Düzenin adı; Emniyet, yargı, çete şeytan üçgeni
EMİN DEMİREL'İN YAZI DİZİSİ-3
Ancak, mahkeme şok bir kararla tüm sanıkları tahliye etti. Cezaevinden serbest bırakılan sanıklar bir anda ortadan yok oldu. Kararı veren hakimler, meslekten atıldı, ancak onların kaçmasına yardım eden polisler belirlenemedi.
“SİİRTLİ NACİ” (NACİ YILMAZ) ve JOSEPH JOHANNES LEİDEKKERS
Beyoğlu merkezli Fırat Delibaş çetesinin yok olmasından sonra çalıştığı Fatih Kadınlar Pazarı’nda bir kapkaççıyı yakalayarak esnafa teslim eden Naci Yılmaz, daha sonra Eminönü ve Fatih bölgesinde etrafında topladığı kişilerle ile çeteleşme faaliyetine girdi. Islahevinden çıktıktan sonra özellikle Siirt’ten gelen genç hemşerilerini örgütleyen Naci Yılmaz, kapkaç, yankesicilik ve gasp gibi suçlarla adını duyurmaya başlamıştı. Fatih bölgesindeki esnaftan haraç topladıkları, haraç vermeyen esnafı kelepçeleyerek kaçırdıktan sonra işkence ettikleri, ya da işyerini kurşunlayan çete üyelerinin PKK terör örgütüne de para aktardıkları tespit edilmişti. Hatta bazılarının Kandil dağında Murat Karayılan ile birlikte çekilmiş fotoğraflar bulundu. "Siirtli Naci" lakabıyla zamanla uluslararası uyuşturucu ticaretinin karanlık dünyasında adı sıkça duyulan bir isim haline gelmişti. Uluslararası uyuşturucu baronu Leidekkers'in Türkiye'deki yapılanmasını yöneten ismin de Naci Yılmaz olduğu ortaya çıkacaktı!
Geçtiğimiz yıl Hollandalı baronlar Joseph Johannes Leijdekkers ve Isaac Bignan’ın yakalanması için yapılan operasyonda Naci Yılmaz’ın kardeşi Tekin Yılmaz da yakalandı. Abdullah Alp Üstün ile Bolle Jos’un sık sık buluştuğu Kocaeli Kartepe’deki otel ile baronların İstanbul ve Bodrum’daki çok sayıda villa ile rezidans dairelerinde arama yapılmış, bir çok lüks araçlara el konulmuştu. Uluslararası kokain ticaretinin başını çeken Hollanda asıllı Joseph Johannes Leidekkers’in Türkiye yapılanmasına 5 ilde operasyon düzenlenmiş, 23 kişi gözaltına alınırken, 1 milyar liralık mülk ve gayrimenkule el koyulmuştu.
Türkiye’nin suç örgütlerinden temizlendiği vurgusunu yapmak için Ferrari, Bentley, Porsche, Mercedes, Land Rover otomobiller, giydirme yapılarak trafik polisi aracına çevrilmiş; bu araçlar İstanbul’da meydanlarda sergilenerek polis teşkilatı tarafından kullanılmaya başlanmıştı..
Sadece Hollandalı çete soruşturması kapsamında 33 ultra lüks otomobile el konmuştu. Bu otomobillerin beş tanesi Ferrari, on dört tanesi Rolls Royce, iki tanesi Fiat, üçü Audi, beş tanesi Mercedes Benz, biri BMW, biri Chevrolet, iki tanesi BRP ve Bombardier marka lüks ATV’ydi.
Tahliye edildiler, Hakimler açığa alındı…
Tüm iddialara ve operasyonlara karşın şoke eden bir gelişme olmuştu. İstanbul Çağlayan’daki 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma 6 Temmuz Cumartesi gece 02.30’a kadar sürmüştü. Mahkeme Abdullah Alp Üstün, Isaac Bignan, Eric Schroder, halen firari olan Jos Leijdekkers’in kardeşi Wilhelmus Adrianus Leijdekkers’in de arasında olduğu tüm sanıkların tahliyesine karar vermişti. Böylece Türkiye’nin en büyük baronlar operasyonundan bir yıl sonra tutuklu sanık kalmamıştı.
Başka bir uyuşturucu davasından tahliye edildikten sonra uyuşturucu kaçakçılığına devam ettiği öne sürülen Abdullah Alp Üstün ise Çorlu Yüksek Güvenlik Cezaevi’nden serbest bırakılmıştı.
