Erken seçimde kimin garantisi var?

Şurası artık kesin, yeniden Cumhurbaşkanlığı gündeme geldiğinde Recep Tayyip Erdoğan için ittifaktan başka yol yok…

Sadece AKP'lilerin oyu kendisini yeniden Cumhurbaşkanı seçtirmeye yetmeyecek… Şimdiki ortak MHP'yle ilgili birlikte seçime girme konusunda bir sıkıntı görülmüyor… Ama ikisinin toplamı Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı yapmaya yetecek mi, işte orada kendileri açısından büyük bir endişe var…

Area'nın Temmuz ayı anketine göre, "Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa Recep Tayyip Erdoğan'a oy verme davranışınız nasıl olur?" sorusu sorulmuş…

"Oy veririm" diyenlerin oranı yüzde 37.9… "Oy vermem" diyenler ise yüzde 45.8… Geri kalan yüzde 16.3 kararsız…

Bu tablonun seçimlere doğru değişmediğini varsayarsak, Erdoğan'ın tekrar seçilebilmesi için birkaç seçenek kalıyor geriye: Ya ittifaka yeni bir parti daha eklenecek ve bu partinin tabanı da bu konuda ikna edilecek… Ya yüzde 50+1'i öngören sistemden vaz geçilecek… Veya kararsızların neredeyse tamamı Erdoğan lehine kararlı hâle getirilecek!..

***

İttifaka yeni bir parti eklenebilir mi? Eğer olursa bu parti hangi parti olabilir?

Area'nın söz konusu araştırmasında Erdoğan'a oy verme/vermeme konusunda partilere göre dağılım da yapılmış… Buna göre "Oy veririm" diyenlerin partilere göre dağılımı şöyle: AKP'lilerin yüzde 93.3'ü, MHP'lilerin yüzde 52.4'ü, CHP'lilerin yüzde 4.3'ü, HDP'lilerin yüzde 3.2'si, İYİ Partililerin ise yüzde sadece 1.1'i oy verebileceğini söylüyor…

"Oy vermem" diyenler ise şu şekilde sıralanıyor: AKP'lilerin yüzde 2.9'u, CHP'lilerin yüzde 85.5'i, İYİ Partililerin yüzde 82'si, HDP'lilerin yüzde 90.3'ü, MHP'lilerin yüzde 14.3'ü kesinlikle oy vermeyeceğini belirtiyor…

Erdoğan'a oy verip vermeme konusunda kararsızı en yüksek parti tabanı, yüzde 33.3'le MHP…

***

Tablo bu şekildeyken, erken seçim tartışmalarını bir anda erken seçim lehine bitirecek bir karar zor çıkar gibi görünüyor… Çünkü kimsenin garantisi yok, kaybedecek şeyi olanlar açısından risk çok büyük…

Rakamlardan da anlaşılacağı üzere İYİ Parti tabanı, Erdoğan'a muhalefet konusunda en keskin bloğu oluşturuyor… Her üç MHP seçmeninden birisi de Erdoğan'a karşı… Düne kadar HDP seçmeni teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın sözünü dinlemede en disiplinli parti zannedilirken, bunun artık böyle olmadığı son İstanbul seçimlerinden anlaşıldı… Yani Apo'yu ikna etmeniz veya kardeşine devlet televizyonunda yer vermeniz HDP tabanını ikna edebileceğiniz anlamına gelmiyor…

İşte tam da bu noktada erken seçimi göze almak birkaç sebebe dayanabilir… Bunların en önemlisi, 'daha büyük bir siyasî afete yakalanmadan seçimi öne alarak daha az hasarla atlatıp, süre kazanmak' olabilir… Ama şu tabloya göre o da garanti değil…

***

Lord Acton'ın önermesi geliyor akla: "İktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır…"

Gecikmeli de olsa bu süreç yaşanıyor gibi… Daha önce her kritik virajı, değişik 'mevsimlik işçiler'le, başlangıçta liberallerle, üç dönem 'cemaat/ hizmet hareketi/ haşhaşi/ FETÖ' dedikleriyle, sonra çözüm süreci döneminde BDP/HDP'yle, masa devrildikten sonra milliyetçilerle aşan iktidar açısından geriye 'birinci el' diye niteleyebileceğimiz pek kullanışlı seçenek kalmamış görünüyor… Bunca tecrübeden sonra 'ikinci el' seçeneklerin de verimi tartışılır…

İktidarın kendi eliyle inşa ettiği 50+1'lik sistem, şimdi 'başa belâ' olmaya aday gibi!..

Yazarın Diğer Yazıları