Erdoğan NATO'yu nereye çağırıyor?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Die Zeit gazetesine verdiği demeçte, "Amerikalılarla, Menbiç ve Fırat'ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık." dedi.

Amerikalılarla, Menbiç ve Fırat'ın doğusu için mutabakata varıldığını, bu sütunlardan 17, 22 ve 24 Şubat 2018 tarihli yazılarla duyurmuştuk.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, Tayyip Erdoğan ile görüştükten sonra "O bölgelerde kim daha egemen olacak bunlara da karar vereceğiz. Kuzey Suriye'nin tamamı üzerinde çalışmaya devam edeceğiz." demişti.

Türkiye'nin ABD'ye Menbiç'te ortak görev önerdiği haberleri de görüşmeden önce basına yansıtılmıştı. Habere göre Türkiye, ABD'den, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG'nin Fırat'ın doğusuna çekilmesini istemişti.

Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, bu konuda şu değerlendirmeyi yapmıştı:

"Bu durumda, Türkiye, Fırat'ın doğusundaki PKK devletini meşru kabul etmiş olmuyor mu? O zaman, Türkiye'ye 'Afrin'de niye savaşıyorsunuz? Oradaki teröristlerin de Fırat'ın doğusuna geçmelerine izin verin.' demezler mi?"

***

Ardından Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, "mutabık kalınan çerçeve"den olumlu söz etmiş ve "Gerek ABD'nin YPG ve PYD'ye verdiği desteğin artık sonlandırılması gerek bu unsurların Menbiç'ten çıkartılıp, Fırat'ın doğusuna götürülmesi konusunda beklentilerimiz çok açık ve nettir." demişti.

İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray ise Meral Akşener yönetiminde toplanan Başkanlık Divanı'nın Tayyip Erdoğan-Tillerson görüşmesini değerlendirdiğini bildirerek "Amerika'ya, Afrin ve Menbiç'te izin verilen alanlarda kalmamız karşılığında Fırat'ın doğusunu PYD/YPG'ye bırakma sözü verdiniz mi?" diye sormuştu.

Tayyip Erdoğan, bu açıklamalardan sonra "Bu yaz hem terör örgütü için hem onu destekleyenler için sıcak geçecek, öyle görünüyor. Önce Menbiç'i teröristlerden temizleyecek, ardından Fırat'ın doğusunun tamamını kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirene kadar hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz." demişti.

Fırat'ın doğusundaki yapılanmanın Türkiye'yi tehdit etmemesi nasıl mümkün olacak, o belli değil!

***

Şimdi bütün bunlar yetmezmiş gibi Tayyip Erdoğan, "Biz bu NATO'nun en güçlü üyesiyiz. Yeri geldi Somali'de olduk, Afganistan'da olduk, Balkanlar'da olduk. Peki bütün buralarda biz yer alırken, şu anda Suriye'de bu olaylar yaşanırken ey NATO sen ne zaman olacak da bizim yanımızda gelip yer alacaksın? Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın? Devamlı ben bunları mı söyleyeceğim?" diye konuştu.

Oysa zaten bütün mesele, Irak ve Suriye'deki Amerikan askeri varlığından kaynaklanıyor. NATO demek, Amerika demektir. NATO, bölgeye gelse durum daha iyi mi olacak?

***

Erdoğan'ın NATO'yu çağırması yeni değil! Daha önce de hatırlattığımız gibi NATO'yu önce Irak sonra Suriye sınırına davet eden Tayyip Erdoğan idi!

Erdoğan, 2010 yılında, Toronto'daki konuşmasında NATO'yu Kandil bölgesinin kontrolü için göreve çağırmıştı.

Erdoğan, NATO'yu Kandil'e çağırınca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "PKK ile mücadele, NATO düzeyine taşındığında, NATO ülkelerinin müdahil hale gelmesine imkân tanınacaktır" demişti.

Erdoğan, sonraki aylarda da NATO'dan, Suriye sınırına asker gönderilmesini isteyebileceğini söylemişti.

Irak'ın kuzeyine NATO'yu yerleştirme fikrini ilk defa 2006'da ABD'nin eski BM Daimi Temsilcisi Richard Holbrooke ortaya atmıştı. Holbrooke, Türkiye'nin Kuzey Irak'ı işgal etmesini önlemenin en iyi yolunun bölgeye NATO gücü konuşlandırmak olduğunu söylemişti.

Şimdi NATO gelirse, Türkiye, Suriye'nin kuzeyine müdahil olabilir mi? NATO gelirse, Türkiye topraklarını da işgal etmeyecek mi?

Yazarın Diğer Yazıları