Mahkemenin bu kararına savcılık itiraz etmişti. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı 10 Temmuz 2024 günü inceledi. Mahkeme, tahliyelerden 5 gün sonra Abdullah Alp Üstün, Aziz Demir, Bahadır Mert Oğur, Efe Alp Üstün, Eric Schroeder, Selçuk Aydın ve Wilhelmus Adrianus Leijdekkers’in yeniden tutuklanmasına karar vermiş, ancak şahıslar çoktan sırra kadem basmışlardı.
Yargıdaki kirliliğin en açık örneklerinden biri olan bu gelişmeler üzerine, kararı veren hakim ile iki üye meslekten ihraç edildiler.
Hatırlanacağı üzere, İstanbul’da bazı cinayetten sorumlu olan ve ulusalararası uyuşturucu kaçakçılığından aranan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti de bir gece yarısı tahliye edildikten sonra İran’a kaçmıştı. Tahliye kararını veren hakim Cevdet Özcan meslekten ihraç edilmiş; AKP’li Burhan Kuzu'nun Zindaşti'nin bırakılması için telefon ettiği ortaya çıkmıştı.
ORTAKÖY SALDIRISINDA ‘SİİRTLİ’ NİN ROLÜ!
26 Eylül 2022’de Ortaköy’deki ünlü bir gece kulübü önündeki kavga ve ardından kapı görevlisinin öldürülmesiyle ilgili gizli tanık ifadelerine göre, bu olayda korumalar tarafından bayılana kadar dövülen Mesut Baraj, “Siirtli Naci” olarak bilinen ve uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ile suçlanan Naci Yılmaz’dan yardım istedi. Naci Yılmaz da durumu “Babanın Oğlu Kemal” lakaplı kişiye havale etti. Onun vasıtasıyla Daltonlar grubundan tetikçiler aynı gece motosikletle Ortaköy’e gidip kapı önündeki korumalara ateş etti. Bu saldırıda Yasin Keskin adlı kapı koruması hayatını kaybetti. İfadelere göre bu olayın faillerinden bazıları önce Sakarya’da saklandı, daha sonra da ambulansla Gürcistan’a kaçırıldı.
ÇETE LİDERİ KENDİNİ VURDU HASTANE’DE YAKALANDI
Çeteye ilişkin inceleme ve araştırma devam ederken çetenin lideri olduğu öne sürülen Naci Yılmaz'ın bunalıma girerek intihara teşebbüs ettiği iddiası ortaya atıldı.. Naci Yılmaz'ın silahını çenesinin altına dayayarak bir el ateş ettiği, ancak merminin çene kemiğine saplanarak kaldığı öne sürüldü. Bu olay sonrası arkadaşlarının Naci Yılmaz'ı bir iki hastanenin acil servisine götürüp ameliyat olması konusunda bilgi aldıktan bir sonra süre kendi evinde sakladıkları ifade edildi. Kısa bir süre sonra Özel İren Hastanesi ile anlaşarak Naci Yılmaz'ın bu hastaneye yatırılıp ameliyat ettirildiği belirtildi. Naci Yılmaz'ın ameliyattan sonra müşahede altındayken bu hastanede yakalandı…
Yılmaz'ın " Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak", "nitelikli yağma", "tehdit", " Ruhsatsız silah bulundurmak" ve "müessir fiil" suçlarından 55 yıldan 94.5 yıla kadar hapsi istendi. Özel İren Hastanesi sahibi ve başhekimi Mahmut Şevket İren'in " Çıkar amaçlı silahlı suç örgütüne yardım " suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edilirken ,44 sanığın da " Örgüte üye olmak" , " Gasp", " tehdit" , " Ruhsatsız silah bulundurmak " ve " sahte kimlik kullanmak " suçlarından çeşitli yıllar arasında hapis cezalarına çarptırılmaları istendi. Savcı, Naci Yılmaz'ın Eminönü ve Fatih ilçelerinin çeşitli semtlerinde etrafına topladığı sabıkalı şahıslarla grup oluşturduğunu; zaman içerisinde gelişen grubun 60 kişilik bir büyüklüğe ulaştığı ve bölge esnafı üzerine korku salmaya başladıklarını, adam yaraladıkları ve haraç istediklerini öne sürdü. Çete üyeleri tarafından istenen parayı ödemeyen işyeri sahiplerinin dövüldüğü ve iş yerlerinin kurşunladığını ifade eden Savcı, semt sakinleri üzerinde infial yaratan bu tür olayların faillerinin ise genellikle bulunamadığını ya da grup tarafından yaratılan korku nedeni ile şikayet edilmediklerini belirtti.
Mütalaada ayrıca Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Gürsel Çetin'in silahının gasp edilerek ekip otosuna ateş edilmesi eylemini de çete tarafından gerçekleştiği ifade edildi.
