Domuz gribi ve Türklerin genetik yapısı!

Bütün insanlığı domuz gribi korkusu sardı! Meksika’da domuz gribinden ölenlerin sayısı 103’e çıktı, 400 kişi de hastanede yatıyor. Hastalık, gribin ağır zatürreye dönüşmesi sonucu ölüme sebep oluyor.
Meksika hükümeti, virüsün yol açtığı ölümlerin ardından başkent Mexico City ile ülkenin orta kesimlerindeki iki eyalette tüm okulları 6 Mayıs’a kadar kapattı. Başkentteki konserler iptal edildi, bar ve gece kulüplerinin yüzde 70’i, kiliseler, sinema salonları kapatıldı. Hükümet, halka, kalabalık yerlere girmemeleri çağrısında bulundu, tokalaşmaktan, sarılmaktan ve öpüşmekten sakınılmasını, sık sık el yıkanmasını, yiyecek ve mutfak araç-gereçlerinin ortak kullanımından kaçınılmasını tavsiye etti.

* * *

İspanya’da, Avustralya’da, Brezilya’da, İsveç’te ve Danimarka’da ABD ve Meksika’dan dönenlerde virüse rastlandı. Bazıları hastaneye kaldırıldı. ABD’de sağlık yetkilileri, ölümlerin ABD’de de beklendiğini bildirdi. Eyaletlere 12 milyon Tamiflu ilacı dağıtıldı. Bilindiği gibi bu ilaç daha önce de kuş gribinde gündeme gelmişti!
Rusya, Amerika kıtasından gelen uçakları denetleyeceğini duyururken, Romanya, vatandaşlarına zorunlu olmadıkça Meksika’ya gitmemeleri tavsiyesinde bulundu.
Sırbistan, Amerika kıtası ülkelerinden canlı domuz ve domuz eti alımını durdurdu.

* * *


AB, sağlık bakanlarını mümkün olan en kısa zamanda olağanüstü toplantıya çağırdı.
Dünya Sağlık Örgütü, Asya ülkelerinin, domuz gribine karşı diğer ülkelere göre daha hazırlıklı olduğunu bildirdi.
Türkiye’de tedbir alınması için ateşin bacayı sarması gerekir. Ondan önce kimsenin kılı kıpırdamaz. Biz her zaman “bize bir şey olmaz” havalarındayız. AIDS’ten, kuş gribinden korkmadık da domuz gribinden mi korkacağız? Zaten domuz eti de yemiyoruz!

* * *


Kuş gribi ve sars gibi hastalıkların biyolojik savaşın eseri olduğu ileri sürülmüştü. Sars virüsü, Çin ekonomisini sarsmıştı. Türkiye’de kuş gribi vakasına rastlanmadan iki ay önce Ekim 2005’te National Geographick dergisinin kapağında “Sırada ne var? Kuş gribi” başlığı kullanılmıştı.
Demek ki şimdi sırada domuz gribi var!
Yalnız geçenlerde önemli bir bilgi edindim.
Gen araştırmacıları, nesilden nesile kendini temizleyen genin sadece Türklerde bulunduğunu tespit etti. Diğer milletlerin genleri ise her nesil daha kötüye gidiyor. Bu sebeple, dünyada Türklerle evlenmek modası gizli gizli yayılıyor. Özellikle Atatürk’ün doğduğu Makedonya’daki Yörüklere yoğun ilgi olduğu söyleniyor. İlginçtir, Dr. Oktar Babuna için düzenlenen “ilik nakli için uygun kişi” arama temalı kampanya sırasında sadece Balkan kökenli Türkler’den kan alınmıştı. Kanlar da ABD’ye gönderilmişti. Demek ki bu kanlar üzerinde araştırma yapan bilim adamları ilk sonuçları almışlar!

* * *


Türkler, Müslüman olmadan önce de domuz eti yemiyordu. Asya’da Türklerle birlikte yaşayan kavimlerden sadece Tunguzlar domuz eti yiyordu.
Yahudiler de domuz eti yemiyor. Bir ara Yahudilerin Trabzonlu gençlere çengel attığına dair haberler vardı.
Devamlı domuz eti yiyen milletlerin genetik yapısında bir deformasyon mu var acaba?
Bu duruma göre yakın gelecekte bütün dünya yeniden Türk olacak. Yahudiler de nesillerini devam ettirecek tabii.

Yazarın Diğer Yazıları