Döviz ve faiz zulmü

Türk insanının başına ne geliyorsa ya dövizden ya da faizden geliyor.
Globalleşme adı altında yapılan küresel köleleşme operasyonu maalesef Türk insanını her geçen gün biraz daha fakirleştirdi ve halen de fakirleştirmeye devam ediyor.
İlginç olan bunu bugüne kadar iktidara gelen sağcısı da, solcusu yaptı.
Ancak Türkiye Türkiye olalı iki hükümet gördü bu konuda halkın ümüğünü sıkan, biri ANAP ve diğeri de AKP.
Zaten AKP lideri Erdoğan sık sık ANAP lideri rahmetli (?) Turgut Özal’a benzetiliyor.
Turgut Özal dönemini iyi
hatırlayın.
Hayat Amerikalının parasının üzerine kurulmuştu. İnsanlar üretmiyor parasını dolara yatırıyor ve bununla geçiniyordu.
Dolar her gün düzenli olarak artıyordu. Türk halkında müthiş bir dolar çılgınlığı başlamıştı. Öyle ki marketlerde bile insanlar cüzdanından dolar çıkarıp veriyordu.
Bu bir ülke için başına gelebilecek en büyük belaydı. Bu belayı da Özal Türkiye’nin başına sarmıştır.
O dönemi iyi hatırlayın.
Dolar arttıkça hayat da pahalanıyordu. Doları olan için hayat daha da güzel oluyordu. Ya olmayan dar gelirli ve maaşla geçinen gariban
işçi-memur?
Onlarsa sadece eziliyordu.
Özal o dönem Türk insanının genetiğiyle oynamaya başlamış ve dar gelirli memur için “Benim memurum işini bilir” diyerek toplumsal ahlaksızlığın önünü açmıştır. Bugünkü rüşvetin babası Turgut Özal’dır.
Turgut Özal’ın ardından bugün AKP iktidarı var. Erdoğan, Özal’ın yolunda.
Birkaç yıl hayatımızdan çıkan dolar şimdilerden yeniden hayatımıza girmeye başladı.
Varsa yoksa dolar.
İnsanlar yeniden parasını dolara yatırmaya başladı.
Ceplerinde yeniden dolar taşımaya başladılar. Türkiye’deki büyük dolar talebi karşısında Amerika çok mutlu. Türkiye’ye dolar yetiştirmeye çalışıyor. Amerikan Merkez Bankası FED herhalde matbaasını Türkiye’ye dolar yetiştirmek için 24 saat çalıştırıyordur.
Ne güzel, hiçbir şey üretme, değeri 3 sent olan bir kâğıdı 100 USD diye Türkiye’ye sat.
Sonra 75 milyonluk bir ülke bu para ile oyalansın.
İşte Amerikan gerçeği bu. Amerikan politikasını sürdüren hükümetlerin halkını nasıl fakirliğe sürüklediğinin en güzel işareti.
Ekonomide bir prensip vardır. Dövize karşı faiz silahı çekiler.
Yani dövizin yükselmemesi için faiz silahı kullanılır. Ya bizim Merkez Bankası ne yapıyor?
Tam tersi faizi şok bir şekilde düşürerek vatandaşın dövize yönelmesine neden oluyor. Elbette faizin yüksek olması iyi değil. Ülkenin servetinin rantiyeciye ödenmesidir. Ama öyle bir ortamda yapılan faiz indirme operasyonu sadece Amerikan para biriminin manipüle edilmesinden başka bir şey değildir.
Şimdi iğneden ipliğe her şey
pahalanıyor.
Gerekçe basit. Dövizdeki artış. Bir yıl içerisinde yüzde 82 zam yapılan doğalgaza bile bırakın indirimi yeni zam bile gelebilir. Gerekçe yine aynı, dövizdeki artış.
Dünyada petrol fiyatları düşüyor bizde yükseliyor.
Çünkü bizde dolar pahalanıyor.
Aslında ne yaparsanız yapın hepsi boş.
Türkiye Amerika’nın yatak odası olduğu sürece yapacağımız bir şey yok.
Ne diyelim?
İyi ki varsın Amerika!

Yazarın Diğer Yazıları