Erken seçim değil, seçim olacak mı?..

2018 seçimlerini AKP''nin kazanmasından bir yıl sonra, muhalefet 2019 yerel seçimlerinde başarı gösterince, son on yılda sıklıkla tekrarlanan erken seçim çağrıları iyice yükselmeye başlamıştı...

Çünkü muhalefete göre İstanbul, Ankara, Adana, Antalya gibi kentleri kaybeden AKP, iktidarı da kaybetmek üzereydi...

AKP lideri Erdoğan 2019 yerel seçimlerdeki şokun ardından her zamanki tavrıyla muhalefetin çağrılarını önemsemedi ve seçimin zamanında yapılacağını açıkladı...

Ancak AKP, pervasız ve rest çeker tavırlarla seçimden kaçmaya devam edince; bir yandan seçim olacak mı, olmayacak mı tartışması başlarken, diğer taraftan da "seçim olursa güvenli olacak mı" sorusu yoğunlaştı...

Özellikle son on yılda yapılan seçimlerde "trafoya kedi kaçtı" tartışmalarıyla sulandırılan bir gerçek vardı ki, "sandıklarda oyunlar döndü" denilirken, hatta "bu oyunların 2018 seçiminde zirve yaptığı" da tartışıldı...

İktidar çevrelerinin sandık üzerinde baskı kurduğu iddiaları bir tarafa; muhalefetin de seçime hazırlıksız yakalandığına ilişkin öylesine veriler vardı ki, toplumun biraz da bu nedenle güveni sarsıldı, umudu tükendi...

CHP''nin milyonlarca lira harcanan seçim takip sisteminin, seçim akşamı çökmesi, ana muhalefetin binlerce sandıkta müşahidinin olmadığı iddiaları yükselirken, en sert tepki de seçimde kendisine sahip çıkılmadığından yakınan Memleket Partisi lideri Muharrem İnce''den gelmişti...

İnce 26 Mayıs 2022''de İzmit''te konuşurken, 2018 seçimlerinde CHP''nin 12 bin sandığa gözlemci koymadığını belirterek şöyle demişti,

"Şanlıurfa, Konya, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt, Hakkari gibi illerde CHP''nin sandıklara hâkim olmadığından adımın Muharrem İnce olduğu kadar eminim."

TERKEDİLMİŞ SANDIKLARDA UMUT!!!

Yukarıdaki iddiaları sıklıkla dile getiren Muharrem İnce ile CHP yönetimi arasındaki tartışma zaman zaman sertleşirken, ana muhalefet yönetimi, özellikle Doğu ve Güneydoğu''daki sandıklarda yaşanan hâkimiyet boşluğuna ikna edici bir yanıt veremedi...

Velhasıl; AKP iktidarı döneminde sıklıkla gündeme gelen sandıklarda oy kaydırıldığı iddiaları ve muhalefetin sandıklara sahip çıkmadığı skandalı arasındaki gerginlik, sonuçsuz bir tartışma olmaktan ileri gitmedi...

Ancak toplumda "seçim gerçekten olacak mı" ya da "seçim olursa sandığa sahip çıkılacak mı, oylar yine çalınacak mı" tartışmasından çok daha ciddi kaygılar muhalefete gitmiş olmalı ki, CHP lideri son yılların en gizemli kuruluşlarından biri olan SADAT''ın önüne giderek hem "burada terörist yetiştiriliyor" dedi, hem de "seçim güvenliği"ne dikkat çekti...

Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü''nde bulunan SADAT Genel Merkezi önünde şu açıklamayı yapmıştı;

"Şunu herkesin bilmesini isterim, SADAT gibi kuruluşlar, kim olursa olsun, seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burası ve saraydır."

SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi, "SADAT ne bir paramiliter ordudur ne de milis gücü yetiştirir" diyerek Kılıçdaroğlu''na yanıt verirken, seçim güvenliği ile ilgili iddiaların üzerine odaklanmadı...

CHP liderine ya da muhalefetin tamamına sandıklarda bir oyun oynanacağı ya da karanlık kesimlerin müdahale edeceği konusunda bir duyum mu geldi bilinmiyor!...

Bürokrasi ya da yabancı devlet temsilciliklerinden muhalefete bir bilgi ve uyarı geldiği iddiaları ise net olarak açıklanmadı...

