Erdoğan kimi tehdit ediyor?
Başbakan Tayyip Erdoğan, son konuşmasında “Aklınızı başınıza alın: AKP’yi uluslararası güçlerle işbirliği halinde gösterme gayreti içinde olanlar sadece bir iftira kampanyasının figüranıdırlar. 5.5 yıl önce Türkiye neredeydi, şimdi nerede. AKP’ye ‘iş birlikçi’ diyenlere sesleniyorum, aklınızı başınıza alın” dedi.
Son günlerde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Teslimiyetçilik” ile ilgili bir söylemi var. Bir de bu sütunda AKP’nin kuruluş sürecinin milli egemenliğe aykırı olduğu işlenmişti. Bu sütunda, “Tayyip Bey, Amerika’dan bir lobi şirketi üzerinden gönderilen ve yerel yönetimlere otonomi vermeyi öngören CFR kaynaklı gizli bir memorandumu, parti programı haline getirdikten sonra AKP’yi kurmuştur” ifadesi tekrarlanmış ve Erdoğan’ın sekiz yıldır belgeye dayalı bu bilgiyi tekzip etmediği hatırlatılmıştır.
Erdoğan, bu gizli belgenin kendisine niçin gönderildiğini ve hemen hemen aynı ifadelerle niçin parti programı haline getirildiğini açıklarsa, kimin iftiracı olduğu, uluslararası sistemin figüranlarının kimler olduğu daha net bir şekilde ortaya çıkar!
Demirel’in rüyası
Masonların hedefi
Marmara Grubu’nun topladığı 12. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde Süleyman Demirel’in başkanlığında “Baltık’tan Balkanlar’a, Balkanlar’dan Orta Asya’ya Bilge Adamlar” oturumu yapıldı. Demirel, “Çevre denilen, yerküredir. Yerküre bugün imdat diyor” dedi.
Demirel, AB’nin varlığını sürdürebilmesi durumunda dünya için çok önemli bir model olacağını belirterek, insanlar için hudutların lüzumsuz hale geleceği bir ütopyası olduğunu, bu ütopyada insanların tek dünya pazarı için üreteceklerini, savaşsız bir hukuk sistemine ulaşacaklarını anlattı.
Demirel, bu ütopyanın Masonların birinci hedefi olduğunu biliyordur elbette!
Türk Mason Dergisi’nin 1951 yılı Ocak ayında basılan ilk sayısında “Bu mecmua niçin çıkıyor?” başlıklı yazısında, aynen şöyle deniliyordu:
“Masonluğun gayesi, insan cemiyetlerinde din, politika, ekonomi ve aile gibi çeşitli sebeplerin meydana getirdiği ihtilatları ve bu ihtilatların doğurduğu farkları ortadan kaldırmaktan ibarettir.
Masonluk, başı ve sonu ıstırap olan bu farklar kaldırıldığı gün, insanlığın manevi birliği kurulacağı kanaatindedir.”
Romanya 9. Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu ise krizle birlikte tüketime odaklanan sistemin değişeceğini belirterek, “Tarihteki tüm imparatorlukların sonunu getiren kibir olmuştur. Neoliberal mali bankacılık sistemindeki sorun da kibirdir. Demokrasi ve pazar ekonomisi için en önemli şey olan vatandaşların güveni kaybolmuştur. Bu güvenin yeniden inşa edilmesi için yeni manevi değerler üzerine kurulu, yeni bir kültürel model oluşturulmalıdır” dedi.
Bence Demirel, eski modellere takılıp kalacağına, Constantinescu’nun bahsettiği yeni modelleri desteklese iyi bir örnek teşkil ederdi.
İkiz Yasalar’a
kim itiraz etmişti!
İkiz yasaların 57’nci hükûmet döneminde Bakanlar Kurulu’ndan Meclis’e sevkinden sonra Komisyonda reddedilmesini, MHP’li Nesrin Ünal, ANAP’lı Kamran İnan ve DYP’li Ayfer Yılmaz’ın sağladığına dair bilgi aldım. Nesrin Ünal, ikiz yasalara konulan çekincelerin yetersiz olduğunu, durumu Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye de bildirdiğini, onun da, “Biz bu tasarıyı Meclis’e sevk ettik diye siz de onaylamak zorunda değilsiniz. Doğru bildiğinizi yapın” dediğini, DSP’li Hikmet Uluğbay’ın kendilerini desteklemekle birlikte, “Ecevit, bu yasaların onaylanmasını istiyor” dediğini söyledi.