Erdoğan ve Mahir Ünal'ın ''set'' söylemi
Hani akademik makalelerin girişinde "anahtar kelime"lere yer verilir ya AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal''ın, "Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye''de yaşanmıştır. Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" sözlerindeki anahtar kelime, "set"tir!
Tayyip Erdoğan da "Türkiye Yüzyılı" programını açıklarken önlerindeki seti nasıl yıktıklarını anlattı:
Erdoğan, "Ülkemizi yıllarca özgürlüklerden ve zenginliklerden uzak tutanlar, güçlerini, milletimizin özgüveninin önünü kapatmış olmalarından alıyordu. Ne zaman ki bu set yıkıldı, işte o zaman Türkiye bambaşka bir görünüme büründü. Menderes''in ilk kazmayı vurduğu, Özal''ın ilk gediği açtığı bu seti kökünden söküp atmak, hamdolsun, bize nasip oldu." dedi.
Tepkiler üzerine cumhuriyete sahip çıkan bir açıklama da yapan Mahir Ünal''ın ilk konuşmasında Erdoğan ile aynı anahtar kelimeyi kullanması dikkat çekici... Kim kimden etkilenmiş bilemem ama Erdoğan ile Mahir Ünal''ın aynı frekansta olduğu belli...
***
Nedir o setler? AKP zihniyeti, neyi kendisine set olarak görüyor? Mahir Ünal, önce cumhuriyeti set olarak gördüğünü söyledi ama son olarak "Cumhuriyet düşmanı olmak bence, Cumhuriyet''i ''donmuş bir göl'' zannetmekle mümkündür." dedi.
Erdoğan veya Mahir Ünal, hatta AKP''nin düşünce kodlarını belirleyen ağabeyleri, önlerindeki en büyük set olarak Anayasa''nın değiştirilemez maddelerini görüyor. Bunu 20 yılda delik deşik ettikleri Anayasa''nın yerine yeni bir Anayasa hazırlayacaklarını bildirerek açıklamış oluyorlar.
Tayyip Erdoğan, "Hücrelerine kadar vesayete hizmet etmek üzere hazırlanmış 12 Eylül darbesi Anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur. Her şeyi ile millî iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kavuşturmak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerimizdendir." diyerek çıkış noktalarını açıklamış oldu.
"Anayasalarda değişmez hükümler olamaz." diye çıkış yapan kişinin Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Başkanı, eski TBMM ve MTTB Başkanı İsmail Kahraman olduğunu da hatırlatayım!
Kahraman da büyük tepki alınca, "Sözlerim çarpıtıldı. İlk dört maddeye dokunmak mümkün değildir" demişti.
Yalnız, önceki AKP grup başkan vekillerinden Ayşe Nur Bahçekapılı da "Açılımın başarısı, anayasadaki Türklük tanımının kaldırılmasına bağlı... Vatandaşlık tanımı değişecek. Herkes etnik kökenini ifade edebilecek ve ''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım'' diyecek" demişti.
İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ise "AKP ile hepimiz Türk olmaktan kurtulduk" diye bir ifade kullanmıştı! Erdoğan''ın hukuk başdanışmanı Mehmet Uçum da defalarca Türk kimliğinden Türkiye kimliğine geçileceğini söylemişti.
AKP''nin 2007 yılında hazırlattığı Anayasa taslağında, başlangıç ilkeleri ortadan kaldırılmıştı!
***
Meral Akşener''in konuyla ilgili şu konuşması da önemlidir:
"Asıl mesele ne biliyor musunuz? 20 yıl boyunca, yapamadıklarını, giderayak, yapabilmek için çırpınıyorlar. 20 yıl boyunca, düşman bildikleri Cumhuriyetimizi; giderayak, yıpratmak için çabalıyorlar. 20 yıl boyunca, karınlarını ağrıtan kurucu değerlerimizi, giderayak, yok etmek için uğraşıyorlar. Onların sahip olmayı düşledikleri o düşünce setinin; Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı, Türkçe düşmanı, Türk düşmanı ve öz kültürüne yabancı, gayri millî bir düşünce seti olduğunu da çok, ama çok iyi biliyoruz. İşte o nedenle, aslında bugünkü mücadele; AK Parti ve İYİ Parti mücadelesi değildir. Bugünkü mücadele; Vahdettin''in gemisine binenlerle, Mustafa Kemal''in büyük vizyonunun peşinden gidenlerin mücadelesidir. Ve bizler, dimdik ayakta oldukça, kirli amaçlarına asla ulaşamayacaklar. Hürriyetine aşık aziz Türk milletine, asla diz çöktüremeyecekler."
Vahdettin, İngiliz gemisine binerek kaçmasından 100 yıl sonra boşuna parlatılmıyor...