Picasso’nun Guernico tablosu ne kadar duygulu, Rodrigo’nun gitar
konçertosu ne kadar hüzünlü ise, İspanya Milli Takımı’nın futbolu da zaman zaman o kadar keyifli.
Şampiyonanın en fazla topa sahip olan takımı, meşin yuvarlığı ayağına aldı mı, bir müren balığının güçlü çenesi gibi kolay kolay bırakmıyor.
Topa sahip olma ve tek dokunuş pas temelli bu oyun sistemi bir makina gibi çalışıyor, rakibi bıktırmak bir yana sindiriyor.
Bu makinanın hatasız işleyen çarkının enerjisi, yeni yağlanmış iki genç dişlisi Barcelonalı Pedri ve
Gavi.
PAS, PAS,BİR DAHA PAS
Lakapları La Roja (Kırmızılı) olan İspanyollar Japonya karşısında hakemin düdüğüyle birlikte sahaya ağırlıklarını koydular.
O tek dokunuşlu pas temelli sistemle oyunu rakip kaleye yığdılar.
Japonlar bir türlü topa sahip olamıyor, o yüzden oyuna giremiyordu.
Sanki bir psikologun karşısında hipnotize olmuş, baygın hastalar gibiydiler.
Hatta maçı ülkesine anlatan Japon tv spikeri, “Biri hakemin maçı başlattığını bizimkilere söylemeli” diyordu.
NO PASARAN: GEÇİT YOK
Japonya ender pozisyona girse de sonuç alamıyordu.
İspanyollar “No Pasaran / Geçit yok” sözcüğünü çok sever.
İç savaş döneminde Cumhuriyetçiler, cunta yanlılarına karşı sık sık söylemişlerdi.
İspanyol Milli Takımı’nın savunmasında da geçerli bu slogan: Geçit Yok.
O yüzden rakibe en pozisyon veren takımlardan biri.
Çünkü topu kaptırdıkları anda hemen geri kazanma becerisine sahipler.
İSPANYA İLK YARIDA EZDİ
İspanya, Japonların sağa sola bakmaktan şaşırdığı bir anda, daha 11. dakikada Marato ile golü buldu.
Böylece Marato Katar’da oynanan 3 maçta da gol atan isim oldu.
Japonlar’ın ilk yarı istatistikleri tüm derslerden sınıfta kalmış bir öğrenci karnesi gibiydi.
İspanya yüzde 83 topla oynamayla Japonya’yı ezmiş, 566 pasla şaşkına çevirmişti.
Ve ilginçtir bu kadar yoğun topla oynamalarına rağmen Japonlardan daha az yorulmuşlardı.
SAMURAYLARIN FELSEFESİ
Çoğunluk İkinci yarıda da görüntünün aynı olacağı sanılıyordu.
Ama samurayların felsefesini unutmuşlardı.
Samuraylar “Miden boş olsa bile kürdanı dik tut” derlerdi.
Japonya ilk yarıda ezilse bile başını dik tutarak çıktı ikinci yarıya.
1.Dünya savaşında Amerikan filosuna saldıran kamikaze pilotları gibi sorti yaptılar İspanya kalesine.
Daha 49. Dakikada oyuna yeni giren Mitoma öyle bir şut çekti ki, top İspanya ağlarına takıldığında, ilk yarıdaki o ezici istatistik tablosu yerle bir oldu.
İspanyollar daha ne olduğunu anlamadan hemen 4 dakika sonra 53’te Mitoma’nın asistinde Tanaka Japonlar’ı bir anda 2-1 öne geçirdi.
Tribünler şaşkın, İspanyol futbolcular şaşkındı.
Kenarda Luis Enrique sarsılmıştı.
Kalan dakikalarda da kora kor mücadele eden Japonya hakem bitiş düdüğünü çaldığında çok sürpriz bir sonuçla İspanya’yı 2-1 yenmişti.
Portekiz’e teselli bir üst tura çıkması oldu.
Grupta Japonlar da onlarla birlikte üst tura çıkmayı başaran takım oldular.
FERGUSAN’UN SÖZÜ VE MAÇIN ÖZETİ
İngilizlerin efsanesi Sir AleX Ferguson “Futbol istatistikleri mini eteğe benzer. Birçok şeyi gösterir ancak asıl merak edileni göstermez” demişti ya.
Japonlar bu sözün ne kadar doğru olduğunu bu gece gösterdi.
Dört dakikada İspanya’nın o ezici istatistik üstünlüğünü yerle bir ettiler.SEDAT KAYA / Yeniçağ
