Engizisyon döneminde miyiz?
CHP Denizli milletvekili İlhan Cihaner, odatv’de, halen sürmekte olan davalarla ilgili geniş bir hukuki değerlendirme yaptı.
Cihaner birinci bölümde, genel bakışını özetle şöyle ortaya koydu:
* “Türkiye, AKP iktidarının ‘ustalaşması’ sürecine paralel olarak iddianameler ve davalar üzerinden ‘dönüştürülüyor:’
* Yeni dünya düzeni, merkezden periferiye gidildikçe artan bir oranda ‘terör rejimleri’ne muhtaçtır ve bu kesinlikle tesadüf değildir. Yine tesadüf olmayan bir husus vardır ki, o da bu terör rejimlerinin kendi meşruluklarını büyük ölçüde ‘terörle mücadele’ temelinde kurmalarıdır...
* Bu terör, ‘terörist’in değil, kendisinin yüreklere dehşet salma, yani tedhiş demek olduğu unutturulup, içi tümüyle boş bir halde emre/keyfe amade hale getirilmiş bir ‘terör’ün kapsamını, dolayısıyla da kimin terörist olup, kimin de olmadığını belirleme gücünü tekellerinde bulunduranların terörüdür: ‘Terör siyasallaşıyor’un tercümesi, ‘siyasal olan her şey, terör (suçu) kapsamına alınmıştır’; yani ‘siyaset yasaktır’ şeklindedir.
* Bu durumda artık herkes yaptığı herhangi bir şeyden dolayı bu gün değilse bile pekala yarın suçlu hem de terör suçlusu, yani cezaların daima en ağırını hak eden türden bir terör suçlusu durumuna düşürülebilecektir ki, bu riski bertaraf etmenin de tek bir yolu vardır: ‘yapmamak’; yani her hangi bir ‘şey’ değil ama ‘insan’olmamak.
* Ortada suç teşkil eden bir davranış/fiil olmadığı halde birileri yine de suçlanıyorsa, suç da suçluluk da fiilden kopartılmış; dolayısıyla aynı bir fiilin şunlar tarafından yapılırsa suç, ötekiler tarafından yapılırsa masum addedilmesi sözkonusu; aynı anda hem bir insanlık suçu işleniyor, hem de engizisyona geri dönülmüş oluyor. Engizisyon ise insanların kafalarını, niyetlerini, içlerine girmiş şeytanları yargılar.
* Dış politikada emperyalistlerin sözünden çıkmayan, gönüllü taşeronlık yapan, giderek kendini neo-osmanlıcı emperyalist bir çizgiye oturtan bir iktidar, bu davalarla ima ettiği hedefi gerçekleştirebilir mi?
* Anti-semitik, aydınlanma karşıtı, ırkçı kökenleri ile zihinsel bir hesaplaşma / kopuş yaşamak bir yana son referandum ve seçim propagandasına nefret söylemini/ırkçılığı temel alan bir koalisyon (AKP, bazı cemaatler), Maraş katliamı, Sivas katliamı, Dink cinayeti, Danıştay saldırısı, Malatya cinayetleri v.s. gibi olayların üzerine gidebilir mi?”
***
Cihaner daha sonra hukuki yoruma girdi. Ben sadece başlıklarını verebiliyorum:
1-Tüm davalarda ceza hukukunun bel kemiği olan suç ve cezaların yasallığı/kanuniliği ilkesinin yok sayılması,
2-Maddi gerçeğin açığa çıkarılmasına yönelik etkin soruşturma yapılmaması,
3-Silahların eşitliği ve çelişmeli yargı ilkesinin uygulanmaması,
4-Lehe delil toplanmaması,
5-Ucu açık soruşturmalar yapılması ve “imkansız” davalar,
6-Medyaya servis yapılarak masumiyet (suçsuzluk) karinesi ilkesinin ihlali ve peşin hükümlülük algısı yaratılması,
7- “Terör” ve “örgütsel” sözcüklerinin sihri, soruşturmayı yapanlara sınırsız bir keyfiliğin kapılarını açmaktadır.
8-Teknoloji fetişizmi; telefon dinleme, dijital delillere dayanan iddianameler, konuşma tutanaklarının (tapelerin) seçilerek iddianameye konulması,
9-Hukuk dışı/kanuna aykırı delillere dayanarak açılan davalar,
10-Masumiyet (suçsuzluk) karinesi ve ispat yükümünün terse çevrilmesi
11-Soruşturmayı savcının yapmaması, soruşturma sürecinin nereden geldiği belli olmayan ihbar, gizli tanık ve polis raporlarına dayanması, (yargının taşeronlaşması/neoliberalizasyonu!)
12-Birbirini ilk kez duruşmada tanıyan, aynı anda birden fazla örgüte üye olan sanıklar,
13-Kronoloji ve mantık hatalarının sorgulanmaması, delil uydurma iddialarının ve kanunsuz dinlemelerin üzerine gidilmemesi,
14-Örgüt kurma, yönetme, üyelik, örgüt adına faaliyette bulunma, örgütün amacının propagandası suçunun belirsiz hale gelmesi,
15-AKP davalarının bazılarındaki suçlamalar “yüksek motivasyonlu”, siyasi suçlar olmasına rağmen, hiçbir şüphelinin eylemini kabul ederek siyasi savunma yapmaması,
16-Savunmaya baskı yapılması, avukatların tutuklanması, savunma sırasında söylenenlerin suç sayılması, avukatların duruşmadan men edilmesi..