Ergun Özen ve Avrupa’da bankacılık
Ergun Özen son yılların en gözde bankacısı. Garanti gibi dünya devinin başında. Garanti Bankası’nın bir dünya markası olmasında belki de patronu Ferit Şahenk’ten daha çok katkısı ve becerisi vardır.
Dünyada bankalar sonbahar yaprağı gibi bir bir dökülürken o, Garanti Bankası’nı en kârlı bankalar arasına soktu.
Ergun Özen her Türk’ün gurur duyması gereken bir beyindir.
Ergun Özen ile ilgili ne kadar övgüde bulunsak azdır. Onun Türk bankacılık sistemine kattığı ruh öyle anlatılmakla bitmez!
İşte bu çok başarılı yönetici, geçtiğimiz hafta bir toplantıda konuşma yaptı.
Özen, bankaların müşterilerinden aldığı masrafın aslında çok az olduğunu, bunları almaya mecbur olduklarını belirtti.
Ergun Özen buna dayanak olarak da Avrupa’daki bankaları gösterdi.
Başarılı genel müdür, “Avrupa’da ne yapılıyorsa ona bakılması gerek” dedi.
Doğru söze ne denilir!
Kaçımız Avrupa’daki bankalara gidip işlem yaptık ki! Bu sebeple Avrupa’daki bankaların aldıkları masrafları bilemiyoruz.
Avrupa’daki bankalar, hemen 400 metre ötedeki şubeye havalede taksi parasından daha çok masraf alıyor olabilirler. Hatta, o ülkenin Ekonomi Bakanı bile bu duruma isyan ediyor olabilir. Hatta, Avrupa’daki bankalar Tüketici Mahkemeleri’nin alamazsın demesine rağmen kredi kartı aidatı da alabilir.
Yine bu Avrupa kıtasında bulunan bankalar, kendisine kredi almak için gelen müşterisine ekstradan sigorta satıp, şeytanın bile aklına gelmeyecek “dosya masrafı” adı altında ücret tahsil edebilir.
Bu Avrupalı bankalar, ekstre parası, dekont parası, hesap işletim ücretini kafasına göre belirleyip, müşterinin hesabından çatır çatır kesebilir.
Biz bunları bilemiyoruz. Ergun Özen’in bu konuya daha hakim olduğuna inanıyoruz.
Ben bir gazeteci olarak; Avrupa’daki bankacılık sistemini çok iyi bilen Sayın Genel Müdür’e bazı sorular sormak istiyorum.
İşte sorularım:
-Avrupa’da bankalar personelini istediği saate kadar çalıştırabiliyor mu? Yani o ülkelerde bankaların ışıkları gece saat 23.00’a kadar yanıyor mu?
-Hafta sonu sokak bankacılığı yapılıyor mu? Yani bankacılar Cumartesi-Pazar günü eşleriyle ve aileleriyle tatil yapmak yerine sokaklarda kredi kartı pazarlıyorlar mı? Bankaların bunu yaptırmaya güçleri var mı?
-Çok masraf alan Avrupalı bankalar çalışanlarına hedef baskısı uygulayabiliyorlar mı? Yani bir personele bu ay; 50 kredi kartı, 20 sigorta, 5 bireysel emeklilik satıp, 100 kredili mevduat hesabı ile şu kadar mevduat toplayacaksın diyorlar mı, dahası diyebiliyorlar mı?
-Bu hedefleri tutturana bir sonraki dönem daha fazla hedef verilip, tutturamaması halinde işten kovulma baskısı yapabiliyorlar mı?
-Son olarak, Avrupa’da çok masraf alan o bankalar, personeline ne kadar maaş veriyorlar?
Başarılı genel müdür Ergun Özen bu konuda beni aydınlatırsa, ben de siz değerli okuyucularımı aydınlatacağım...