Erdoğan ve Gül PKK’nın TAK tuzağına düşmesin!
Taksim’de polise canlı bomba eylemi ile saldıran örgütün adını ilk olarak 2005 yılının Haziran ayında Kuşadası eyleminde duymuştuk.
O zaman bizi gazetede ziyaret eden Dr. Ali Kemal Özcan, “Son terör olaylarını Abdullah Öcalan başlatmadı. Öcalan, ‘ABD çatışan PKK istiyor, barışan PKK istemiyor. ABD bizimle oynuyor’ diyor. Hatta ‘ABD, PKK’yı Türkiye’ye karşı kullanacak’ diyor” demişti.
O günlerde PKK’ya yakınlığıyla bilinen Özgür Politika gazetesinde yayınlanan PKK açıklamasında “Bu eylem ile ilişkimiz olmadığı gibi TAK vb.. örgütlerle de herhangi bir ilişkimiz yoktur” denilmişti.
Fakat daha sonra Kuşadası’ndaki saldırının Cemil Bayık’ın emriyle yapıldığı anlaşılmıştı!
PKK, Türk kamuoyunu yönlendirmeye dönük bir oyun oynuyordu.
O zaman bize mektup yazan Nevzat Erkeskin, “Terör bahanesiyle ABD ve AB’nin baskısıyla Türk Devleti PKK ile masaya oturtulacak. İçimizdeki işbirlikçiler bunu zaten işlemeye ve dillendirmeye başladılar. Şimdi oynanan oyun budur. Erdoğan ve Gül’ün de bundan haberi var. Masaya oturduktan sonra federasyon konuşulacak..” diye görüş bildirmişti.
Bugünkü tablo tıpkı Erkeskin’in beş yıl önce anlattığı gibidir.
Taksim’deki canlı bomba eylemini yine TAK’ın üstlenmesi aynı oyunun tekrarlanması demektir.
* * *
Terör konularında artık bir uzman olan Atilla Akar ise TAK adını kullanan, ancak PKK’nın kendisi olan örgütün olayı üstlenmesinden önce yazdığı yazıda şu öngörülerde bulunmuştu:
“Süper açılım yapsanız bile terör hiç son bulmayacak görünüyor. PKK bitebilir, silah bırakabilir. Ancak anında bir PPK, KPP, PKP vb.. türeyecektir. PKK strateji değiştirmiştir. ‘Açılım’ adı altında başta Apo’yu hapisten çıkarmak olmak üzere, artık iyice deşifre olan, yaşlanan, yılmış kadrolarını BDP ekseninde (afla birlikte) ‘legal mücadele’ye kaydırmak, kalan taze, diri, unsurlarından yeni bir örgüt yaratmak istiyorlar. Hatta ‘onların bizimle bağı yok’ , ‘bu ayrı ve yeni bir örgüt’ deyip gözümüzün içine baka baka terörü sürdüreceklerdir. Yeni bir yapılanmaya gidecekler ancak bu arada PKK’nın ve ’silahlı mücadele’nin bittiği imajını yayacaklardır. Hatta diğerlerini telin bile edebilirler! Bu tıpkı iflas eden bir şirketin yeni ve paravan bir isimle ortaya çıkması gibi olacaktır.
Terörü ayaklanma ve bombalamalarla şehirlere iyice yayacaklardır. ‘Yönetsel özerklik’ ya da ‘bağımsızlık’ kazanana kadar terörü bir ‘argüman’ olarak kullanmaya devam edeceklerdir.”
Nitekim TAK, olayı üstlendi. PKK’nın diğer uzantısı KCK, eylemi ve eyleme karar verenleri kınadı, “Bu eylem dışımızdaki bir grubun eylemidir” açıklamasında bulundu.
* * *
Atilla Akar, TAK’ın olayı üstlenmesinden sonra da “Belli ki, PKK sönümlenir görünürken, artık o işlevi TAK türü örgütler yürütecek. Bu arada PKK, senden benden fazla ‘barış yanlısı’ bile kesilebilir! TAK, yeni heyulamız olurken ne acıdır ki PKK ‘umudumuz’ haline bile gelebilir! Barış isteyen PKK ve barış istemeyen TAK gibi yani. Bir süre de böyle oyalanır gideriz..” dedi.
Olaylar aynen böyle cereyan ediyor. Burada acı olan şudur ki devletin konuyla ilgili bütün birimleri bu gerçekleri bizden iyi biliyor ama kimse oynanan oyunu açıklamıyor. Böylece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenler de TAK tuzağına düşürülüyor!
Erdoğan ve Gül, bu tuzağa düşmemeli!