Gazan mübarek olsun ey şanlı Türk askeri…
ABD Başkanı Trump, 50 Amerikan askerinin bölgeden çekildiğini belirterek, "Avrupa'nın kabul etmediği tutuklu IŞİD'lileri de Türkiye almalı. Sonu olmayan aptal bir savaş, bizim için bitiyor" dedi.
Peki "sonu olmayan aptal bir savaş" kimin için başlıyor?
Bu sözler, asıl mücadelenin Amerikan aklı ile Türk aklı arasında sürdüğünün en açık delilidir.
Türkiye, "savaş değil terörle mücadele" diyor ama bunun için milyarlarca dolar harcamak bir tarafa, şehitler veriyor! ABD ise PKK'nın Suriye koluna hâlâ silah vermeye devam ediyor! Trump, "50 askerimizi çektik" diyor ama "güvenli bölge" diye kararlaştırılan yerden çekti. Asıl kuvvetleri orada!
***
Trump, "güvenli bölge" diye çizdiği derinlikten öteye geçmemesi için Türkiye'yi ekonomisini mahvetmekle tehdit etti ve hava sahasını da kapattı. Yani "Benim çizdiğim sınırlar içinde teröristlerle göğüs göğüse mücadele edin. Ne kadar zayiat verirsen ver benim umurumda değil. Bölgede PKK'nın hapiste tuttuğu IŞİD'liler ve ailelerinin de sorumluluğu senin..." diyor.
Bu ne demektir? "Türk ordusunun başarısız olmasına göre her şeyi planladım. Bu şartlarda bile başarılı olursanız, eşleri ve çocukları ile birlikte 70 bini bulan IŞİD'lilerden de seni sorumlu tutacağım" demektir.
ABD, Türkiye'ye Suriye'nin kuzeydoğusundaki hava sahasını kapatırken, Türkiye harekât sırasında İncirlik üssünü ABD'ye kapattı mı?
Kapatmazsa, bu sadece aptallıkla izah edilemez!
***
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise "ABD'nin teröristlere verdiği silahları biz Türkiye'de yakalıyoruz çünkü PKK ile buradaki yapılanmaların hiçbir farkı yok. YPG/PKK bölücü bir terör örgütüdür. Esas amacı Suriye'yi bölmektir ki biz Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz." dedi.
Çavuşoğlu'nun verdiği bir başka bilgi de çok önemli. Terör örgütünün şu anda bulunduğu bölgedeki insanlara yönelik de büyük bir zulüm uyguladığını söyleyen Çavuşoğlu, "300 binden fazla Suriyeli Kürdü de kendilerini desteklemedikleri için sürgüne gönderdiler, Türkiye'de yaşıyorlar." dedi.
Türkiye, bu durumu dünya kamuoyuna bütün imkânları kullanarak duyurmalıdır. Zira ABD ve Avrupa'da, Türkiye'nin Kürtleri ve bölgedeki Hıristiyan unsurları katledeceği iddia ediliyor.
***
Hudson Enstitüsü Uzmanı Michael Doran ise Washington Post'ta yayınlanan makalesinde "Trump, YPG'ye ihanet etmiyor; Amerikan dış politikasına yeniden denge getirmeye çalışıyor. Amerika, YPG'yi eğitti, donattı ve fonladı. Ona, bölgedeki tüm hasımlarını yenmesini sağlayan hava bombardımanı da dahil güçlü bir askeri destek verdik. Bu yardım sayesinde, grubun gücü, etkisi ve bölgesel etki alanı, hayallerinin ötesine ulaştı. Bu durumun ABD'nin en yakın müttefiklerinden Türkiye'yi uzaklaştırma gibi bir maliyeti oldu. Ankara'nın Obama yönetimine 'YPG/PKK ile ittifak kurmayın' uyarılarına rağmen, Obama'nın İran ile stratejik bir anlaşmaya varma çabasının doğrudan bir sonucu olarak bu ilişki kuruldu." diyerek, sorumluluğu Obama yönetimine attı.
Oysa YPG, Trump yönetimi sırasında bugünkü duruma getirildi. ABD, bir terör örgütünü devlet haline getirmeye çalışıyor ve Türkiye'nin batağa saplanması için ne gerekirse yapıyor! Zaten IŞİD de bir Amerikan istihbarat organizasyonudur.
***
Bölgeden gelen tek olumlu haber ise Suriye Aşiretler ve Kabileler Meclisi'nin, Türkiye sınırındaki Azez ilçesinin Siccu köyünde toplanarak ABD'nin Suriye'deki terörist gruplara desteğine son vermesi çağrısında bulunması ve Türkiye'nin Fırat'ın doğusundaki teröristlere yönelik operasyonuna destek vereceklerini açıklamasıdır.
Türkiye, Amerikan oyunlarını bozacak güce sahiptir. Yeter ki Türkiye'yi yönetenler, Türk aklıyla hareket edebilsin. Bu şartlarda harekât başladı. Gazan mübarek olsun ey şanlı Türk askeri...