“En büyük terörist bizim terörist!”

Tayyip Erdoğan, “PKK ile müzakere yapıyorsunuz” eleştirisine karşılık, “Madem İmralı ile görüşmek senin dilinde ihanettir, bölücülüktür de o zaman 1999’da ihanete, bölücülüğe niye ortaklık ettin?” gibi sözler söyleyince, Devlet Bahçeli, “İmralı canisi 15 Şubat 1999’da yakalanmıştır, ertesi gün İmralı cezaevine gönderilmiştir. Bunlar yaşanırken MHP, TBMM’de değildi. Pazarlık başka bir şeydir sorgulama, kovuşturma başka bir şeydir” diye cevap verdi.


***


Bu vesileyle hatırlatmak istiyorum; Abdullah Öcalan’ı bahsedilen tarihte, bugünlerde Ergenekon iddianamesine karşılık son savunmasını yapacak olan emekli albay H. Atilla Uğur sorgulamıştı. Uğur’un, “Abdullah Öcalan’ı Nasıl Sorguladım?” adlı kitabında, pazarlığa dair en küçük bir iz yok. Sadece Abdullah Öcalan’ın bu yönde bir girişimi var..
Uğur, kitabının “Müthiş öneri” başlıklı bölümünde, Öcalan’ın bu girişimini anlatıyor:
“Daha önce, Talabani ve Barzani’nin maşa olduklarını, Türkiye’ye dost görünseler bile asla güvenilir olmadıklarını size söylemiştim. Şimdi benim durumumdan sonra Amerika’nın en büyük yatırımı bunlara olacak ve Türkiye için tehdit daha da büyüyecektir. Bunların oyunlarını boşa çıkarmak için ben hizmete hazırım, örgütü sizin uygun göreceğiniz şekilde bunların üzerine yöneltebilirim.”
Uğur, bu önerinin Öcalan tarafından PKK’yı yasallaştırmak için geliştirildiğini, dolayısıyla ciddiye almadığını anlatıyor...
Anlaşılıyor ki Öcalan, aynı öneriyi AKP’nin müzakerecilerine de yaptı. Veya PKK’lıları “kadrolu terörist” yaptılar. PKK’lı teröristlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gözetiminde Türkiye’den Kuzey Irak’a doğru yürüyerek gitmesi işte bu müzakerenin sonucudur. Gidilen yolu, MİT ve PKK temsilcilerinin Oslo görüşmelerinde söylediği gibi “önderliğin yol haritası” na göre belirlemişlerdir. Yani şu anda Türkiye Cumhuriyeti’ni idare ediyor görünen insanlar, Abdullah Öcalan’ın yol haritasını uygulamaktadır.


***


Şimdi Öcalan, örgütü, Talabani ve Barzani’nin üzerine mi yöneltecek? Bu mümkün değil! Çünkü Türkiye’nin sermaye sınıfı, Kuzey Irak’ta önemli yatırımlar yaptı. Kuzey Irak’ın petrol ve doğal gazını çıkarıp yeni boru hattı ile Türkiye’ye ulaştırmak ve pazarlamak konularında bir dizi anlaşmalar imzalandı. Bu anlaşmaları yapan şirketlerin paravan olduğu da biliniyor ama kimse ses çıkarmıyor.
Ayrıca PKK’nın federasyon veya özerklik dışında hemen her talebi AKP tarafından yasa haline getirildi.
Dolayısıyla Abdullah Öcalan’a Türkiye’de yapacak iş bırakmadılar. Bu durumda PKK’yı nereye yöneltecek Öcalan?
PKK’nın bundan sonraki gücünü, öncelikli olarak, ABD, İsrail ve AKP’nin ortak hedefi olan Suriye’ye yöneltmesi bekleniyor. Zaten, dünya basını da PKK’lı militanların bir kısmının Suriye’nin kuzeyine geçtiklerini bildiriyor.
Muaviye’nin oğlu Yezid, Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin ve 70 askerini başlarını kestirerek katlettirmişti. 2013’te BM gözlemcisi tarafından kimyasal silah kullandığı tespit edilen Suriye’deki muhalifler de benzer katliamlar yapıyor. Ama Tayyip Erdoğan, daha olaylar açığa çıkmadan Esad’ı “Yezid” likle suçluyor. Ya katliamı, Tayyip Erdoğan’ın “lojistik destek veriyoruz” dediği muhalifler yapmışsa? Bu adamlar, kafa keserken görüntü çekip yayınlayan yaratıklar.. Erdoğan, bu “Yezid” lere hangi gerekçeyle destek veriyor?
AKP, Suriye’deki teröristleri destekliyor; Türkiye’deki teröristleri de şimdilik Kandil’e tatile gönderiyor!
Hani asker uğurlarken, Türk gençleri “en büyük asker bizim asker” diye slogan atıyor ya, galiba bundan sonra AKP fanatiklerinin sloganı, “en büyük terörist, bizim terörist” olacak...

Yazarın Diğer Yazıları