Erdoğan, düşüşü frenlemeye çalışıyor!

Seçime kısa bir süre kala, başta Tayyip Erdoğan ve Süleyman Soylu olmak üzere AKP adına konuşanların elinde CHP'nin Kandil ve Pensilvanya ile paralel yürüdüğü iddiasından başka hiçbir malzeme kalmadı.

Son olarak Erdoğan, "95 yıllık CHP'yi 9 senede Kandil'in, Pensilvanya'nın kuklası yapan bir genel başkandan kendi seçmenine de fayda gelmez." dedi.

Erdoğan, "Türkiye'nin 81 vilayetini parçalara bölmenin hesabı içinde olanlara, pazar günü en güzel cevabı, demokratik ortamda verelim. 16 bin 500 kilometreden dinimize saldıranlara cevabı verelim. Taksim Meydanı'nda ezanımıza saldıranlara cevabımızı verelim." diye konuştu.

Süleyman Soylu ise "Kandil'de Apo'nun bir adamını daha, dördüyle beraber götürdük. Onlara güzel bir seçim hediyesi verdik." diye propaganda yaptı. Başarılı operasyonun bir seçim hediyesi olduğunu böylece itiraf etmiş oldu. "Ben Kandil'e seçim hediyesini kastettim" diyebilir ama bunun bir mantığı yok!

***

Erdoğan ve Soylu'nun son atakları, Akif Beki'nin, "Belediyeleri teröre teslim etmeyin taktiği kazandırsa, rahmetli Turgut Özal'a kazandırırdı" ifadesini akla getiriyor.

Peki Erdoğan bu durumu bilmiyor mu?

Biliyor elbette ama seçimi kazanmak için elinde başka bir koz yok!

Özal döneminde de basına ekonomik baskı vardı ama buna rağmen gazetecilik yapılabiliyordu. Şimdi ise gazeteler, televizyonlar AKP'nin halkla ilişkiler bürosu gibi çalışıyor. Bu sebeple AKP grafiğindeki düşüş, ANAP kadar keskin olmayabilir.

Erdoğan, medyasıyla birlikte düşüşü frenlemeye çalışıyor...

***

CHP ile ilgili iddialara seçimden önce Kemal Kılıçdaroğlu kapsamlı bir cevap vermelidir. Öyle bir iki cümle ile geçiştirerek değil...

Bize düşen ise halka gerçekleri yansıtmaktır. Bunun için de hafızaları bazı çağrışımlarla tazelemek gerekir.

AKP, 2003 yılında kamu yönetimi reformuna soyunduğu zaman hazırlanan taslak, Türk-İş adına hazırlanan raporda şöyle yorumlanmıştı:

"Yerel Yönetim Reformu adı altında hazırlanan düzenlemeler, Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter devlet yapısını büyük ölçüde zayıflatacak, 81 eyalet yaratacaktır. Etnik kimlik ve siyasal görüşlere göre bölgesel yapılanmalar ortaya çıkacaktır."

Hazırlanan yasa tasarısının bir kısmını Ahmet Necdet Sezer veto etti. Sezer'den sonra parça parça yasalarla sistemi değiştirdiler.

***

17-25 Aralık'a kadar, Pensilvanya'nın her talebini yerine getiren de AKP iktidarıydı. Öyle ki Erdoğan, "Ne istediler de vermedik?" demişti. Sonunda ihale istedikleri ama alamadıkları anlaşıldı. Fetullah Gülen, havuzda toplanan yüzdeler için "irin havuzları" dedi ve ondan sonra ayrılık başladı!

"Kandil" deseniz, "çözüm süreci"nde neredeyse iktidara ortak hale gelmişti! Dolmabahçe'de Öcalan'ın hazırladığı 10 maddelik "ortak vatan" metnine AKP'li bakanlar imza attı.

***

Kısacası, AKP, 17-25 Aralık'a kadar Pensilvanya'nın, "Çözüm süreci" boyunca da Kandil'in taleplerini yerine getirdi. Ne zamanki AKP, 7 Haziran 2015'te tek başına iktidarı kaybetti, o zaman Devlet Bahçeli'nin müdahalesiyle üç ay içinde erken seçim kararı aldı ve bu arada terörle mücadele başlattı. AKP, 1 Kasım 2015 seçimlerinde bu sayede ayakta kaldı.

Taksim meydanında, ezana saldırı olmadığı ise net bir şekilde ortaya çıktı. Bu iddiada bulunanlar özür diledi ama Erdoğan bunları yok sayıyor! Tıpkı "camide içki içtiler" yalanı gibi…

Tarsus'ta, Kur'ân kursu öğrencisine tecavüz eden imam serbest bırakılıyor ama bu konuda nedense kimseden çıt çıkmıyor!

Daha BOP eş başkanlığı var, Libya ve Suriye'de Amerikan taşeronluğu var. Yunanistan'a terk edilen adalar var. Hatta Kushner'in Ankara ziyaretinden sonra İsrail'in "Golan tepeleri" işgalinin tanınması skandalı var! Bunlar nedir?

Yazarın Diğer Yazıları