Gazi'ye dokunma!
Gazi Üniversitesi, Türkiye'nin en köklü ve büyük üniversitelerinden birisi... Bir süredir duyuyorduk bu üniversitenin göze kestirildiğini... Sonunda adımlar da atılmaya başlanmış... Üniversitenin rektörlük kampüsü dışında kalan bölümlerinin Gazi'den koparılarak, kurulması planlanan Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne bağlanması söz konusu...
Tıp, Eczacılık, Hukuk, Mimarlık ve Mühendislik, İletişim, İktisadi ve İdari Bilimler gibi fakülteler Gazi'li kimlikten koparılacak ve tamamen propaganda amaçlı açılmış 'gecekondu üniversiteler' gibi bir üniversiteye bağlanacak...
Bunun bir yığın sakıncası var: Birincisi, açıkça bir marka olan Gazi'ye diye aldığınız öğrencileri düpedüz aldatıyorsunuz... O öğrencilerin yarı yolda hayalleriyle oynuyor, bir anda küme düşürüyorsunuz...
İkincisi, sanki Hacı Bayram Veli'nin isminin arkasına gizlenerek Gazi Üniversitesi'ni küçültme, dönüştürme ve sıradanlaştırma yoluyla, o üniversitenin millî kimliğiyle olan hesabı görmeye çalışıyorsunuz...
Üçüncüsü, Gazi Üniversitesi'yle hesaplaşma algısına yol açarken, bunun aslında ambleminde imzasını ve unvanını taşıdığı Atatürk'le bir nevi hesaplaşmak anlamına geleceğini ya görmüyor veya umursamıyorsunuz...
Dördüncüsü, Hacı Bayram Veli gibi tarihimizin ve Ankara'nın sembol isimlerinden bir büyük zâtı, aldatılmışlık psikolojisindeki on binlerce öğrencinin zihninde olumsuzluğa sürüklüyorsunuz...
Beşincisi, eğitim dünyasındaki kastları kırarak, Anadolu insanının yerli kimlikleriyle kariyer yapabilecekleri 'akademik soluklanma alanı'nı daraltıyorsunuz...
***
Akademik dünyanın üzerinden kurnaz belediyeci mantığıyla kadastro geçirmeye çalışırsanız böyle olur işte... Üniversitenin marka değeri, taşıdığı anlamı, öğrencilerin psikolojisi arka planda kalır, cetvelle çizmeye çalışır, böler yeni bir kurum inşa ettiğinizi düşünürsünüz... Bu arada yıktığınız, arkada bıraktığınız sosyal enkaz umurunuzda olmaz...
Peki Ankara'da Hacı Bayram Veli Üniversitesi olmasın mı? Olsun tabii... Yıldırım Beyazıt Üniversitesi nasıl olduysa o da öyle olsun... Var olan bir büyük markayı bölerek ve değersizleştirerek yeni bir üniversite kuruyor olmak başarı sayılabilir mi?
***
Gazi Üniversiteliler okullarının bölünmemesiyle ilgili özellikle sosyal medya üzerinden direniyorlar... Tabii bu sadece aldatılma aşamasındaki idealist öğrencilerin direnmesiyle başarılabilecek bir şey değil...
TBMM'de toplam 4 parti var ve bu partilerden CHP ve MHP'nin Genel Başkanları da Gazi Üniversitesi'nden, üstelik üniversite bölünürse Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne bağlanacak olan bölümden mezun...
Öğrenciler haklı olarak onlardan bu sürecin durdurulması konusunda yardım bekliyorlar... Özellikle Devlet Bey'in siyasî iktidarla arasının iyi olduğu ve anayasa değişikliği konusunda açık iş birliği yaptığı bir dönemde Gazi Üniversitesi'ne indirilmesi planlanan giyotinle ilgili sessiz kalmaması ve süreci durduracak ağırlık koyması ümit ediliyor...
Sadece siyasîlerin değil, Gazi Üniversitesi mezunu gazetecilerin de bu açık haksızlık ve bir nevi hesaplaşma arzusu karşısında seslerini yükseltmesi bekleniyor...
***
On binlerce öğrenciyi Gazi diye alıyorsunuz, mezun ederken eline başka bir isimli diploma verip, âdeta "Bununla idare edin" diyorsunuz... Pantolon uymadı, gömlek vermek gibi veya Banker Bilo'daki gibi kandırıp, Münih yerine İstanbul'u uzaktan gören bir yerde indirmek gibi...
Devlet, daha doğrusu devletin yönetenler hep adil olmak mecburiyetinde... Kendi insanını, on binlerce gencini kandırmaz, kandıramaz... Gazi Üniversitesi'yle ilgili bu operasyon ardında aldatılmış on binlerce genç ve örselenmiş 'Gazili' kimlik bırakırsa, gerçekten yazık olur...
Henüz her şey bitmiş değilken omuz vermek ve direnmek gerekiyor...