Dolarda kriz kaçınılmaz!
Kimine göre yandaş medya, kimine göre havuz medyası son bir haftadır aynı şeyi yazıyor: Türkiye''nin faiz politikasının doğru olduğunu, örnek olarak da Amerika''nın faiz artışı ile birlikte bankalarının düşük faizli tahviller nedeniyle iflas aşamasına gelmesini gösteriyor.
Söz konusu medyaya göre Amerika''nın faiz artışı bankaları iflasa götürüyor. Oysa Türkiye bunun tam tersini yaptı ve doğal olarak Türk bankaları kârını %400 - %500 artırdı.
Bu da demek oluyor ki AKP iktidarının uyguladığı ekonomi politikası doğru.
Peki gerçekler böyle mi? Gerçekten Amerika''daki bankalar yüksek faiz politikası nedeniyle mi iflas ediyor.
Ya da farklı bir açıdan soralım, yüksek faiz bankacılık sistemine zarar mı veriyor?
Bunun için önce geçmişe gidelim. Amerikan bankalarının elinde niçin düşük faizi tahviller var?
Bunun tek bir nedeni var, pandemi sürecinde sıkıntıdaki piyasaya Amerikan Merkez Bankası''nın bol keseden para dağıtması. Tıpkı şu an Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın yaptığı gibi.
Bol para, düşük faiz demektir, düşük faiz ve bol para ise enflasyonu azdırır.
Amerika''da da öyle oldu.
Aslında Türkiye''de de aynısı var. Merkez Bankası''nın zoraki faiz indirimi ve bol keseden para dağıtması, enflasyonun patlamasına neden oldu.
2021 Eylül ayında faizler %19 iken, enflasyon da %19''du.
Faizin enflasyona neden olduğu gibi saçma sapan bir politikaya inanan AKP ve bunu koşulsuz yerine getiren bir Merkez Bankası, o tarihten sonra faizleri düşürdü. Düşen faizle birlikte enflasyon patladı.
Amerika''nın pandemi süresinde yaşadığını biz 2021 Eylül''ünden itibaren yaşamaya başladık.
Şu anda bankalarımız gırtlağa kadar %10 ve 6 tahvil ile dolu.
Amerika''nın bugün yaptığını yani faiz artışını Türkiye de seçimden sonra yapacak. Bunu ama Cumhur İttifakı ama Millet ittifakı yapmak zorunda.
Eğer enflasyon belasından kurtulmak istiyorsak bol parayı çekip faizleri yükseltmemiz gerekiyor.
Bunu yapınca da bankaların elindeki düşük faizli tahviller tıpkı Amerika''daki gibi başımıza bela olacak. Gelelim en önemli soruya; Merkez Bankası perşembe günü tüm beklentilerin aksine neden faiz indirmedi?
Cumhurbaşkanının bile inmesini beklediği bir dönemde faizin inmemesi büyük bir korkunun varlığını gösteriyor.
Bu korkunun adı Dolar krizi ya da kuru krizi.
Artık herkes biliyor ki Türkiye''de büyük bir dolar kıtlığı yaşanıyor. Merkez Bankası''nın art arda aldığı kararlar yani kısıtlamalar, şirketlere döviz alımı konusunda çıkartılan engellemeler, bu dolar kıtlığının en büyük işareti.
Merkez Bankası''nın bir kez daha faizlere müdahale etmesi bu dolar krizinin belki de o gün yaşanmasına neden olacaktı.
Peki Merkez Bankası faizi düşürmeyerek bu kriz yönetime hayır sadece birkaç hafta öteledi.
Suudi Arabistan''dan gelen üç beş milyar dolarla bu krizi önlemenin mümkünatı yok.
Ortada büyük bir tahribat var ve son sürat düşen bir ekonomi, ihracatın düşüyor, ithalatın artıyor.
Öyle ki Rusya veya Ukrayna''dan buğday almasan, fırınlarında ekmek pişmeyecek.
O halde Merkez Bankası''nın korkusu haklı.
Peki bu korkuya rağmen Merkez Bankası 2021 eylülünden bu yana neden faizleri indirdi.
Elbette Türkiye''de aklın ve hukukun işlediği bir dönem olacaktır işte bu soruyu bana göre o akıl ve hukuk, Merkez Bankası''nın değerli başkanından ve para kurulu üyelerinden soracaktır; siz neden Türkiye''yi ateşe attınız?