Ancak Kılıçdaroğlu''nun sandıklarda geçmişte yaşanan skandallardan yola çıkarak, seçimlere olası bir müdahalenin önünü kesmeye çalışmış olabileceği de akıllara geliyor...

AKP''liler, CHP liderinin SADAT önündeki seçim güvenliği uyarılarına ikna edici bir yanıt vermeseler de, hem bu tartışmalar, hem geçmişteki sıkıntılar ve hem de ülkenin içinde bulunduğu kaotik gidişat seçim güvenliği tartışmalarını gündemden düşürmüyor...

İşte toplumdaki gerginlik artık anket firmalarının araştırmalarına da yansıyor....

YURTTAŞIN DERİN KAYGISI!..

AKP iktidarı Suriye içlerine belki de tarihin en büyük sınır ötesi harekatını yapmaya hazırlanırken, muhalefet üç yıldır sıklıkla dile getirdiği erken seçim çağrılarını yineliyor... Erdoğan "seçim zamanında yapılacak" diyor ancak, "seçim olacak mı, olursa güvenli yapılacak mı" tartışması yurttaşların kafasını kurcalamaya devam ediyor...

Aksoy Araştırma Şirketinin 24 Mayıs 2022''de medyaya yansıyan araştırmasına bakılırsa, seçmenin sadece yüzde 21''i seçim güvenliği konusunda kaygılı değilmiş!.. Bunların neredeyse tamamı Cumhur İttifakı seçmenleriymiş...

Ancak araştırmaya göre seçim güvenliğinden kaygı duyduğunu belirtenlerin oranı CHP seçmeninde yüzde 81,3, HDP seçmeninde yüzde 87 ve İYİ Parti seçmeninde yüzde 88 düzeyindeymiş...

Yurttaşların seçim güvenliği ile ilgili kaygılarını ortaya çıkaran son anket ise 19 Haziran 2022''de açıklandı...

Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi''nin 27 ilde, 2 bin 700 kişi ile görüşülerek hazırlanan "Türkiye Siyaset Paneli Haziran 2022 raporu"na göre, "seçim güvenliğinin tehdit altında olduğunu düşünüyorum" diyenlerin oranı yüzde 55,4 olarak belirlenmiş..

Seçmenlerin yüzde 35,3''ü "seçimlerin tehdit altında olduğunu düşünmüyorum" derken, yüzde 9.3''i "fikrim yok" yanıtını vermiş...

BİR KEZ DAHA GEÇ OLMADAN!!!

Peki; yurttaşlar bu kadar kaygılıyken, AKP''ye son üç yıldır ısrarla erken seçim çağrısı yapan muhalefet, sadece seçim güvenli değil, sandıklara sahip çıkılması, tam donanımlı gözlemci ordusu kurulması konusunda hazırlıklı mı acaba?..

Muhalefetin oluşturduğu Altılı Masa''nın son toplantısı ile ilgili 27 Mayıs 2022''de medyaya yansıyan haberlere bakılırsa,

"Altılı Masa kurmaylarından oluşan seçim güvenliği komisyonu bir araya gelmiş... Çalışmalar 4 ana başlık, 24 maddede toplanmış... Seçim günü 6 partinin veri akışına erişebileceği bir mobil uygulama planlanıyormuş."

Evet; Kılıçdaroğlu''nun SADAT''ın önüne gitmesiyle birlikte, ciddi biçimde gündeme gelen "seçim güvenliği kaygıları" erken seçim beklentisinden önce, seçimlerin güvenli olup olmayacağı sorusunu öne çıkartıyor!!!

Ve bu soru ne yazık ki gün geçtikçe toplumun daha büyük bir kesiminde soru işaretlerine yol açıyor...

Muhalefet geçmişten de ders alarak (özellikle 2018 seçimdeki sıkıntılara dayanarak) zaman kaybettiren tartışmaları bir tarafa bırakmalı, seçim çağrılarını yoğunlaştırmaktan çok, seçim güvenliğinin alt yapısı ve sandıklara nasıl sahip çıkacağına odaklanmalı... Bir kez daha iş işten geçmeden!!!

Yazarın Diğer Yazıları