Dünyaya hükmetmenin tek bir yolu var!
"Türkiye neden yeteri kadar gelişme kaydedemedi?" sorusuna hiç cevap aramaya gerek yok! Çünkü Türkiye, her sene ama her sene eğitim siteminde değişiklik yaptı!
Rahmetli Oktay Sinanoğlu, Türk eğitim sisteminin Atatürk döneminde dünyanın en iyisi olduğunu, "ABD'ye gittiğimde lisede aldığım kimya bilgilerinin ABD'deki üniversite seviyesinin üzerinde olduğunu gördüm. Bu sayede dünyanın en genç profesörü oldum. Benim başarımını sırrı buydu" diye anlatır ve eğitim siteminin her sene değiştirilmesinin Türkiye'nin büyümesini durdurmak amaçlı olduğunu söylerdi.
***
Türkiye, 2020 için de yeni bir eğitim modelini denemeye hazırlanıyor. Sosyal medyada din dersinin zorunlu, matematik dersinin ise seçmeli olacağı yönünde tartışmalar yapıldı ama uzmanlar matematiğin değil "düzeyinin" seçileceğini söyledi.
İddiaların aksine, matematik tüm sınıflarda zorunlu olacak, ancak öğrenci alacağı matematiğin seviyesini kendi tercihine göre seçecek. İsteyen ileri düzey matematik alacak, isteyen uygulamalı matematik.
***
Din dersinin zorunlu olması da tartışılıyor. Oysa evren kitabının dili, kutsal kitaplardan önce matematiktir. Galileo, "Allah evreni matematik dilinde yaratmıştır. Evren her an gözlemlerimize açıktır; ama onun dilini ve bu dilin yazıldığı harfleri öğrenmeden ve kavramadan anlaşılamaz. Evren matematik diliyle yazılmıştır; harfleri üçgenler, daireler ve diğer geometrik biçimlerdir. Bunlar olmadan tek sözcüğü bile anlaşılamaz; bunlarsız ancak karanlık bir labirentte dolanılır." demiştir.
Bazıları matematiği insanın icat ettiğini zanneder. Hayır, matematik evrenin düzenini sağlayan şeydir. İnsan sadece onu keşfetmektedir.
***
Geçen yıl Ege Üniversitesi'nde "Evrenin Mantıksal Dili Matematik" konulu bir konferansı düzenlenmişti.
Konferansı veren Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, "Dillerin ifadesi kelimeler ve onların oluşturduğu anlamlar ise matematiğin kelimeleri de formüller, formülleri meydana getiren sayılardır. Matematik aklın dilidir, konuşma biçimidir. Matematik, Tanrı'nın, evreni yazdığı dildir! Üniversite yıllarımda duyduğum ve beni çok etkileyen bu sözü, 1564-1642 yılları arasında yaşayan Galileo söylemiş. Galileo, Tanrı'nın yarattığı evrenin de, Tanrı'nın bir kitabı olduğunu düşünüyordu. Tanrı'nın kitapları arasında çelişki olamayacağını vurguluyordu." demişti.
Karakaya şunları söylemişti: "Herkes, mantık ve sezgi gücünü kullanarak matematik yapar. Ancak matematikçiler, mantık ve sezginin oluşturduğu iş ve oluşları sembollerle kaydedebilirler. Bu özelliğiyle matematiksel düşünce, insanlık tarihi boyunca ilişki barındıran kavramlar üzerine yoğunlaşmış ve bu ilişkilerin kaydını tutmak için matematikten faydalanmıştır.
Evren mükemmel bir nizam içerisinde ve ilişkiler ağı üzerine yaratıldığından, bütün öğrenme-öğretme aktivitelerimiz bu ilişkileri anlamak ve anladığımızı ifade etmeye dayanır.
Eğitim-öğretimin temel amacı; insanların yaşadığı hayatı anlaması, kavraması ve bu anlam ve kavrayışları bilimsel bilgilerle ifade etme yeterliliğine ulaştırılmasıdır."
Matematik olmadığında birçok soru sorulamaz ve cevaplanamaz, üzerine yeni anlamlar eklemek yoluyla bilim ve teknolojinin gelişmesi mümkün olamaz.
Sonuç olarak matematiği yüksek puan getiren bir ders olmaktan çıkarıp insanların sahip olması gereken bir değer olduğunu yüksek sesle dillendirecek kadar hayatı ve dünyayı tanımamız gerekmektedir."
***
Kısacası, Allah'ın ayetleri sadece kutsal kitaplarda yazılanlar değil, evrenin şifreleridir, programıdır. Allah'ın ayetleri, yeryüzü ve gökyüzü ile ilgili, insan vücudu ile ilgili şifrelerdir. Genlerin yapısı, atomun yapısı, enerji kanunları hep Allah'ın ayetleridir. Bu ayetleri okumasını bilen, dünyaya da hükmeder.