Evet, açılım bir devlet projesi!
Türkiye’de bir süreden beri halkı kandırmak için basit ama etkili yöntemler uygulanıyor. Mesela, 57’nci Hükûmet döneminde, egemenliği AB’ye teslim etme programına “Ulusal Program” denilmişti.
Şimdiki hükümet de benzer uygulamalar içinde. Türkiye’yi ayrıştırmaya başlayan “açılım”a Tayyip Erdoğan hâlâ “Milli birlik ve kardeşlik projesi” diyebiliyor.
Ve ısrarla “Bu proje, bu süreç AK Parti’nin değildir. Bu proje, bu süreç devletindir” diyor.
* * *
Devlet kim?
Projenin uygulayıcısı olan MİT Müsteşarı Emre Taner mi? Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ mu? Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal mı?
Birileri “devlet kişiler değildir” diyebilir ama sonuçta kişiler tarafından temsil edilir.
Yoksa devlet, bu üç kurum mu? İyi ama bu üç kurum ve başındaki kişiler Hükûmetin emrinde!
Yoksa devlet, Cumhurbaşkanı mı?
Cumhurbaşkanı ise o zaten “Ne mutlu Türküm diyene” felsefesini ilkellik olarak gören bir siyasetten geliyor.
* * *
Bir projenin sahibinin devlet olması, o projeyi aklamaz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti, NATO’ya girişten itibaren güvenlikle ilgili projelerini, doğrudan ABD’den almaktadır. İşte bugün gündeme gelen Gladio, NATO’nun eseridir. Demek ki bir proje devletin ise arkasında ABD olup olmadığına mutlaka bakmak gerekir.
Ayrıca AKP’nin kendisi bir CFR projesidir. Parti programı, 2001’in Temmuz ayında ABD’den gönderilmiştir. Bunu 26 Ağustos 2001 tarihinde belgesiyle ispat ettim. O günden beri Tayyip Erdoğan bu konuda hiçbir açıklama yapamadı.
O belgede Tayyip Erdoğan’a “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı takdirlerimizi sunarız...” deniliyordu.
İşte Erdoğan’ın “Milli birlik ve kardeşlik projesi” dediği proje, bu projedir.
Erdoğan, küresel örgütlerin taleplerini Ak Parti Program ve tüzüğüne yerleştirmişti.
- Kurucular Kurulu kitabının 8’inci sayfasında “Partimiz merkeziyetçi devlet anlayışından vazgeçilmesini öngörür” denilmektedir.
- Programın 35’inci sayfasında, “Çağımız bir yönüyle küreselleşme çağı, diğer yönüyle yerelleşme ve yerel yönetimlerin devlet sistemleri içindeki ağırlıklarının arttığı bir çağdır” denilmektedir.
Demek ki AKP’nin kendisi bir CFR partisidir, Türkiye partisi değil!
Bu durumda, “Milli birlik ve kardeşlik projesi” dedikleri projenin bir devlet projesi olduğu kesin de hangi devlet orası tartışmalı?
* * *
Dışişleri Bakanlığı’nın İnternet sitesinde, Tayyip Erdoğan’ın, 27 Ocak 2004 günü, “Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Türkiye’nin Ekonomik Kalkınması” konulu CSIS Konferansı’nda yaptığı konuşma metnine tesadüf etmiştim! Erdoğan, orada her şeyi itiraf ediyordu!
Erdoğan, bakın neler demiş:
“Çalışmalarımız Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu’nun uzmanları ile kendi uzmanlarımızın yürüttüğü alan çalışması ve ilgili çevrelerin katılımıyla yapılan toplantılar sonunda ortaya çıkan ve ’Türkiye’de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Reform Programı’olarak kabul edilen eylem planı çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.”
Görüldüğü gibi Erdoğan ekonomiyle ilgili kanunların, Dünya Bankası ve IMF ile birlikte hazırlandığını da itiraf etmiş!
Bu durumda hangi devletin projesi uygulanıyor?