Emperyalist Batı'ya cevap KKTC'nin tanınması ile verilmelidir
Hristiyan emperyalist Batı destekli Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) ve Yunanistan''ın Kıbrıs''ın tamamını Yunan yapma hedefinde olduğu ve bu nedenle adada yıllardır süren müzakerelerden sonuç alınamadığı, alınamayacağı bilinmektedir. Rum-Yunan ikilisinin son dönemdeki düşmanca tutumu, tahrikleri, tehditleri, meydan okumaları sabırları taşırdı.
Yunanistan''ın Ege adalarını Lozan ve Paris anlaşmalarının hilafına silahlandırması, hakkı-hukuku olmamasına rağmen Doğu Akdeniz''de hak iddia etmesi, ABD ile iş birliği içerisinde hedefin Türkiye olduğu çok net olan 7-8 üsse askerî yığınak yapması, GKRY''nin düşmanca bir strateji içerisinde silahlanmayı sürdürmesi, bölge ülkeleri ile hedefin KKTC ve Türkiye''nin olduğu kapsamlı tatbikatlar yapması, bölgemizde barış ve huzuru tehdit eden eylem ve söylemler içerisinde olması ayyuka çıktı.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis''in son ABD ziyaretinde Kongre''de yaptığı konuşmada Kıbrıs''ın sözde ''işgalinden'' bahsetmesi ve ''Kıbrıs''ta kimse iki devletli bir çözümü asla kabul edemez'' diye meydan okuması, Rum lider faşist Eokacı/Enosisçi Anastasiadis''in bilindik söylemlerle, Rumların her sıkıştıklarında masaya getirdikleri Güven Yaratıcı Önlem(GYÖ) maskaralığı bir yana, Türkiye''nin haklarımızı koruyan kollayan hamlelerini Birleşmiş Milletler(BM) ve Avrupa Birliği''ne (AB) şikayet etme girişimleri, Cumhurbaşkanı Tatar''ın vurguladığı üzere adada son ''60 yıldır iki devlet olduğu'' gerçeğini kabullenmemesi, iki taraf arasında ''ortak zemin'' bulma hususunda da zerre kadar ilerleme sağlanamaması nedeniyle mevcut statükonun Kıbrıs Türk halkının aleyhine seyretmesine artık dur deme zamanı geldi.
11-18 Ekim 2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın egemen eşitlik temelinde iki devletin iş birliğine dayalı siyasetine destek veren Kıbrıs Türk halkı, 23 Ocak 2022 tarihinde gerçekleşen milletvekili erken genel seçiminde de devletimiz KKTC''ye sahip çıkan partilere destek verdi, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi(CTP) dışındaki federasyoncu, Rum''la birlikte ortak devlet kurma ve Kıbrıs Türk halkını Rum''a yamalayarak yok etme sevdalısı partilerin tümünü sandığa gömerek dünyaya açık mesaj verdi.
Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye ile birlikte iş birliği içerisinde ekonomik sorunların çözülmesini, ülkenin çağdaşlaşması için eksik olan yasa ve reformların gerçekleştirilmesini, kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü kalkınmış bir devlet istemektedir.
Rum-Yunan ikilisinin uzlaşmaz tutumu karşısında, geçtiğimiz hafta Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye ve KKTC Dışişleri Bakanlıkları ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda uyarılarda bulundular ve adada iki devlete dayalı çözümün kaçınılmaz olduğunu vurguladılar. Hafta başında KKTC''de resmÎ temaslarda bulunan Anavatan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu beraberindeki heyet ile birlikte Cumhurbaşkanı Tatar ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdi. Tatar ve Çavuşoğlu düzenledikleri basın toplantısında geçmişte de defalarca vurguladıkları konuları bir kez daha kamuoyu ile paylaştılar. Tatar ve Çavuşoğlu, iki tarafın egemen eşitlik ve eşit statüsüne vurgu yaparak, bundan sonraki müzakere sürecinin iki devlet arasında olması gerektiğine dikkat çektiler. Cumhurbaşkanı Tatar''ın basın toplantısında söylediklerinden önemli saydığım bölümleri paylaşmak istiyorum: "Bizim ortak zeminden anlayışımız; egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statüdür… Sürekli olarak gündeme getirilen güven yaratıcı önlemleri kabul etmemiz mümkün değildir. Bu öneriler yok hükmündedir… Bizim için önemli olan, iki tarafın iş birliği ile bundan sonra her iki halka da faydalı olacak bir takım önerileri gündeme getirmektir… İki devletin iş birliğini öngören önerilerimizi yakın zamanda yapacağız… Eğer resmî müzakere sürecine geçeceksek, yapacağımız önerilerin kabul edilmesini bekliyoruz… Türkiye''nin Doğu Akdeniz''deki dengeleri sürdürmesinde KKTC ile iş birliği önemlidir… Temennimiz uluslararası hukuka uygun bir şekilde Maraş açılımını aşama aşama gerçekleştirmektir." Çavuşoğlu ise şu önemli görüşlerini aktarmıştır: "Cumhurbaşkanı''nın vizyonunu, önerilerini her platformda desteklemeye, özellikle Birleşmiş Milletler nezdinde desteklemeye devam edeceğiz… Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit statüsü tescil edilmelidir… KKTC''nin Türk Devletleri Teşkilatı''nda gözlemcilik statüsü yıl sonu yapılacak zirvede değerlendirilecektir."
KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu da yaptığı açıklamada "Neredeyse 60 yıl devam eden ve ''toplumlararası görüşmeler'' diye isimlendirilen müzakere süreci, 2017''de Crans Montana''da çökmüştür. 2017''den itibaren artık yeni sayfa açılmıştır, bu Ada''da iki ayrı egemen eşit devlet ve eşit uluslararası hak sahibi iki devlet gerçeği vardır." diyerek önemli bir durum tespiti yapmıştır.
Bu tespit ve görüşler doğrultusunda, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar''ın Kıbrıs Türk Halkı''nın önemli bir bölümünün ve Anavatan Türkiye''nin desteğini alan yeni siyasetinin ileriye götürülmesi, KKTC''nin uluslararası toplum tarafından tanınması için gerekli çalışmalar vakit geçirmeden başlatılmalıdır. Defalarca burada vurguladığım üzere KKTC''nin tanınması için uluslararası konjonktür müsaittir. Haklı davamız bir yana, Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim, İsveç ve Finlandiya''nın NATO''ya üye olmak istemeleri, Türkiye''nin savunma sanayindeki olumlu gelişmelerle birlikte bölgemizde ve dünyada artan önemi, Türkiye''nin KKTC''nin tanınması için elindeki eşsiz kozlardır.