BİNALİ CAMGÖZ (İZMİR)
Binali Camgöz de, kısa süre önce cezaevinde ölen uluslararası uyuşturucu kaçakçısı Urfi Çetinkaya gibi engelliydi.. Yüzde 93 engelli olan Binali Camgöz, İzmir’deki yasadışı faaliyetleriyle adını duyurmuş ve yurtdışına kaçmıştı. Aslen Erzurum Hınıs’lı olan Binali Camgöz, İzmir’de dünyaya geldi. Suç kariyerine halen Arjantin'de tutuklu bulunan Serkan Kurtuluş'la birlikte başladığı biliniyor. İkilinin yolları, çıkar çatışması nedeniyle sonradan ayrıldığı öne sürülmektedir.
'Deniz' lakaplı Binali Camgöz, 6 Temmuz 2022'de yakalandığı Karadağ'dan Türkiye'ye getirtildi. İsmi İstanbul'da işlenen Sırp çete lideri Jovan Vukotiç cinayetiyle gündeme gelse de özellikle İzmir'de uzun süredir bilinen bir çete lideriydi.
Serkan Kurtuluş'un adı ise İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin yürüttüğü 'FETÖ Borsası' davası ile gündeme gelmişti. Bu davada itirafçı olan eski AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş ev hapsindeyken polis kılığında bir tetikçinin silahlı saldırısı sonucu öldürülmüştü. Cinayetin faillerinden biri olduğu ileri sürülen Serkan Kurtuluş, kaçtığı Arjantin'de 2020'de yakalanmıştı. Kendisiyle birlikte tutuklu olan diğer bir isim ise Binali Camgöz'ün akrabası olan Lider Camgöz idi.
Camgözler çetesi, uyuşturucu sattığı iddia edilen kişileri yakalayıp, darp ederek sosyal medyadan paylaşıyordu. 'İşkenceci çete' olarak tanınan ve uyuşturucuya karşı savaştıkları algısını yaratan çete üyelerine yapılan bir dizi operasyonda ise şüphelilerin evlerinde kilolarca uyuşturucu madde ele geçirilmişti.
2023 Haziran ayında da çeteye yönelik İzmir merkezli 4 ilde 'Kukla' operasyonu düzenlendi. Silah, mühimmat ve kesici maddelerin yanı sıra çok miktarda uyuşturucu maddeye de el kondu. Operasyon kapsamında gözaltına alınanlar arasında ve Binali Camgöz'ün ağabeyi Mahir Camgöz ile örgüt yöneticisi olmakla suçlanan akrabaları Cihan Camgöz de vardı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, yasa dışı yapılanmayla ilgili 38 sanık hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, sanıkların karıştıkları iddia edilen 13 olaya ilişkin dosyanın birleştirildiği, işlenen suçların arasında Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer'in silahlı saldırıya uğraması olayının da yer aldığı belirtildi.
Çeşitli suçlara karışan Binali Camgöz, 2018 yılında hakkındaki dosyalardan ceza almamak için Gürcistan’a kaçtı. Camgöz, 2020 yılında sahte pasaportla Belarus’a ardından Karadağ’a gitmişti. Kırmızı bültenle aranan Camgöz, Temmuz 2022'de sahte pasaportla Karadağ'da yakalandı. 42 suç kaydı bulunan Camgöz, 4'ü cinayet olmak üzere 22 suçtan aranıyordu.
JOVAN VUKOTİC CİNAYETİNDEKİ ROLÜ
Balkanlar bir dönem Türk mafyasının ‘arka bahçesi’ olarak bilinirdi. Ancak son yıllarda bu durum tersine dönmeye başladı. İstanbul’un en işlek caddeleri Balkan kökenli çetelerin kanlı hesaplaşmalarına sahne oldu. Bu cinayetlerden en bilineni ise Jovan Vukotic suikastıydı.
Binali Camgöz'ün Karadağ'daki cezaevindeki koğuş arkadaşları Kavacki isimli suç örgütünün üyeleriydi. Kavacki çetesi, Skaljari çetesiyle uyuşturucu kaçakçılığı yüzünden ters düştü. Skaljari'nin lideri Jovan Vukotic, 8 Eylül 2022’de İstanbul Şişli'de motosikletli iki saldırganın açtığı ateşle aracının içinde öldürüldü. Saldırı Binali Camgöz'ün adamlarının verdiği destekle gerçekleştirilmişti.
Yarın: Ayhan Bora Kaplan, ‘darbe girişimi’ değil, ‘oyun kuruyormuş’
Taktikleri; öldür, kaçır, işkence yap, uyuşturucuyla zehirle