Ekseni kayan biz değiliz!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye'nin eksenini Batıdaki herhangi bir ülkenin başkentinde görenler, Türkiye milli bir politika ürettiği zaman bunu eksen kayması olarak ifade ederler." dedi.

Tespit doğrudur ama bu cümleden Türkiye'yi yöneten siyasi kadronun her zaman milli bir politika üretmediği sonucu da çıkmaktadır.

"Türkiye milli bir politika ürettiği zaman" ne anlama gelir? Bir ülkeyi yönetenlerin daimi görevi her zaman milli politika üretmektir, arada sırada değil…

***

Diğer taraftan Doğu Perinçek, "eksen" konusu ile ilgili olarak "Kimisi, CHP üzerinden Atlantik sistemine teslim olmuş CHP kuyrukçusu sözde Atatürkçüdür. Kimisi, İyi Parti üzerinden Atlantik sistemine bağlanan sözde Milliyetçidir. Yeniçağ gazetesinin köşelerini bunlar işgal etmiştir. Kimisi, PKK'ya bağlanarak Atlantik hizmetine giren sahte Solcudur. Oda TVgibi organlar da Türk Ordusunu ve Vatan Partisi'ni hedef alan her psikolojik harekâtta görev alarak bunların güdümüne dahil olmuştur. Hatta bunlara Vatan Partisi'nde bile rastlanıyor. Bir türlü Türkiye gemisine binemedikleri için, Tayyip Erdoğan'ın ABD ile işbirliği yaptığını ispatlamak uğruna kendilerini harcıyorlar. Hepsinin ortak özelliği, Atlantik cephesindeki konumlarını perdeleme ya da mazur gösterme gayreti." diye yazdı.

Perinçek'in geçmişte Yeniçağ ve yazarları için takdir niteliğinde yazıları da vardır...

Yeniçağ'ın en eski çalışanı olarak belirtmeliyim ki biz burada yıllardan beri milli politika üretmekteyiz. Öyle ki devleti yönetenlerin açılım gibi Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı gibi Libya'da ve Suriye'de Amerikan politikalarını uygulamak gibi yollara saptığı zamanlar, Yeniçağ, başta Hayri Köklü ve Ahmet Yabuloğlu olmak üzere bütün yöneticileri, bütün yazarları ve yazı işleri ekibi olarak milli politikanın nasıl olması gerektiğini bütün kamuoyuna göstermiştir.

Yeniçağ, kurulduğu günden beri Türk Milliyetçiliği doğrultusunda, emperyalizm ve onun yerli işbirlikçilerine karşı net bir yayın politikasına sahiptir. Perinçek'in, kendi adı üzerinden yapılan değerlendirmelere cevap verme hakkı vardır ama bu şekilde değil... Herkes görüyor ki ekseni kayan biz değiliz.

***

Fırat'ın doğusu ile ilgili hazırlıklara gelince... Ömer Çelik, "Niye Türkiye, Suriye ile ilgili güvenlik ihtiyaçlarını gidermek için her adımı attığında Suriye'den önce CHP yönetiminde bir tansiyon yükselmesi oluyor?" diye sordu.

Çelik, "CHP yönetimi, Fırat'ın doğusuna bu hazırlıklarla ilgi, 'Sırada seçim mi var, saf mı sıklaştırılmaya çalışılıyor?' şeklinde son derece basiretsiz, Türkiye'nin milli güvenlik ihtiyaçlarına karşı saygısız bir ifade kullandı. Ne için bu kadar stresli açıklamalar yapıyorlar? Doğrusu bu giderek daha dikkat çekmeye başlamıştır." diye konuştu.

***

Gerçekten CHP'nin daha kapsamlı ve yol gösterici tavırlar geliştirmesi gerekir. Fakat CHP ile ilgili tespitin doğru olması, AKP iktidarının doğru yolda olduğunu göstermez.

ABD, Türkiye'ye karşı, Fırat'ın doğusunda ordu kurdu ama AKP iktidarı, hala güvenli bölge ile oyalanıyor. Güvenli bölge, kaç kilometre derinlikte olursa olsun, Fırat'ın doğusunda fiilen kurulan devletçiğe, yaşama hakkı vermek demektir!

"Milli politika" böyle mi olur?

Bakınız, Pentagon'un ABD Kongresi'ne sunduğu rapora göre ABD, Suriye'de iş birliği yaptığı "ortak güçlerin" sayısını 100 binden 110 bine çıkarmayı hedefliyor. Raporda, bu unsurların sadece 30 bini, terör örgütü YPG/PKK'dan gelenler diye gösteriliyor ama bu doğru değil. ABD, 100 bin kişilik PKK ordusu kurduğunu bu raporla örtmeye çalışıyor.

"Milli politika" diyenlerin bu konulara odaklanması gerekiyor...

Yazarın Diğer Yazıları