E-devlet eziyeti
İnternet o kadar yaygınlaştı ki, her şeyi bilgisayarlar ve hatta cep telefonu ile yapar hale geldik.
İnternetten alış veriş yapıyoruz, faturalarımızı ödüyoruz en önemlisi bütün bankacılık işlemini oturduğumuz yerden yapıyoruz.
Hem daha ucuz hem de yerimizden bile kalkmadan.
Bankalar ve özel sektör, internetin sağladığı kolaylıkları müşterilerine en iyi şekilde sunuyorlar.
Bazı bankalar internet işlemlerini özendirmek için 30-40 liraya ulaşan işlem ücretlerini bile almıyorlar.
Adamlar haklı. Vatandaş havale için bankaya gidecek, yoğunluk oluşturacak ve bir memur, işlem için ortalama 6-7 dakika uğraşacak.
Bu da bankanın daha fazla eleman çalıştırmasına neden olacak.
Asgari ücretle çalışan bir elemanın bile bankaya maliyetinin aylık 2 bin liraya ulaştığı düşünülürse internet ortamından işlem yapmaya teşvik etmek banka için çok daha kârlı.
Özel sektör interneti çok iyi kullanırken devlet ne yapıyor?
Devlet tam 15 yıldır e-devlet projesi ile uğraşıyor.
Sonunda ortaya www.turkiye.gov.tr çıkartıldı. Diğer adıyla e-devlet kapısı.
Bu projenin amacı vatandaşın devlet dairelerindeki işlemlerini oraya gitmeden yaptırması.
Böylece devlet dairelerinde hem uzun kuyruklar oluşmayacak hem de hizmet için daha fazla eleman alma gereği duyulmayacak.
En büyük faydayı ise vatandaş görecek.
Bilgisayarın iki tuşuna basarak işlemlerini halledecek.
Madem devlet böyle bir hizmete başlamış ben de e-devlet kapısına hemen dayanayım diyorsanız burada da hemen bürokrasi karşınıza çıkıyor.
E-devlet için şifre almanız gerekiyor.
Şifreyi ise PTT şubelerinden alıyorsunuz.
Öyle her PTT’den de alamıyorsunuz.
Her PTT’de her gişeden de alamıyorsunuz.
Geçen hafta Çarşamba günü işimi gücümü bırakıp Sirkeci’deki Büyük Postane binasına şifre almaya gittim.
Numara alıp sıramın gelmesini bekledim. Yaklaşık 22 dakikalık beklemeden sonra sıra bana geldi ve nüfus cüzdanımı gişedeki memura sunup e-devlet şifresi almak istediği bildirdim.
Memur yüzüme adeta “vah zavallı vah” dercesine bakarak beni karşıdaki gişeye yolladı.
Gittiğim gişedeki memur kendisinin şifre vermediğini belirterek iki metre ötedeki gişedeki bayana gitmemi söyledi.
Genç bayan adeta ilk kez duymuşcasına “e-devlet şifresi mi?” dedi.
Bir iki dakikalık beklemeden sonra nüfus cüzdanımı aldı ve başladı beklemeye.
2 dakika, 5 dakika derken 10 dakikaya yakın bekledim.
Gişe memuru nüfus cüzdanımı iade ederek, “sistem çalışmıyor başka bir zaman gelin” dedi.
Sirkeci’deki PTT binasına girdiğimde saat 11.05’di.
Tam saat 11.48’de devlet kapısından eli boş döndüm.
Cuma günü tekrar şansımı denedim.
Aynı binaya, bu defa daha tecrübeli olarak doğru gişeye gittim. Sadece 15 dakika bekleyerek.
Sonunda 7-8 dakikalık bir işlem ile 1 TL karşılığı e-devlet kapısı şifresini aldım.
Bürokrasiyi kaldırmak için vatandaşı bürokrasinin içine atan bir devlet mantığı her halde bu olur.
Şimdi benim de e-devlet kapısı şifrem var.
Zamanı ve sabrı olanların bu şifreyi alması elbette yararına olacaktır.
Son bir hatırlatma; eğer sinirlerinize hakim değilseniz sakın ola şifre almaya gitmeyiniz.
Sonra e-devlet kapısında memur ile kavga etmekten devletlik olabilirsiniz.