Erdoğan’ın mükemmel mesajları!

Uzun süredir bu sütunu takip eden okurlarımın yanlış anlamayacağından eminim ama tanımayanlar, başlığa bakarak yandaşlığa geçtiğimi zannedebilir!
Fakat doğruya da doğru dememiz gerekir değil mi?
Arap Bankalar Birliği tarafından “2010 Liderlik Ödülü”ne layık görülen Tayyip Erdoğan, küresel krizin başladığı andan itibaren G-20 zirvelerinde Türkiye olarak bir hususun altını önemle çizdiklerini vurguladı:
“Diyoruz ki adaletin olmadığı bir dünyada, adalet duygusunun yüreklerde tesis edilmediği bir sistemde, bu krizler kaçınılmaz olacaktır. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir dünyada küresel krizler yaşanacak ve bu uçurum kapatılmadıkça bedeller de daha ağır olacaktır diyoruz. (...) Yani ‘hırs’ karşısında, biz ‘kanaat’ kavramına dikkatleri çekiyoruz. ‘Komşun aç iken, sen tok yatmayacaksın.’ Bencillik, yani enaniyet, bizim kitabımızda kendisine yer bulamaz.”
Küresel açıdan durum aynen Erdoğan’ın söylediği gibidir.
Peki Türkiye açısından!
Daha dün Ekonomist dergisinin araştırması, Türkiye’nin en zengin
100 ailesinin, kriz sırasında servetlerini ikiye katladığını ortaya çıkardı! Yani Türkiye’de de zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu! Zenginler arasına katılanlar arasında Erdoğan
ailesi de var!

* * *

Erdoğan’ın bir doğru sözü daha var: Diyor ki, “Kriz başladığı zaman ‘Küresel finans krizi Türkiye’yi teğet geçecektir’dedim. O zaman finans sektörü olsun, reel sektör olsun adeta bu ifademle dalga geçtiler. Şimdi teğet geçtiği ortaya çıkınca ‘Başbakan haklı çıktı’ demeye başladılar.”
Doğrusu, herkes Tayyip Bey’i bu konuda eleştirirken, ben de aynı soruya muhatap olmuştum. Şam’da bir Arap gazeteci, Erdoğan’ın “kriz teğet geçecek” değerlendirmesini nasıl karşıladığımı sormuştu. Ben, doğruluktan ayrılmamak düşüncesi ve biraz da yurt dışında olmanın sorumluluğuyla, “Bir Başbakan, ’yandık bittik mahvolduk’ demez. Türkiye, bu krizi komşuları ile ve bugüne kadar ilgilenmediği ülkelerle ticaretini geliştirerek atlatabilir” diye cevap vermiş, bu cevabımı da yayınlamıştım.
Mustafa Koç ve TÜSİAD ise IMF ile 40 milyar dolarlık borç anlaşması için bastırıyordu. Bu para yine TÜSİAD grubunun eline geçecekti!
IMF ile anlaşma yapılmadı. Türkiye, Merkez Bankası kayıtlarında da görülen, fakat kaynağı açıklanmayan sermaye ile krizi şimdilik atlattı. Peki ne oldu sonunda? Gelen sermaye yine ağırlıklı olarak TÜSİAD’ın cebine gitti ki kriz sırasında servetlerini ikiye katladılar! Tabii bir de AKP zenginleri türedi. Onun için Mustafa Koç bugün, “Başbakan haklı çıktı” diyor!

* * *


Erdoğan, Türkiye’nin arka arkaya Suriye, Lübnan, Libya ve Ürdün ile vizeleri karşılıklı olarak kaldırdığını hatırlatarak “AB ‘Schengen’ diyor. Peki biz niye kendi aramızda bir benzerini rahatlıkla yapamıyoruz? Nedir bu korku, nedir bu çekince?” dedi.
Bir mükemmel söz daha!
Yalnız Erdoğan, 18 Ocak 2004 günü Cidde Ekonomik Forumu’nda Cidde Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Gassan El Süleyman, kendisinden, diğer İslam ülkelerinin liderleri ile görüşerek “İslam Ortak Pazarı”oluşturulması için çalışmasını, hatta konuyu himayesine almasını isteyince “Ben İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum. Çünkü, ne olursa olsun bu birliktelikleri ne etnik,
ne dini kökene ne de coğrafyaya bağlı olarak düşüneceğiz” diye
cevap vermişti.
O sırada BOP eş başkanlığı görevi, kendisine, ABD Başkanı Bush tarafından, henüz tevdi edilmemişti! Avrupa Yahudi Lobisi Başkanı Besnainou, İsrail’in Haaretz Gazetesi’nde “Erdoğan’ın, İslam dünyasının sözcüsü olması gerekiyor” diye yazmamıştı henüz!

Yazarın Diğer Yazıları