Enflasyon denilen hırsızlık caiz midir?

Independent Türkçe''den Abdulhakim Günaydın''ın haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, "Banka promosyonu caiz midir?" sorusuna şu ifadelere cevap yer verdi:

"Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir. Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur."

***

Bu fetva karşısında Türkiye Emekliler Derneği Ankara Şube Başkanı Fahri Iravul, emeklilerin herkesten çok daha fazla ihtiyaç sahibi konumunda olduğunu söyledi.

Iravul, "Bu para hayır değil ki. Ayrıca kamu kurumlarındakiler de dahil Diyanet''ten emekli olanlar da alıyor. Bankalar, Diyanet''te çalışan memurlara da veriyor hem de yüklü miktarda veriyor. Kendileri niye o parayı kullanıyor? Madem öyle aldıkları parayı bir hayır kurumuna bağışlasınlar" diyerek tepki gösterdi.

Türkiye Emekliler Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan da "Diyanet, din üzerinden fakir-fukaraya yaptığı algıyı bıraksın. Bankaların dolar üzerinden verdiği faiz ne olacak, bunun için bir şey söyledi mi? Bu işlere karışmasın. Promosyon, emeklilere annelerinin ak sütü gibi helaldir. 3500 lira maaş alan emekliden daha fakir fukara mı var." dedi.

***

Din İşleri Yüksek Kurulu''na sorulması gereken asıl soru, "Hükümetlerin, fakirden alıp zengine vermesi caiz midir?" şeklinde olmalıdır.

Köşe yazısı yazmaya başladığım ilk günden beri, "Enflasyon, hırsızlıktır" derim ama kimsenin umurunda olmaz...

Enflasyon arttığı zaman ne oluyor? Cebimizdeki paranın değeri yani alım gücü düşürülüyor? Peki bu kendiliğinden mi oluyor, yoksa hükümetler mi enflasyon politikası uyguluyor?

Bu konuda son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık. O zaman üretim dururdu. Kur korumalı TL''ye geçerek bir yandan doları frenledik. Diğer yandan üretimi ve büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyor. Çarklar dönüyor" demedi mi?

Peki bu durum, hakka, hukuka uygun mudur? Hükümetlerin, büyüme hedeflerine ulaşmak için bütün vatandaşlardan keserek, sermaye sahiplerine daha fazla destek vermesinin hukukta karşılığı neden yoktur?

Sorunun cevabı şudur: Çünkü hukuk sistemi, sermayeyi korumak ve kollamak için düzenleniyor... Dinden, diyanetten bahsedenler ise üç kuruşluk emekli maaşına verilen promosyonun caiz olmadığını söylüyor!

***

Katip Çelebi, Sokullu Mehmet Paşa''nın, Don ve Volga''yı birleştirecek kazı için Astrahan seferine çıkan ordunun başına Şıkkı Sani defterdarı Kasım Bey''i ataması ve başarısız olunması üzerine "Kıssadan hisse odur ki, küçük adamla büyük işe mübaşeret caiz değildir" diye yazmıştı.

Aslında atanan adam küçük değildi! Defterdardan, ordu komutanı atanamayacağını bilmesi gereken, Sokullu Mehmet Paşa idi. Bildiği halde, bir defterdarı ordunun başına getirerek, Don ve Volga''nın birleştirilmesini önleyen kişi olmuştu...

Ehliyetsiz veya kötü niyetli adamlarla iş görmek, devleti yıkıma sürüklemektir... Halk da açıkça devleti yıkacağını, yerine başka devlet kuracağını söyleyenlere oy veriyor değil mi? Öyleyse emaneti ehline vermemek caiz midir?

Yazarın Diğer Yazıları