Erbakan’a göre Tayyip Erdoğan!
ABD ve Batı Avrupa basını, Necmettin Erbakan’ın ölümü ile ilgili haberlerinde onun “Batı ve Avrupa karşıtı, milliyetçi” duruşuna vurgu yaptı. Hatta Amerikan Wall Street Journal gazetesi, “Türkiye’nin mevcut hükümetindeki haleflerinin aksine görüşleri, arsızca Batı karşıtı ve İslami idi” diye çirkin bir yazı yazdı!
İngiliz Guardian gazetesinden Thomas Faulkner ise “Erbakan’ın liderliğini yaptığı İslamcı hareket, marjinal bir grup olmaktan çıkıp ana akım Türk siyasetinin bir parçası oldu. Zamanla merkez-sağ ve merkez-solun yerine geçti. Erbakan’ın yerini ise genç ve modern liderler aldı” değerlendirmesini yaptı.
Peki Erbakan’ın o “genç ve modern liderler” hakkındaki görüşü neydi. Hoca, bu konudaki kanaatini sık sık kamuoyuna yansıtıyordu. Son olarak 2010 yılı Kasım ayı başında Die Welt gazetesine bir demeç vermişti. Die Welt, bu görüşmeyi, “Erdogan ist ein Kassierer des Zionismus” başlığıyla yayınlamıştı. Erbakan, Die Welt’e “Erdoğan Siyonizmin veznedarı oldu” diyordu.
***
Erbakan, AKP iktidarı için “Onları bazı dış güçler buraya getirdi. Şu andaki dünya düzeninin sahibi ırkçı, siyonist emperyalizmin güçleridir. Bizimkiler, Batılı, Siyonist dünya düzenine bilmeden destek oluyor. Yaptıklarının çoğu yanlış. Vergiler ve borçlarla Siyonistlere para kazandırıyorlar. Erdoğan Siyonizmin veznedarı oldu. O benim öğrencimdi. Ama şimdi amacımız onu devirmek” diye konuşuyor ve ekliyordu:
“1923’te kurulan Türkiye, o tarihten 2002’ye kadar 82 milyar dolar dış borç yaptı. Erdoğan ise sekiz yılda bu borcu 580 milyar dolara çıkardı.”
***
Erbakan ve Erdoğan arasındaki farkları, Attilâ İlhan ile konuşmalarımızda da ele almıştık:
İLHAN: Türkiye’deki yönetimler, siyasi partiler, bütünüyle Batı’nın kontrolü altındadır ve bu kontrolün dışına çıkamıyorlar. Zaman içinde Batı, Türkiye’de iktisadi açıdan kontrolü ele aldı. Demokrat Parti de Adalet Partisi de zaman zaman bunun dışına çıkmak istediler ama başaramadılar. Hükümet darbeleri ile düşürüldüler. Demirel bunu Meclis’te söylemiştir; “Amerika’ya başvurduk, kredi vermedi, Avrupa’ya başvurduk kredi vermedi, Ruslar geldi, ’size kredi verelim’ dedi. Kabul ettik ve yaptılar demir çelik fabrikalarını, alüminyum tesislerini...” demiştir.. Çünkü bunlar sonuçta Cumhuriyet çocuğu. O nesiller hep böyledir. Cumhuriyet çocuklarıdır hepsi. Menderes de bunu yapmıştır, Demirel de.. Erbakan da aynısını yapardı..
BULUT: Tayyip Erdoğan yapmaz ama...
İLHAN: Tayyip demokrasi çocuğu.. O cumhuriyet çocuğu değil. Demokrasi çocukları böyle değil. Mantıkları başka türlü çalışıyor. Cumhuriyet çocukları ihtilafa rağmen memleketin çıkarı yönünde düşünüyor ve karar veriyordu. Orada dava biter. Türkiye’nin çıkarları söz konusu ise ortak cephe alınmalıdır. Cumhuriyet böyle yetiştirdi bizi. Hepimizin kafası budur. Kendi kendine yeten, sanayisini kurmuş, Orta Doğu’da lider, dünyada lider bir Türkiye. Hepimizin ideali buydu.. Ama ben sosyalist düşünürüm, öbürü liberal, o ayrı bir şey.
***
Görüldüğü gibi Erbakan’ın başlattığı milli görüş hareketi, AKP ile merkeze otururken, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın merkezindeki Siyonist güçlerle ittifak yapmış ve kendisi olmaktan çıkmış, Evangelist Batı’nın İslam dünyasındaki Truva atı rolünü benimseyerek gayrı milli bir şebeke haline gelmiştir. Tabii, Saadet Partisi’nde kalanlar da bu durumun farkındadır.