Bukelamun gibi bulunduğu yerde her türlü renge bürünen FETÖ'cüleri tespit etmek zor zanaattır. Bu konuda samimi çalışmaların olması sevindirici. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında bir avuç idealist subayın başlattığı çalışma takdire şayan. Gizli tanık, ihbar mektubu falan değil 42 ayrı süzgeçten geçirilen sistemde yanılma payı en aza indirilmiş. 15 Temmuz öncesi özellikle askeri okulları ele geçiren FETÖ'nün 40 yıl öncesine dayanan sızmalarını tespit edebilmek için 17 bakanlık ve 25 kurumla işbirliği yapılarak TSK içindeki rütbeli personel mercek altına alınıyor. Mevcut personelin üç kuşak öncesine kadar uzanılıyor. Şöyle ki; personelin hayatı boyunca eğitim durumu, sicili, girmiş olduğu tüm sınav notları, atandığı görevler, atama formları, sağlık raporları ile eşi, çocukları, anası, babası, dedeleri birinci, ikinci, üçüncü derece akrabalarının FETÖ ile uzaktan, yakından ilintileri (Bylock ve diğer programlar, banka hesapları, okullar, kamu sınavları vs.) 64'ü temel olmak üzere 209 alt kriterdeki bilgiler toplanıp bilgisayara yükleniyor. Her birinin farklı kod ve puanları hesaplanıyor. Çıkan nota göre iltisaklı olup-olmadığına yönelik karar veriliyor. Geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın koruması da bu yöntemle belirlendi. Denizcilerin bu başarılı çalışması kısa süre önce Hava ve Kara Kuvvetlerince de uygulamaya konmuş durumda.
Son dönemde hızlanan "Ankesörlü telefon" ile mesaj ve buluşmalar üzerine yapılan operasyonlar önemli. Ancak asıl kaynak "FETÖMATİK" adı verilen değerlendirme. Bu geç kalınmış uygulamanın sonucu şimdilik 3 bin personelin ihracını sağlayacak. Bir kaç güne kadar çıkacak KHK ile ilişikleri kesilecek. Daha sonra kolluk kuvvetleri söz konusu personelin soruşturmasını yapıp, kovuşturma için mahkemelere sevk edebilir.
Subay ve astsubaylık için yılda yaklaşık 5 bin öğrencinin alındığını biliyoruz. Son 10 yıldaki etkinlikleri ile bu rakam dudak uçuklatacak nitelikte 40 bine varıyor. Kimi kaynaklar gibi kesin yüzdeli rakamlar vermeye niyetim yok. Bazı yıllar yüzde 70-80 olabilir ortalama 50 dense bile korkunç tablodur. On yıl öncesinin sızmalarını da hesaplarsak işin içinden çıkılmayacak boyutlara yükselir. Fakat Türk Ordusunun gerçek gücünü yeniden kazanması için bu temizlik şart. Ancak temizlik esnasında yapılacak küçük hatalar bile vicdanları yaralar. Nitekim 15 Temmuz'dan bu yana yüzlerce, binlerce masum asker atıldı, dahası hiç suçları olmadığı halde müebbet hapislere mahkum oldu.
Halen devam etmekte olan bu değerlendirmenin en kısa zamanda geriye dönük de yapılmasında fayda var. En azından ak-kara belli olur. Kes-kopyala-yapıştır tarzı ile hazırlanan iddianamelerin çoğu dökülüyor. Toptancı anlayış ile general ile genç subay-astsubaylar, gariban uzmanlar çatır çatır müebbet alıyor. "FETÖMATİK"te bu personelde değerlendirilmeli ve sonuçlar adli kurumlar olan yerel, İstinaf ve Yargıtay mahkemelerine gönderilmelidir. Belki tek başına delil hüviyeti taşımasa bile en azından mahkeme heyetinin kanaatinde etkili olacaktır.
İstanbul'da gariban 36 rütbesiz er müebbet alırken, onlara emir veren komutanları ağırlaştırılmış müebbet aldı. Adalet bunun neresinde. Öte yandan tam bir facia olan Polatlı Davasında darbeci general ve albaylar ağırlaştırılmış müebbet alırken, 20 genç subay normal müebbet. 217 astsubay ve uzman çavuş ise 20 ile 12 yıl arası ceza aldı. Özel Kuvvetler Davasında darbecileri derdest edenler normal müebbet, Ömer Halis Demir'i şehit edenlere ağırlaştırılmış müebbet. Nereden bakarsanız adaletsizlik. Şu FETÖMATİK daha önce devreye girse ve yargılanan personel ile ilgili veriler paylaşılsa belki bir nebze olsun masumlar ayıklanabilirdi.
Umarım önümüzdeki günlerde FETÖMATİK de sulandırılmaz. Ve temenni ederim ki kriptolar bu işin içine sızıp saklanmaya devam etmez!
