“Farklı etnik kimlikte olanları kovduk” diyen Erdoğan değil

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin kabul ettiği Ermeni tasarısı üzerine, Tayyip Erdoğan “ABD bizim stratejik müttefikimizdir, ortağımızdır. ABD’nin basit siyasi hesaplar uğruna Türkiye gibi stratejik ortağını feda edeceğine ben inanmıyorum. Bunu onlar da göze alıyorlarsa orada bizim diyeceğimiz bir şey yok” dedi.
Burada önemli bir çelişki var.
Ermeni tasarısında söylenenlerin bir kısmını, ana fikir olarak Tayyip Erdoğan, 2009 Mayıs ayında mayın temizleme kanunu konusunda konuşurken gündeme getirmiş ve “Yıllarca bu ülkede bir şeyler yapıldı. Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Acaba kazandık mı? Bunların üzerinde durarak bir düşünmek lazım. Ama aklıselim ile bunların üzerinde düşünülmedi. Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi” demişti.
Erdoğan, son olarak da Silivri’deki tutukluların Malta sürgünlerine benzetilmesi üzerine, “Ben de Tunceli sürgünlerinin dosyalarını açıklarım” gibi başbakanı olduğu devlet aleyhinde konuşmuştu!
Özetle, Türkiye hakkındaki genosid iddialarına en büyük desteği Tayyip Erdoğan vermiştir.
***
Farklı etnik kimlikte olanlar Ermeniler ve Rumlardı. Ermenilerin bir kısmı, Osmanlı döneminde savaş sırasında Fransız ve Rus ordularının üniformalarını giyerek Türk askerine karşı savaştığı, çete kurup cephe gerisinde sivil halka yönelik katliam yaptıkları için Suriye’ye sürüldü.
Ortodokslar ise mübadele ile Yunanistan’a gönderildi.
Şimdi ise Ermeni soykırımı, Pontus soykırımı gibi propagandalar ile ABD ve Avrupa, bu iki grup halk üzerinden Türkiye topraklarında hak iddia ediyor.
Meselenin özü budur.
Nitekim, Fener Rum Patriği Bartholomeos, 7 Mayıs 2000 günü, “Türkiye’nin AB’ye üyeliği, Anadolu’da önceden varolmuş Hıristiyan toplumların yaşadığı bölgelerde yeniden Hıristiyanların yaşamasına izin vermelidir” demişti.
Emekli Büyükelçi Volkan Vural da 2008’in Eylül ayında, “Devlet Ermenilerden özür dilemeli, Ermeni ve Rumlar tekrar eski topraklarına dönsün, tekrar vatandaş olsun” diye bir gazeteciye açıklamalar yapmıştı!
***
Erdoğan’ın “Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu” sözlerini, özellikle Yunan basını “Tarihi itiraf” diye yayınlamıştı. Konuyla ilgili “Etnik temizlik kavramı üzerine bir sorgulama” başlıklı bir makale yazan Prof. Dr. Gülümser Heper ve Dr. Ali Rıza Üçer, “Erdoğan’ın bu ifadesinin sonuçlarının, Türk toplumunun lehine olmayacağı tartışmasızdır. Bu açıklamanın ardından ABD, AB, İsrail ve Ermenistan; nihayete yaklaşmanın hazzı içinde bu cümleleri sindire sindire yorumlamaktadır. Kolay değildir; Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, bu ülkede etnik temizlik yapıldığını kabul etmiştir. Etnik temizlik teriminin bilimsel karşılığı, istenmeyen grupların, genosid veya göçe zorlanması ile ortadan kaldırılmasıdır” diyorlar.
Heper ve Üçer, yazıyı, ABD’nin Irak’ta, İsrail’in Filistin’de giriştiği genosidi inceledikten sonra “Türkleri etnik temizlik yapmakla suçlayan ABD ve Avrupa devletlerinin 21. yüzyılın gerçekleriyle sürdürmekte oldukları etnik temizlik eylemleri her boyutuyla ayan beyan ortadadır. İnsanlık tarihi, emperyalizme karşı örnek bir mücadele veren Türk ulusunu değil, soykırımların asıl müsebbibi olan emperyalistleri yargılayacaktır” diye bitiriyor.

Yazarın Diğer Yazıları