meriç'in yaptığı konuşmalardan, Ergenekon olaylarından çok rahatsız olduğunu anladım. Asıl hedefinde Gülen yoktu. Seçilerek gelmiş hükümeti, sahte belgeler ile 2011 yılında yapılacak seçimleri manipüle etmek istiyordu. Hedefinde dönemin başbakanı vardı, Gülen bir araçtı.'' dedi.

Neredeyse cinayeti mazur gösterecek! Fakat durum böyleyse, Haydar Meriç'i kim öldürttü?

Konu ile ne ilgisi mi var?

Türkiye, gazeteciler susturularak uçuruma sürüklenmedi mi?

Yazarın Diğer Yazıları