Ekonomiyi Allah mı yönetiyor?

Hayrettin Karaman''ın "Yolsuzluk, hırsızlık değildir" fetvasından sonra Diyanet''e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu''nun "Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah''tır" diye bir hadisi gündeme getirmesi tartışma konusu oldu.

Karaman, tepkiler üzerine yolsuzluk ile hırsızlığın hukuken ayrı düzenlenmiş suçlar olduğunu hatırlatmıştı. Elbette iki suç, işleniş araçları bakımından ve hukuken farklıdır ama her ikisinde de bir malın veya bir hakkın haksız olarak elde edilmesi söz konusudur. Halk nazarında yolsuzluk yapmak da hırsızlıktır. Yalnız, gece yarısı bir eve girerek mal çalmak, bir kişiyi veya bir aileyi mağdur eder. Kamu malını çeşitli oyunlarla zimmetine geçirmek ise milyonlarca insanın hakkını yemektir... Öyleyse yolsuzluğun cezası, basit hırsızlıktan daha ağır olmalıdır...

***

Fiyatları kimin tayin ettiğine gelince... Fiyatları Allah tayin ediyorsa Hükümetler, ekonomi bakanları, Merkez Bankaları ne iş yapar?

Din İşleri Yüksek Kurulu''nun, Türkiye''de iktidar tarafından enflasyon politikası uygulandığından haberi yok mudur? Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık. O zaman üretim dururdu. Kur korumalı TL''ye geçerek bir yandan doları frenledik. Diğer yandan üretimi ve büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyor. Çarklar dönüyor" demedi mi? Yani "fiyatları artıran biziz" diye itirafta bulunmuş olmadı mı?

Durum böyleyken, "konuyla ilgili hadis var" gerekçesiyle sorumluluğu Allah''a yüklemek, İslam dini ile dalga geçmek değil midir?

***

"Ticarette kâr haddi var mı?" sorusu üzerine verilen fetvada, "Konuyla ilgili olarak Allah resulü, fiyatlar artmaya başladığında kendisinden bu duruma müdahale etmesi istendiğinde ''Şüphe yok ki fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah''tır. Ben sizden herhangi birinin malına ve canına yapmış olduğum bir haksızlık sebebiyle o kimsenin hakkını benden ister olduğu halde, Rabbime kavuşmak istemem.'' diye buyurmuştur." denildi.

Fetvada, kamu otoritesinin fiyatlara müdahale etme yetkisinin olduğu da belirtildi.

Konu gündem haline gelince de Diyanet "Yüce dinimiz İslam''ın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır. Bu konuda yazan, konuşan, yorum yapan herkesi son derece özenli ve dikkatli olmaya davet ediyoruz" diye açıklama yaptı!

Açıklamada, "Zira fiyatların sınırlandırılması, şehir dışından Medine çarşısına mal getirerek satan tüccarların, kendilerine başka pazarlar aramasına sebep olacak, dolayısıyla Müslüman şehir halkının sıkıntı yaşaması ve karaborsacılığa yenik düşmesi gibi bir sonuç oluşturabilecekti." diye bir yorum da yapıldı!

***

Aslında bu konuda başka bir hadis daha var:

"Allah bir kavme gazap ederse onların fiyatları pahalılaşır, fiyatlar yükselir, fiyatları artar, esnaf iş yapamaz hale gelir, bereket gider."

Bu hadis, "Allah, ehliyetsiz, liyakatsiz kadroları iş başına getiren kavme gazap eder" diye de yorumlanabilir değil mi?

Verdiğiniz oylar, size zam-zulüm olarak dönüyorsa, suçu Allah''a atabilir misiniz?

O halde, hayatın her alanını, uydurma hadislerle izah etmeye kalkışmak yerine, Kur''an''dan "Allah kullarına asla zulmetmez." (Al-i İmran:182) "Allah insanlara hiç zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler." (Yunus:44) ayetlerini hatırlatmak daha doğru olmaz mıydı?

Fiyatların artmasına sebep olanın, kendi ekonomi politikaları olduğunu bakan söylüyor ama Din İşleri Yüksek Kurulu, "Hayır, fiyatları Allah tayin ediyor" diyorsa İslam ile alay eden kim oluyor?

Yazarın Diğer Yazıları