Döviz ne olacak?

Gerek Türkiye, gerekse dünya için kasım ayı resmen felaket ayı oldu. Dünya, tarihinde kasım ayı kadar kötü geçen bir ay görmedi.
Borsalar soluksuz düştü, döviz yükseldi, yüzlerce işyeri kapandı ve en önemlisi onbinlerce kişi işsiz kaldı.
Aralık ayı biraz daha sakin geçti. Özellikle yılın son aylarına doğru.
Şimdi yeni yılın ilk günlerini yaşıyoruz. Piyasalarda temkinli bir iyimserlik var. Nedeni bilinmiyor ama insanlar olumlu algılıyor. İşte bu olumlu atmosferde para piyasalarındaki beklenti:
BORSA:
Kasım ayında 20 bin puanı gören endeks şu an 27 bin puanın üzerinde. Yabancı alımı da yok, satışı da. Yurtdışı piyasalarda Noel tatili nedeniyle bir sakinlik yaşandı.
Bu da bizim gibi gelişmekte olan piyasalara yansıdı. Kısa vadede borsanın yönünün yukarı olacağı yönünde beklenti hâkim. Ancak 30 bin puanın üstü şimdilik zor görünüyor. Endeks 30 bine yaklaştıkça düşüş bekleniyor.
Özellikle bankaların bilançolarında 2009 yılında beklenenin çıkmayacağı ifade ediliyor. Bu da borsanın orta vadede olumsuz etkilenebileceği bir gelişme olarak gösteriliyor.
DÖVİZ:
Dolar 2 bin lira olur mu? İşte kasım ayında en çok bu soruya yanıt aradık. Ancak dolar son bir aydır 1.50 seviyelerinde.
Dolarda bundan sonra sert bir yükseliş beklenmiyor. Dünyada faizlerin neredeyse sıfırlandığı bir ortamda Türkiye’de halen yüzde 15’in üzerinde.
Bu da sıcak para için Türkiye’yi vazgeçilmez ülke yapıyor. Döviz için önümüzdeki haftalarda iki önemli engel var. Bunlardan biri IMF ile imzalanması muhtemel stand-by anlaşması, diğeri ise sıcak para girişi.
IMF ile anlaşmayla birlikte doların 1.50 seviyesinin bile altına gerilemesi muhtemel görülüyor. IMF garantisi Türkiye’ye yeniden sıcak para girişini de hızlandıracaktır. Bu da dövizi daha da olumsuz etkileyecek bir gelişme.
Bu noktada dolar yeniden 1.20’ye geriler mi sorusuna ise çok zor diye yanıt verebiliriz. Çünkü dünyada yaşanan kriz halen bitmedi.
FAİZ:
Dünyada neredeyse sıfırlanan faiz bizde halen çok yüksek. Merkez Bankası için tam bir çıkmaz yaşanıyor.
Faizlerde hızlı bir indirime gitmesi halinde Türkiye’ye fon girişi kesilebilir ve sıcak para kendisine daha yüksek getiri sağlayacak başka gelişmekte olan ülkelere gidebilir. Bu da Türkiye’de yeni bir krize neden olabilir.
İşte bu riski göze alamayacak olan Merkez Bankası dünyadaki örnekleri gibi kolayca faiz indirimine gidemeyecek. Bu da faizlerin orta vadede yüzde 14’ün altına inemeyecegini gösteriyor.
Sonuç olarak, ortam ne olursa olsun döviz ve borsada risk halen sürüyor. Eskiden parasını riskten korumak isteyenler için döviz güvenli bir limandı, ama son 8 yılda gördük ki agresif hareketler borsa kadar risk yaratıyor. Bu sebeple özellikle profesyonel olmayan ve elinde üç-beş kuruşu bulunanlar için en ideali faiz görünüyor.

Yazarın Diğer Yazıları