Erdoğan'a kurulan tuzak!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak’ın El Hurra televizyonuna verdiği demeçte Türkiye ile Ermenistan arasında ikili sorunların çözümü ve normalleşmeyle ilgili görüşmelerin anlayış içinde sürdüğünü söyleyerek, “Çünkü bütün bunların zamanı geldi. Kafkaslarda küslüklerin gideceği, sorunların çözüleceği bir dönem yaşıyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise gazetecilere sitem ederek “Siz, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın ne söylediğine bakmıyorsunuz, sağdan soldan gelen haberlere bakıyorsunuz. Biz Azerbaycan-Ermenistan arasında mutabakat sağlanmadığı sürece Dağlık Karabağ konusunda, Türkiye-Ermenistan olarak nihai bir sözleşmeyi imzalamayız. Alt çalışmasını yaparız, ön çalışmasını yaparız. Ancak, bu kesinlikle Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun çözümüne bağlıdır” dedi.
Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Zakir Haşimov, Dağlık Karabağ’da Ermenistan’ın işgali bitmeden sınırın açılmasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan’a inançlarının tam olduğunu söyledi.

***

2003 yılı Ocak ayının ilk haftasında, dönemin Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, “Karabağ sorunu çözülmese de Türkiye Ermenistan ilişkilerinin normal seviyeye getirileceğini” söylemişti. Ermenistan bayram yapmış, Azerbaycan ise bu açıklamayı şaşkınlıkla karşılamıştı. Bu sözler, Türkiye’nin Azerbaycan yerine Ermenistan’ı desteklemesi anlamına geliyordu.
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, bir hafta sonra Bakü’de Şehitler Hıyabanı ziyareti sırasında, gazetecilerin, Türkiye ile Ermenistan arasında ilişki kurulup kurulmayacağı yönündeki soruları üzerine, “Bu konuda, altını çizerek söylüyorum, Türkiye’nin bugüne kadarki politikası neyse aynen devam edecektir. Biz hiçbir zaman Azeri kardeşlerimizin yanında olmaktan vazgeçmeyiz. Biz kardeşiz, kardeş kardeşi terk etmez” demişti.
Erdoğan, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ sorunu çözülmeden bu konuda bir gelişme beklenmeyeceğini de ifade etmişti.
Şimdi anlaşılıyor ki, o dönemde kendi politikasını Yaşar Yakış üzerinden seslendiren dönemin Başbakanı Abdullah Gül, şimdi Cumhurbaşkanı olarak kendi inisiyatifini kullanıyor ve Erdoğan’ı ABD’nin dayatmaları ile Türk ve Azerbaycan kamuoyları arasına sıkıştırıyor!


Muhalefet böyle
günde lâzımdır!

Muhalefet, işte böyle sisli havalarda lazımdır. Nitekim, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kısa bir tereddütten sonra “Türkiye, Azerbaycan’ın arkadan hançerlenmesine göz yumamaz. Hiç kimse, hangi baskıya maruz kalırsa kalsın Türkiye’nin Azerbaycan’a ihanet etmesini sağlayamaz. Hiçbir hükümetin buna gücü yetmez” dedi.
Baykal, “Türkiye, Ermenistan sınırını Azerbaycan’ı işgaline karşı bir tavır olarak kapatmıştır. Bunun tarihi ihtilafla bir ilgisi yoktur. Sınırın açılması konusu, ancak Ermenistan’ın Azerbaycan’ı işgaliyle ilgili olarak düşünülebilir. Sınır, işgal nedeniyle kapatılmıştır, ancak o sebep ortadan kalkarsa açılır” dedikten sonra iktidarın Türk Dünyası’na ilgisiz kaldığını da söyledi.
Baykal, Azerbaycan ile ilişkileri önemsediklerini belirterek, önümüzdeki günlerde bir CHP heyetinin Azerbaycan’a gideceğini bildirdi.
Bence, Baykal da Azerbaycan’a gidecek CHP heyetinin başında olmalı!
Aslında, Türk Dünyası ile en çok ilgilenen parti olarak bilinen MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin ideolojik çizgisinden de hareketle herkesten önce bir tavır geliştirmeliydi ama yazık ki her konuda olduğu gibi yine geç kaldı. Salı günü konuşur ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş olur. Bahçeli hep böyle yapar!

Yazarın Diğer Yazıları