Filistin iki yüzlülüğü

Lafla peynir gemisi yürümez.Ecdattan intikal eden her söz büyük bir tecrübenin ürünüdür. İçinde uzun bir yaşanmışlığın birikimi vardır. Onun için atasözü deyip geçmemek lazım.

CB Erdoğan, ABD’de yaptığı konuşmada her zaman yaptığı gibi esip gürledi, dünyanın İsrail zulmüne daha ne kadar seyirci kalacağını sordu. Bir anlamda güya medeni dünyayı bu soykırımı durdurmaya çağırdı.

Dikkat ederseniz çağrı İslam dünyasına değil, Batı dünyasınaydı. Müslüman ülkeler adına ne büyük trajedi değil mi?

Çünkü İslam dünyasının yöneticilerinin böyle bir derdi yok, İsrail onlara dokunmadıkça bütün Müslümanları yok etse bile seslerini çıkarmayacaklar.

Kimse onlardan bir şey beklemiyor, milyar dolarlar verdikleri futbol kulüpleri ile eğlencelerine devam ediyorlar. İsrail’in cüretini artıran da bu suskunluk ve neme lazımcılık.

Sn Erdoğan iyi konuşuyor, retorik iyi, ama sözünün arkası yok. Sadece konuşarak vaziyeti idare ediyor. Zaten bütün siyaseti konuşmaktan ibaret, bugüne kadar seçim kazanma dışında hiç bir politikasında başarılı olamadı. Ekonominin durumu ortada, sığınmacı politikası tam bir fecaat, Suriye’de Esat’la kavga bir PKK devleti doğurdu. AKP nereye el attıysa orayı çökertti, ahlak deseniz dip yaptı. İslamı kullanarak yapılan politika deizmin malzemesi oldu. Dindar nesil dediler, kindar ve deist bir nesil yetiştirdiler.

Kimsenin samimiyetini sorgulama niyetinde değilim, çünkü elimizde böyle bir alet yok. Ama icraatlara bakarak bazı şeyler söylemek mümkün. Mesela sn CB nutuk atacağına, bir açıklama yaparak BOP eş başkanlığını bıraktığını söyleyebilir. Gazetelere göre meydanlarda atılan nutuk ve ah vahlara rağmen İsrail ile ticaret devam ediyor, hem de artarak. Yani İsrail Filistini vurdukça ticaretimiz artıyor. Yine mesela sn CB Filistin için bir şey yapmak istiyorsa bu ahlak ve vicdan dışı ticareti durdurabilir. Hem bunlar İsrail üzerinde laftan daha çok etkili olur.

Fakat iktidar bunların hiç birini yapmadı, yapacak gibi de gözükmüyor. Sadece meydan nutukları ile vatandaşın gazı alınıyor. Dünyaya çağrı yapmadan önce herkes kendi yapabileceği şeyleri yapmalıdır,bu daha faydalı olur. Hem İsrail’i besleyip hem de nutuk atmak toplumu aldatmaktır. Vatandaş sözle icraat arasındaki uçurumu görüyor, kandırıldığını biliyor. Bu vebal hepimizin ama en çok iktidarın. Vatandaşın yapacağı şeyler sınırlı, ama iktidarın elinde büyük imkanlar var. Sözle kalp bir olmayınca geriye iki yüzlülükten, riyadan başka bir şey kalmıyor. Arap liderlerden tek farkımız;bol bol konuşmaktan başka bir şey değil. Onun için de bu sözlerin seçmeni iğfal dışında hiç bir caydırıcılığı ve anlamı olmuyor.