Durum tespiti ve gençlik aşısı!
Altılı Masa''da dananın kuyruğu kopmadan beş gün önce Kemal Kılıçdaroğlu-Meral Akşener görüşmesinin yapıldığı sırada Yeniçağ''ın YouTube kanalında, canlı yayında, Gülay Tunçel''in sorularını cevaplandırıyordum. Depremle ilgili konuları, 14 dakika konuştuktan sonra son 2.5 dakikada şu konuşmayı yaptım:
"Görüşmenin sonucunu almadan yorum yapacak durumda değilim ama Meral Akşener''in ''kazanacak aday'' vurgusunun doğru olduğunu düşünüyorum. ''İktidar depremde de başarısız oldu, zaten kaybedecek'' denilebilir ama siz yine de kazanacak adayla çıkmak zorundasınız. Millet İttifakı''nın bütünlüğünü bozmadan... Gerçi bana sorarsanız, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi''nin bu ittifakta hiçbir işi yoktu. Çünkü bu partiler, AKP ile aynı ideolojik çizgide ve ''Türklüğü Anayasa''dan çıkaracağız'' gibi laflar eden insanlarla dolu. Zaten ülkenin bu duruma gelmesinde gerek dış politikada gerek ekonomide hem Ahmet Davutoğlu hem Ali Babacan sorumlu... Bunlarla mı halkın karşısına çıkılacak? Onun için yeni bir umut oluşturacak, daha genç, 50 yaşın altında, pırıl pırıl bir adayla çıkılması halinde zafer kesindir. Demiyorum ki şu olsun, bu olsun... Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine hâkim ve o ilkelerin sahibi olan, bu ilkeleri yaşatmaya azimli bir kişi aday gösterilirse, millet dalga dalga o adayın etrafında toplanacaktır. Liderler bunu istemiyorsa, yani güçlü bir Cumhurbaşkanı istemiyorsa o da başka bir sorun tabii. Ama şu geçiş sürecini yönetmek için güçlü bir Cumhurbaşkanı gerekiyor. Tamam, parlamenter demokratik sürece dönelim bunu ben de doğru buluyorum ama bu geçişi sağlamak için de güçlü bir şahsiyet tespit edilmesi gerekiyor..."
***
Benim amacım testi kırılmadan önce uyarıda bulunmaktı. Zira testinin kırılmak üzere olduğu belliydi. Kılıçdaroğlu''nun kendi adaylığında, Akşener''in de Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş''ın adaylığında ısrar edeceği biliniyordu. Akşener''in "6 parti, bağımsız kuruluşlara anket yaptırsın, birinci gelen kişiyi aday yapalım" önerisinde bulunduğu ama kabul görmediği de sonradan açıklandı...
Kazan-çömlek patladıktan sonra herkesin kendi yolunda gitmesinden daha doğal ne olabilir? Gelinen noktada ideolojik, etnik veya mezhebe dayalı şartlanmış taraftar söylemlerinde bulunmak kimseye bir fayda getirmez!
***
"Beş parti Kılıçdaroğlu''nun adaylığını kabul etti, bir parti kabul etmedi" laflarının ise demokrasi açısından hiçbir kıymeti ve mantığı yoktur. İstanbul ile Yalova''yı milletvekili sayısında eşitlemek gibi olur.
Hani AKP, Barolar Birliği seçimlerini etkilemek için İstanbul Barosu''nun delege sayısını 138''den 14''e Ankara Barosu''nun delege sayısını 57''den 7''ye, İzmir Barosu''nun da 30''dan 5''e düşürdü ya, İYİ Parti ile diğer ittifak partilerini kıyaslamak da buna benziyor!
Henüz seçime bile girmemiş, anketlerde yüzde 1-2 görünen partilerle parlamentoda grup kuran partiler nasıl aynı oy hakkına sahip olur? Bu, Meclis''teki partilerin temsil ettiği oyların hiçe sayılması anlamına gelmez mi?
***
Bugün Kemal Kılıçdaroğlu''nun adaylığını ilan etmesi bekleniyor. HDP ile iş birliği ise mevcut CHP oylarının azalmasına yol açar! CHP, Dimyat''a pirince giderken evdeki bulgurdan olur!
İki taraf da sakin olsa, bütün siyasi konularda ve depremde öne çıkan, CHP''li genç milletvekillerinden biri üzerinde son dakikada uzlaşma sağlanabilirdi. Deprem yıkımı yaşayan ülkenin, siyasette gençlik aşısına ihtiyacı var!