Füze kalkanında Uğur Mumcu'nun katilleri işbaşında!
ABD, uzun süreden beri Türkiye ile İran’ı karşı karşıya getirmenin yollarını arıyor.
Önce psikolojik bir operasyon uygulandı. 1993’te Uğur Mumcu öldürüldü ve suç İran’ın üzerine atıldı. Yıllar içinde İran’da eğitim görmüş sekiz ayrı katil yakalandı! Türk halkı devlet görevlileri tarafından sekiz defa aldatıldı.
Uğur Mumcu’yu öldürenler değil öldürtenler önemliydi halbuki!
Uğur Mumcu’nun gerçek katilleri, ABD’de Türk-İran savaşı çıkarmak planını kurgulayanlar ile Türkiye’de bu plâna hizmet eden Gladio görevlileri idi!
* * *
Mumcu’nun ölümü, Türkiye’de İran aleyhinde estirilen bir rüzgârla birlikte milliyetçiler aleyhinde de kullanılmak istendi.
Oysa Mumcu, milli bağımsızlığa sahip çıkan tutumu ile hayatının son döneminde milliyetçilerin de saygısını kazanmış bir kişiydi.
Bu kışkırtma sonrasında oluşturulan ortam içinde 1995’te iki ülke, savaşın eşiğine getirildi.
Elbette iki ülke arasında sorunlar vardı ama böyle bir savaş felâket olurdu.
Türk kamuoyu, tezgâhı fark etti ve bu yöndeki kışkırtmalar işe yaramaz oldu.
Fakat bu defa Afganistan ve Irak’ın işgâli gündeme geldi. Amerika iki işgâlde de Türkiye’den destek istedi. Her ne kadar iki işgâle de destek verilmemiş gibi görünüyorsa da Türk hava sahasının, Türk petrollerinin ve İncirlik Üssü’nün her iki savaşta da kullanıldığı kesindir.
Türkiye, İran, Afganistan kuşağı, ABD’nin Sovyetler Birliği’ne karşı kurduğu “Yeşil Kuşak” hattı ülkeleridir. Sovyetler Birliği’ni dağıtan güç, bu üç ülkede komünizme karşı örgütlenen sivil direniştir.
Fakat Sovyetler Birliği dağıtıldıktan sonra Amerika’nın ilk işi Afganistan’ı ve Irak’ı işgal etmek oldu. Şimdi İran’ın işini bitirmek için Türkiye’yi kullanmak istiyor. Türkiye ve İran’ın savaşa tutuşması, iki ülkenin de mahvolması demektir. İki ülkenin, nüfusu, ekonomik ve askeri potansiyeli birbirine yakındır ve dolayısıyla birbirlerini uzun sürecek bir savaşta yıpratacak güce sahiptirler.
ABD, böylece bir taşla iki devlet vurmuş olacak, süper güç olabilecek iki ülkeyi bertaraf etmiş olacaktır. Böylece Büyük İsrail demek olan Büyük Orta Doğu Projesi’nin önünde hiçbir engel kalmayacaktır.
Yani dün Uğur Mumcu’yu öldürtenler ile bugün füze kalkanı sistemini Türkiye’ye kurmak isteyenler, aynı güç merkezleridir.
* * *
Türk Milleti, böyle bir savaşın ilk adımı olarak Türkiye’ye yerleştirilmek istenen füze kalkanı sisteminin nasıl bir belâ olduğunun farkındadır: İşte bir örneği:
“Sayın Arslan Bulut,
Füze kalkanı projesi, BOP’u uygulamada bir araç olacaktır.
ABD isteseydi İran’a şimdiye kadar defalarca saldırabilirdi, keza İsrail de. Ama bunu yapmıyorlar, çünkü Afganistan, ve Irak tecrübesinden sonra İran derinliğinde kaybolacaklarını biliyorlar.
İstedikleri, kendilerinin yerine Türkiye’yi İran’a saldırtmak.
Bunu nasıl yapacaklar? Amerikalı NATO subayları, bu füzeleri, Türkiye’ye karşı hiçbir saldırı olmadığı halde, İran’a karşı ateşler ve ‘Bunu biz yapmadık, Türk subayları yaptı’ diyerek suçu da TSK üzerine atarsa ki bana göre bunu yaparlar; bu yüzden biz kendimizi bir savaşın içinde buluruz. ABD’nin planı bence budur...
Sonra ABD bu füzeleri Irak veya Suudi Arabistan’a neden kurmuyor? Bu ülkeler de İran’a çok uzak değil. Üstelik bu ülkelerde kendilerine karşı çıkan da olmaz.
Tezkerelere de ihtiyaçları olmaz.
Acaba Türk Genelkurmayı tehlikenin farkında mıdır?
Atatürk’ün askerleri olup olmadıklarını söylemlerinden değil, bu konuda alacakları kararla anlayacağız.”
Muhsin ÜNLÜ
İzmir