Domuz gribi biyolojik savaş ise ne olacak?

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “ABD’den yola çıkıp Amsterdam üzerinden Irak’a gitmek amacıyla 14 Mayıs 2009’da İstanbul’a gelen, 27 yaşında Irak asıllı ABD vatandaşı bir kişide, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan giriş yaparken yüksek ateş tespit edildiğini, bu kişide, ‘domuz gribi’ virüsü bulunduğunun belirlendiğini” açıkladı.
Bakan Akdağ, bir gazetecinin “Söz konusu yolcu, diğer yolcular ve kabin görevlileriyle temas etmiş olabilir. Bu konu hakkında ne gibi önlemler alıyorsunuz?” sorusu üzerine şu bilgileri verdi:
“Bütün yolcuların listesini temin ederek bu yolcularla irtibat kuruyoruz. Bunlarla sağlık görevlileri direkt irtibat kurarak ziyaret ediyorlar. Kendilerini bilgilendiriyorlar. Herhangi bir belirti çıkarsa ne yapacaklarını anlatıyorlar. Mümkün olduğu kadar bulundukları adreste kalmalarını kendilerinden rica ediyorlar. Böylece yüksek seviyede bir tedbir almış oluyoruz. Ayrıca kendilerine tedbir olarak koruyucu ilâç verilmeye başlanıyor.”

***

Konu ile ilgili dünya basınında önemli haberler yayınlandı.
Rus bilim adamı Dmitriy Lvov’un, domuz gribinin nasıl ortaya çıkacağı ve yayılacağı ile ilgili olarak 2004 yılında kesin açıklamalarda bulunduğu anlaşıldı.
Lvov, 2004 yılının Ekim ayında yaptığı basın açıklamasında, tüm dünyaya yayılacak grip salgınının, kuş gribi virüsünün mutasyonu ile ortaya çıkacağını bu sürecin ise domuz organizmasında gerçekleşebileceğini öne sürmüştü.
Başka bir Rus; Sergey Markelov ise domuz gribinin, biyolojik savaşın bir eseri olduğunu iddia etti.
Markelov, “Ben domuz gribini, Meksika ve Latin Amerika’da gizli çalışan CIA laboratuarlarından bir sızıntı olarak görüyorum. Gizli laboratuarlarda öldürücü domuz gribi üzerine çalışılıyor. Şimdi bu gizleniyor. Biyolojik silahlar sürekli olarak geliştiriliyor. Kuş gribinin de ilk kez Çin’de ortaya çıkmasını düşünmek gerekiyor” dedi.

***

75 yaşındaki virüs uzmanı Avustralyalı bilim adamı Adrian Gibbs ise domuz gribi virüsünün bir laboratuar ortamından çıkmış olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi.
Gibbs, virüsteki genetik mutasyonunun, domuzlar arasında görülen domuz gribinden 3 kat daha hızlı olduğunu, bunun da virüsün mühendislik eseri olduğu iddiasını güçlendirdiğini söyledi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da “Yeni virüsler konusunda ciddi şüpheler var. Bu virüsler acaba kendiliğinden üreyen virüsler midir yoksa birtakım laboratuvar şartlarında yapılan deneylerin yansıması mıdır? Ne olduğu, nasıl bir virüs olduğu konusu anlaşılmış değil” dedi.
Kuş gribi ve Sars virüsünün de kendiliğinden gelişmediğine dair ciddi iddialar ileri sürülmüştü. Sars virüsü, Çin ekonomisini sarsmıştı. Türkiye’de kuş gribi vakasına rastlanmadan iki ay önce Ekim 2005’te National Geographick dergisinin kapağında, Türkiye kastedilerek “Sırada ne var? Kuş gribi” başlığı kullanılmıştı.

***

Dünya önemli bir süreçten geçiyor. Esasen, küreselleşme sürecini ve ardından ekonomik kriz sürecini plânlayanlar, dünya nüfusunu 1.5 milyara indirmeyi düşündüklerini de ağızlarından kaçırmıştı. Gazeteci Ergin Yıldızoğlu’nun Viyana’daki konferansta söylediği gibi “Kapitalizm ahlâk dışı değildir, kapitalizmin ahlâkı yoktur!”
Amerikan halkını da adeta esir alan güçlerin insan hayatına önem verdiğini düşünmek iyimserlik olur! Önem verselerdi, Afganistan ve Irak’ta Müslüman katliamı yaptırmazlar, Ruanda’lıların birbirlerini öldürmelerini kışkırtmazlardı!
Biyolojik savaş ihtimaline karşı, bütün insanlık elele vermeli; Türkiye de bu konuda tedbir almalıdır!

Yazarın Diğer Yazıları