Erdoğan'ın BOP ve Ergenekon itirafları

Başbakan Tayyip Erdoğan, grup konuşmasında, daha önce inkâr ettiği BOP Eşbaşkanlığı’nı bu defa doğruladı. Erdoğan, “Büyük Ortadoğu Projesi’nin amacı bellidir. O amaçlar içerisinde Türkiye’nin üstlendiği görev de bellidir. BOP, Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuştur. Bunun yanında ekonomik kalkınmaya yönelik olarak kurulmuştur. Oradaki kadın hakları ve eğitime yönelik ve oradaki eğitim özgürlüğünü daha yukarılara taşımak amacıyla kurulmuş ve atılmış bir adımdır. Burada Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik. Bu proje aslında ’doğmadan ölen bir proje’ durumuna düştü. BOP’un bizi bağlayıcı hiçbir yanı yoktur. Bu konuyla ilgili olarak bizi bağlayan, Tayyip Erdoğan’ın attığı bir imza yoktur. Bu sadece insani olarak bizim üstlendiğimiz bir görevdir” dedi.
Bir defa “BOP’un eşbaşkanıyız” diyen Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisiydi. 2004 yılında Yenişafak gazetesi, bu sözleri manşetten yayımlamıştır. Ayrıca Erdoğan, bu sözleri televizyonlarda birkaç defa tekrarlamıştır. Bunu herkes biliyor.
Peki durum böyle olduğu halde Erdoğan neden düne kadar “Biz, BOP’un değil, Medeniyetler İttifakı Projesi’nin eşbaşkanıyız” diyerek, aynı zamanda BOP eşbaşkanı da olduğunu inkâr etmişti?
Son konuşmadan anlaşılan, Erdoğan artık BOP eşbaşkanı olduğunu itiraf ediyor, ama “Türkiye’nin görevi bellidir, kadın hakları eğitimi geliştirmek vs” diyerek, meseleyi hafifletmeye çalışıyor.
Meselenin aslı ABD Başkanı Bush’un ikili görüşmede, Türkiye Başbakanı Erdoğan’a BOP eşbaşkanlığını önermesi, onun da kabul etmesidir. “Diyarbakır, BOP’un yıldızı olacak” diyen de kendisiydi. İmza ise gerçekten yoktur.
Peki BOP, gerçekten barışı korumak için mi kurulmuştur? Yoksa ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın açıkladığı gibi 22 İslam ülkesinin haritasını değiştirmek için mi?
BOP, İslam dünyasına açılan savaşın adıdır. Ölü doğmuş da değildir. Afganistan ve Irak’ın işgali, İsrail-Hizbullah savaşı ve İsrail’in Gazze’ye saldırısı BOP uygulamalarıdır.

* * *

İki gün önceki “Erdoğan’ın ayağındaki pranga Gladio mu?” başlıklı yazımızda, “Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’deki Amerikan Gladiosu’nun üzerine gidebilmesi için önce partisinin CFR’den gönderilen programını ve kendisinin Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığını izah etmesi gerekmez mi? Bağımsız bir ülkede önce bunların soruşturulması gerekmez mi? Erdoğan’ın ve Türkiye’nin ayağındaki asıl prangalar bunlar değil mi?” diye sormuştuk.
Erdoğan, Baykal ve Bahçeli’ye yönelik olarak sorunun ikinci bölümüne kaçamak bir cevap verdi. Birinci bölümüne ise 8 yıldır cevap vermiyor!

* * *


Erdoğan, Ergenekon soruşturması konusunda da “Daha işin başındayız, yolun başındayız, daha neler çıkacak neler” deyiverdi! Soruşturmanın savcısı olduğunu söylemişti ya, oradan biliyor olsa gerek!
Diyeceksiniz ki soruşturmanın bir sonraki aşamalarını gazeteciler açıklıyor da Başbakan bilmesin mi?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın söylediği gibi “ucu açık” bir soruşturma olursa, “gizli” değil “canlı yayın soruşturması” sürdürülürse, Yargıtay Onursal Başsavcısı’nın evinin aranacağını devlet televizyonu, 4 saat öncesinden açıklarsa, her dalgada kimlerin gözaltına alınacağını isim vererek, gazeteciler yazarsa, Başbakan da bu kadar bilecek elbette!
Başbakan, bunların üzerine de hukukun temel ilkelerinden bahsediyor. Hukukun temel ilkelerini bilmek için Deniz Baykal gibi hukuk okumuş olmak gerekmiyor.
İnsanda biraz adalet duygusu olması yeter!

Yazarın Diğer Yazıları