Erdoğan'ın medya sopası!
İsviçreli gazeteci Jan Keetman, Doğan Holding’e kesilen vergi cezası ile ilgili olarak objektif bir değerlendirme yaptı:
“Kavga, bir Türk hayır derneğinin topladığı bağış paraları etrafında dönen ve Frankfurt’ta görülen davanın haber yapılmasıyla başladı. Bir kısım bağış paralarının Erdoğan’ın partisi AKP’ye yakın medya kuruluşlarına akıtılması gündeme getirildi. Bunun üzerine RTÜK, televizyon kanallarının frekans sıralamasını değiştirerek Doğan Grubuna ait kanalları uygun olmayan frekanslara kaydırdı. Ardından da yedi gazetecinin hükümetin basın konferanslarına giriş akreditasyonları askıya alındı. Saldırıların ardında bir kısım medya kuruluşlarını devre dışı bırakma hesapları yattığı anlaşılıyor. Aynı zamanda AKP de günden güne daha çok ağırlık kazanan bir medya sopasına sahip bulunuyor.”
* * *
Aydın Doğan’ın, Fehmi Koru’nun daveti ile “fasıl”a katılması ise Türkiye’de “karşılıklı uzlaşma arayışı” olarak yorumlanıyor. Erdoğan’ın seçimde başarılı olması için Aydın Doğan’ın gazetelerinin eleştiriyi biraz hafifletmesi gerekiyor. Çünkü, Deniz Feneri meselesi, doğrudan partiyi bağlıyor ve yıpratıyor.
Erdoğan’ın canını sıkan bir konu daha var. Deniz Feneri olayı ile bir kaşı açılmıştı. Şimdi bir tehlike daha var. O da yolsuzluktan tutuklanan Akfırat Belediye Başkanı’nın belgeleri arasında Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in bir vekaletnamesinin çıkması. Hiçbir gazete bu konunun üzerine gitmiyor, gidemiyor! Doğan Grubu da meseleyi unutmuş görünüyor. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay ise Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, “ucuz arsa düşürme peşinde olduğunu” iddia ederek, “Sayın Bakan’a yakışan istifa etmektir” dedi.
“ABD, Türkiye’nin bölgede daha büyük bir rol oynamasına destek veriyor”
Bu başlık bana ait değil. Prag merkezli Radio Free Europe/Radio Liberty’nin İnternet sayfasında, Abbas Djavadi imzalı bir yazının başlığı.
Yazıda şu yorum yapılıyor:
“ABD Başkanı Barack Obama geçtiğimiz günlerde yeni ABD yönetiminin, Türkiye’nin Ortadoğu, Afganistan ve Kafkaslar’daki ’öncü rolüne’desteğini teyit etmek amacıyla Türk mevkidaşı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı.
ABD, Irak’tan çekilmeye ve Afganistan’a daha çok asker göndermeye hazırlanırken, Türkiye Irak’ın daha istikrarlı bir hale gelmesine katkıda bulunma yönünde bir adım atarak yardımcı bir rol oynayabilir.
2002 yılında Türkiye Afganistan’da çok uluslu barış gücünde yer alan ilk ülkelerden biriydi. Yedi yıl sonra Washington’daki yeni yönetim Afganistan’daki el Kaide ve Taliban ile mücadele çabalarını yoğunlaştırıyor. İlk adım olarak 17 Şubat’ta Başkan Obama, Afganistan’a ek 17 bin asker gönderilmesini istedi. ABD diğer NATO üyelerine Afganistan’daki yükünü paylaşmaları yönünde baskı yapıyor.
Bu bağlamda Türkiye, Afgan Ulusal Ordusu için eğitim ve ekipman sağlanmasının yanı sıra terörist ve asi grupların ülkeyi istikrarsızlaştırma çabalarını etkisizleştirmek için gerekli olan ekonomik kalkınmaya katılmak için de en iyi konumdadır.
Ve şimdi Kırgızistan’ın Manas’taki ABD hava üssünü kapatma kararını takiben, Türkiye’deki İncirlik üssü, Afganistan’daki mevcudiyetini güçlendirmeye girişen ABD için önemli bir merkez olabilir.”
Demek ki, eşbaşkanlık görevi devam ediyor! ABD, Türkiye’de, Erdoğan’dan daha iyi bir müttefik başbakan bulamayacağını biliyor.