En büyük doğal kaynağı açıklıyorum!

Tayyip Erdoğan, "Bir asır önce nasıl millet olarak Sevr'i yırtıp atmışsak bugün de Doğu Akdeniz'de dayatılmak istenen Sevr'e boyun eğmeyeceğiz" dedi ve cuma günü yani bugün verecekleri müjde ile Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağını söyledi.

Açıklamanın ardından Bloomberg News, Türkiye'nin Karadeniz'de doğal gaz keşfettiğini duyurdu.

Müjdenin ne olduğunu bildiği anlaşılan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise "Hakikaten Türkiye için bir eksen değişikliği, değişim ve dönüşüm noktasında önemli bir süreç olacak, önemli bir haber olacak.." dedi.

***

Doğalgaz, petrol veya altın madeni bulmak "yeni bir dönem" başlatmaz veya "eksen değişikliği"ne yol açmaz, değişim, dönüşüme de sebep olmaz… Sadece, ekonomik krizin atlatılmasına katkısı olur.

"Eksen değişikliği"ne giderek "yeni bir dönem" başlatmak ise bir kişinin iki dudağı arasından çıkan sözle mümkün olamaz. Bir ülke, parlamentosu tatildeyken eksen değişikliğine gidebilir mi? Parlamentodan veya milletin onayından geçmeyen bir kararla "Çin'e liman verdim. Eksen değişikliği yaptım, oldu da bitti maşallah" diyemezsiniz. Derseniz, inandırıcı olamazsınız.

***

Aslında Türkiye ve etrafı, petrol, doğalgaz, bor, toryum gibi madenlerle doludur.

Isparta'da, 2007 yılında düşen uçakta hayatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık'ın 5 Kasım 2002 tarihinde Ekonomik Varlıklarımızı Değerlendirme Derneği'ne yaptığı açıklamalar var.

Röportajı bana Yavuz Selim Mert göndermiş, vahim olaydan sonra yayınlamıştım. Arık'ın sözlerinden, Türkiye'nin toryum rezervlerinden faydalanarak radyasyon tehlikesi olmayan ve trilyonlarca varil petrole eş değerde nükleer enerji üretebileceği anlaşılıyordu.

Arık, toryumu "kurtarıcı" olarak nitelendiriyor ve özetle şöyle diyordu:

"Toryum, toprakta toryum oksit halinde bulunuyor. Dünya rezervlerinin yarıdan fazlası Türkiye'de, Batı Anadolu'da bulunuyor. Eskişehir, Sivrihisar, Beypazarı ve Kızılcaören yörelerinde… Dünyada ise Avustralya'da 300 bin ton, Hindistan'da 290 bin ton, Norveç'te 170 bin ton, ABD'de 160 bin ton, Kanada'da 100 bin ton, Güney Afrika'da 35 bin ton, Brezilya'da 16 bin ton toryum var. Neredeyse bütün dünyada toplam 1071 bin ton, Türkiye'de ise 800 bin ton. Toryum 21. yüzyılın en stratejik maddesi olacak. Çünkü yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak. Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek imkânına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak.

Şu anda planlanan yeni tip reaktörlerin prototipinden söz edecek olursak, Yerin yaklaşık 30 metre altında, kurşun bir hedefin içinde bulunacak toryum… Bu hedefe dışarıdan, yeryüzünden hızlı protonlar gönderiyorsunuz. Bu protonlar kurşundan nötron üretiyor. Bu nötronlar da gidip toryumla birleşerek enerji üretiyor. Bu tip reaktörlerin kesinlikle patlama tehlikesi yok. Çernobil benzeri bir felaketin tekrarlanması da mümkün değil. Radyoaktif kalıntı minimum nispetinde… Bu da nötronlarla yok edilebiliyor. Reaktörün fişini çektiğinizde her türlü işlem duruyor. Doğa kirlenmiyor, minimum atıklar da uzun ömürlü değil. Toryumun, uranyumun yerini alabileceği kanıtlandı. Dokuz yıl öncesine kadar toryumun bu tip bir reaktörde yakıt olarak kullanılabileceği bilinmiyordu."

**

Şimdi, meselâ Türkiye "toryum reaktörü" kurmuşsa, bu çok büyük bir atılım olur elbette. Yalnız, asıl doğal kaynak, akıldır; milli akıl!

Şayet aklınızı milli hedefler ve çıkarlar doğrultusunda kullanırsanız, bu gerçekten bir değişim ve dönüşüme yol açar, dünyanın en akıllı sistemini de kurarsınız, Ankara'yı merkeze alan "yeni bir eksen" de oluşturursunuz.

Yazarın Diğer Yazıları