Eroine muska yazılır mı?
Polisin yaptığı bir operasyonda sebze kamyonuna gizlenmiş 50 kilo eroin ele geçirildi. Uyuşturucu paketlerinin muskalarla sarıldığı ortaya çıktı! Yakalanan sanıklar uyuşturucunun yerine ulaşması için bir hocaya muska yaptırdıklarını açıkladı.
Demek ki, uyuşturucu üreten, taşıyan ve satanlarda da bir dini inanç var!
İnsanları zehirleyecekler ama zehirlerini korusun diye muska üzerinden Allah’a sığınıyorlar.
Bu tür olaylar sık yaşanmaya başlandı.
Geçtiğimiz günlerde de öldürdükleri adamın muskasını çöpe atamayan katillerle ilgili bir haber vardı. Demek ki din algılaması bazı insanlarımızda bu kadar zayıf, bu kadar temelsizdir.
Bir ara uyuşturucudan elde edilmiş gelirle hacca gidilip gidilemeyeceği bile tartışma konusu edilmişti.
* * *
Uyuşturucu demişken hatırladım. Yaklaşık 13 yıl önce, Boğaziçi Üniversitesi’nin düzenlediği Anayasa ile ilgili bir sempozyumda, emekli orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, katılımcılara hitaben, “Londra’dan Tokyo’ya kadar bir uyuşturucu demokrasisi kurulmuş durumdadır. Bunun çaresini bulabiliyor musunuz?” diye sormuştu.
Ben de kısa konuşmamda, dünyanın uyuşturucu pastasının 1 trilyon dolar olduğunu, dolayısıyla bu kadar büyük bir paranın istihbarat servislerinin kontrolü dışında hareket etmesinin akla ve mantığa sığmadığını anlatmış, hatta bu paranın yarısının ABD’ye aktığını, Türkiye’nin de Afganistan’dan başlayıp ABD’ye kadar uzanan uyuşturucu yolunda bir geçiş ülkesi olduğunu söylemiş ve Türkiye’deki siyaseti, dolayısıyla hukuk sistemini de uyuşturucudan zengin olmuş çevrelerin yönlendirdiğini belirtmiştim.
1 trilyon dolarlık pasta 2 trilyon doları geçti. Bu paranın yarısı ABD’ye akıyor yine. Afganistan’dan gelen uyuşturucu, ABD limanlarına sivil veya askeri istihbarat servislerinin kontrolünde, gemilerle taşınıyor! Aradaki ülkeler de paylarını alıyorlar!
Türkiye bu meseleyi çözerse, Kabil’den New York’a uzanan çete ortaya çıkar! Dolayısıyla bütün insanlık bir dünya çetesinden kurtulmuş olur.
* * *
Türkiye’de uyuşturucudan zengin olanlar kimdir ve bunlardan hesap soran var mı? Biz 1997 yılından beri bu soruyu sorarız ama 2004 yılında Deniz Baykal’ın bir çıkışı dışında, hiçbir milletvekili konunun üzerine gitmemiştir.
Baykal, o dönemde şöyle demişti:
“Uyuşturucu trafiği beraberinde büyük kara para getirir, kara para etrafında kara iktidar oluşturur, meşru iktidara nüfuz eder, etkisi altına alır. Bir süre sonra sürekli uyuşturucu trafiği yaşanan toplumlarda uyuşturucu zenginleri, baronları ortaya çıkar. Türkiye’de de uyuşturucu baronlarının ortaya çıktığını görüyoruz. Bu kesinlikle göz yumulmaması gereken bir konudur. Parasal gücün, devletin ve toplumun çeşitli kademelerine yansıdığı görülmektedir. İdarenin, güvenlik güçlerinin, siyasetin, bunun etkisi altına girmesi kaçınılmaz olabilir. Etki altına girmek bazen olayları görmezlikten gelmek şeklinde kendisini gösterir.”
* * *
Kabil-New York hattındaki dünya uyuşturucu trafiği, istihbarat servislerinin kontrolü dışında hareket edemez.
Türkiye, Afganistan’dan başlayıp ABD’ye kadar uzanan uyuşturucu yolunda bir geçiş ülkesidir. Dolayısıyla ülkeyi de uyuşturucudan zengin olmuş çevreler yönlendirmektedir.
Bence, Türkiye’de çeteler araştırılacaksa, uyuşturucunun izinden gidilmelidir. Terörün parası da uyuşturucudan gelmektedir.
Yoksa mücadele edenler de bu işi muska ile mi götürüyor?