Emlak satışları nasıl patlar...
Başta İstanbul olmak üzere bir çok büyük kentte konut stoku hızla artıyor. Her gün yeni bir proje satışa çıkıyor. TV ve gazeteler konut reklamlarıyla dolu.
Böyle bir ortamda konut fiyatları ne olur? Herkesin beklediği ama son birkaç yıldır bir türlü gerçekleşemeyen patlama nasıl olur?
İşte bu soruları mahalle emlakçiliğini “emlak brokerliği” ne dönüştürmeye çalışan ve emlakçileri bir marka altında toplayan Realty Word’un Türkiye Genel Koordinatörü Mustafa Baygan’a sordum.
Mustafa Baygan, Türkiye’de artık mahalle emlakçiliği döneminin bitmeye başladığına dikkat çekerek, “Sektörde müthiş bir potansiyel ve gelecek var ama iş ustaların elinde değil. Vatandaş gün geçtikçe kendisini daha iyi yönlendiren ve bilgilendiren markalı emlak danışmanlığı ofislerini tercih eder hale geliyor. Mahalle arasında amatörce yapılan emlakçiliğin sonu geliyor” dedi.
Mustafa Baygan’a göre, dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’de olduğu gibi emlake talep olmadığını da söylüyor. Baygan’a göre, krize rağmen Türkiye’de insanlar ikinci hatta üçüncü evlerini alıyorlar. Özellikle de yastık altı olarak adlandırılan paranın artık emlake gelmeye başladığını belirtiyor.
Türkiye’de emlak alımının yüzde 80’i banka kredisiyle yapılıyor. Tabii ki bu, dünyada olduğu gibi gerçek anlamda mortgage değil. Yurt dışında mortgage ile yapılan alımlar 20 ile 30 yıl arasında olurken Türkiye’de bankalar 5 yıllık krediler veriyor. Bu da tabii insanların kira öder gibi değil de ciddi anlamda sıkıntıya girerek konut almalarına neden oluyor. Bunu şöyle bir hesapla açıklayabiliriz.
150 bin liralık bir ev almak isteyenler 50 bin lirasını peşin verdiğinde geriye kalan 100 bin lirayı kredi kullanıyor. Yüzde 0.72 faiz ile 5 yılda yaklaşık 20 bin lira faiz ödediğini düşününce ortaya çıkan 120 bin TL’yi 60 ayda ödemesi için en az ayda 2 bin TL ödemesi gerekiyor. Türkiye’de bu parayı kaç kişi ödeyebilir?
Bana göre konut stokunun artmasındaki en büyük etken, bankaların vadeyi kısa tutmasından kaynaklanıyor.
Realty Word Türkiye Genel Koordinatörü Mustafa Baygan’a göre, bu sorunun aşılması için de yurtdışındaki mortgage şirketlerinin Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. Baygan’a göre, yurt dışında tahsilatta zorlanan mortgage şirketleri dünyanın en sadık borçlusu Türkiye’ye kısa süre içerisinde gelecekler. Baygan, “Yurt dışında adam ödeyemiyorum diyor ve kenara çıkıyor. Oysa Türkiye’de insanlar borçlarına çok sadık. Banka kredisini ne yapıp edip ödüyor. Böyle sadık borçluların bulunduğu ülkeye mortgage şirketleri eminim kısa sürede gelecektir. Bu da artan stokun erimesine neden olacaktır. Bugün evi parası olan alıyor. 20-30 yıl vadeli mortgage kredisiyle gerçek kiracılar da alacaktır. Yani kiraya vereceği 700-800 lira ile ev sahibi olacak” diyor.