Erdoğan'a verilen hediyeler nerede?
Kadrolu şakşakçılar, liste ile tek tek Anıtkabir''e alınan slogancılar verilen görevi yapıp Cumhuriyet Bayramı resmi töreninde Recep Tayyip Erdoğan için alkış ve slogan atma görevini yapıp, mozoleyi ziyaret etmeden çekip gittiler…
Protokol açısından demem o ki;
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti''nin tarihinin en büyük skandalıdır.
İslam dini açısından demem o ki;
- Bir kabirde slogan atılması en büyük günahtır.
Siyasi açıdan demem o ki;
- Atatürk''ten büyük müsün?
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Anıtkabir''deki 29 Ekim töreninde Erdoğan lehine slogan atılmasının Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirterek dedi ki;
"Cumhuriyet Bayramı gibi önemli bir gün nedeniyle düzenlenen resmi törenlere siyaseti karıştırmak, katılımcılar vasıtasıyla kendisine slogan attırmaya tevessül etmek, kuşkusuz bir siyasinin düşebileceği en dip noktadır. Kendisine kurucu liderin kabrinde slogan attırma ihtiyacı hissetmesi ise utanç vericidir…"
Anıtkabir komutanlığı slogancıların isimlerini tek tek açıklamak zorundadır.
Değerli okurlarım,
Tevazu rafa kalkmış, kibir zirve yapmış, ölüye hele hele Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusuna saygı unutulmuştur.
Çünkü:
AKP çöküş dönemindedir.
Erdoğan siyaseten bitik durumdadır.
Vatandaşın "Eve ekmek götüremiyoruz" sloganını "abartılı" bulmakta Meclis''te gazetecilere, "Evine ekmek götüremeyen yoktur" diyerek savunma yapmaktadır.
"Eve ekmek götürememek" slogandır ve aslında çok net şekilde,
- Geçinememek demektir,
- İş yok demektir,
- Sıkıntıdayız demektir…
Bunları Erdoğan bilmez mi?
Elbette bilir ama vatandaşın sorunlarına çözüm bulmak için damat bakanın yönettiği ekonominin çözümü yok ki…
Değerli okurlarım,
Bugün saraylarda yaşayan Erdoğan''ın yüzük sloganını hatırlatayım tekrar:
Neden hatırlattım anladınız tabi.
First Leydi Emine Erdoğan''ın çantası için…
Fransa ürünlerine boykot çağrısı yapan Erdoğan ile Emine Erdoğan''ın Fransız malı çantasını gündeme getiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki tartışma sürüyor.
Hürriyet''ten Hande Fırat''ın, "Çanta çakma" demesi bu tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin cumhurbaşkanının eşi 50 bin dolarlık gerçek Fransız markası değil, "çakma" yani "taklit" çanta kullanıyormuş.
İnanırsınız, inanmazsınız ben bilmem.
Ama şunu bilirim, zabıtalar pazarda, dükkânda satılan bu malları toplarlar ceza keserler.
Gerçek ürünlerin avukatları satıcıları hakkında hukuki işlem başlatırlar.
Yani taklit mal satmak da almak da kullanmak da yasaktır.
Şimdi gelelim Hande Fırat''a ve soralım;
- Taklit çantanın faturasını gördün mü?
- Yoksa sana söylenene inandın mı?
Değerli okurlarım,
Eski Başbakan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu Saygı Öztürk''e müthiş bir açıklama yaptı, özetliyorum:
"Çankaya''da tam da ayrılacağımız günlerde Mücevher gibi bir takım şeyler kasada tutulurdu. Başbakanlık makamına geldim. Müsteşar Kemal Maden''e dedim ki;
- Bunları devlete iade edeceğiz, işlemleri yapın.
1936 yılında çıkarılan kanunu getirdi ve dedi ki;
- Efendim bir mesele var. Şu ana kadar bu işlemin yapıldığına dair hiçbir devlet belgesi yok''
Şimdi kimsenin günahına girmek istemem. Geçmiş başbakanlardan yaşayan, yaşamayan hepsi hürmete layıktır. Belki bir yerlerde arşivde vardır onu bilemem.
Hediye Kanunu''nu uygulamak ahlak değil, görevdir. Ben görevimi yaptım.
Devlet adamı hediye almaz. Başkasını bilmem ben hediye aldım, ayrılırken de hepsini kayıtlı olarak devletimize bıraktım.
Bir devlet adamı, evinde otururken almayacağı şeyi, eğer devlet adamı olarak alıyorsa çok net söylüyorum o hediye değildir.
Bir gün iktidar olursam, yarım bıraktığım işi tamamlayacağım. Yolsuzluklara savaş açacağım."
Değerli okurlarım,
Davutoğlu başbakanlık görevini kimden aldı:
Recep Tayyip Erdoğan''dan…
O halde soruyorum:
1936 yılında çıkarılan kanun gereği Erdoğan Başbakan olarak aldığı hediyeleri neden devlete teslim etmedi?
Erdoğan''a verilen hediyeler nerede?