Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT
Evren Devrim ZELYUT

Dolarda IMF, piyasada KGF yalancı baharı!

Uluslararası Para Fonu (IMF) üye ülkelerin merkez bankalarına, küresel krizde destek olması adına, toplamda 650 milyar dolarlık (SDR-özel çekme hakları) yardım sağlıyor. Bu yardımın aktarımı ise bugün başlıyor. Türkiye''ye de bu plan dahilinde 6,4 milyar dolarlık bir giriş gerçekleşecek.
Bu girişin eksi rezervlere iyi geleceği muhakkak. Ancak Türkiye''ye duyulan iç ve dış güven o kadar düşmüş, firmaların döviz borcu o kadar yüksek ki, kurun nereye çekileceği, çekilse de kalıcı olup olmayacağı büyük soru işareti.
Netice itibarıyla IMF parası; dolar/TL''de yaşadığımız kanamaya yaz aylarında yapılan son pansuman olacak. Çin Merkez Bankası swap (borç) anlaşması, gurbetçi dövizleri, turizm gelirleri, kaynağı belli olmayan girişler derken Türkiye son kartını da oynuyor.
Ne garip bir tesadüf değil mi? Erdoğan''ın IMF hakkında o kadar atıp tutmasından sonra, şimdi 6,4 milyar dolar eminim ki kapı kapı gezip swap (borç) arayan Merkez Bankamız''a ilaç gibi gelmiştir.
Ancak bu ilaçlar tedavi edici değil. Anlık rahatlık sağlıyor. Türk ekonomisinin sorunu, ''yüksek teknoloji ihracatına dayalı bir büyüme modeli'' yerine, ''tüketim ve betona dayalı, düşük teknoloji içeren malları üretip satması''. Böylece rezervleri dolmuyor. Ürettikçe dışarıdan yarı mamul aldığı için sürekli dolar/Euro kaybediyor…
Dışa bağlı sakat sistemi değiştirmek için artık çok geç. Seçimlere çok az kaldı. O zaman ne yapacak AKP? Şunu demiştik: Kredi basarak piyasayı şişirip, dış rekabet şansı olmayan, çoktan ölmüş ''Zombi Firmaları'' hayatta tutmaya çalışacak.
Onların resmen ölümü AKP''nin seçimlerde sandıkta batması demektir. İşte bunun için Erdoğan, enflasyon yüksekken bile faizleri indireceğiz diyor. Bu yüzdendir ki, Bakan Elvan çıktı tekrar Kredi Garanti Fonu (KGF) ile firmaları destekleyeceğiz dedi.
Bütün bu hamleler AKP''nin kendisini kurtarmak için yaptığı işlerdir. Eğer AKP, ekonomiyi kurtarmak isteseydi ilk başta eğitim reformu ile iş yaşamına kaliteli personel sağlardı. Ama bunu asla yapmaz; çünkü imam hatip yerine fen lisesi açarsa milletin evladı gözünü açar. Aynı anda 3-5 maaş alan AKP''li bürokratları, yandaşlara giden ihaleleri, işlerin nasıl kitabına uydurulduğunun farkına varır.
AKP ekonomiyi düzeltmek isteseydi, firmaların dış girdi bağını bitirmek için toplumun tamamının katıldığı büyük bir planla, hangi sektörde dev fabrikaların kurulup ithalata nasıl son verileceğini belirlerdi.
AKP kendini değil ekonomiyi düşünseydi, toplumdaki kutuplaşmanın azalması için elinden geleni yapar, keyfi uygulamalardan uzak durarak iç/dış yatırımcı güvenini sağlardı.
Önce Erdoğan''ın sonra Elvan''ın açıklamaları kredi genişlemesine tam gaz devam edileceğinin işaretleridir. Eğer Delta işi başımıza bela açmazsa (ki rakamlar açacak gibi duruyor) ekonomi önce genleşecek ama yapısal sorunlar devam ettiği için yine çakılacak.
Dönüp dolar/TL''ye baktığımızda her hâlükârda çıkış bizi bekliyor. Zira Delta işi tekrar kapanmaları gündeme alırsa, üretim ve ihracat bundan olumsuz etkilenecektir. Hâliyle kur da yukarı gidecektir.
Yok Delta''dan aşı ile sıyırırsak bu sefer Türk ekonomisi, Amerikan Merkez Bankası FED''in tahvil alım programının azaltılması ve faiz artırımları ile karşılaşacak; bu da kuru yukarı çekecektir.
O zaman tespitlerimizi maddeler halinde özetleyelim:
1- AKP''nin kredi genişlemesi için bu sefer atacak kurşunu yani vereceği para miktarı az. 2017 yılındaki KGF uygulaması gibi büyümede büyük bir etki yaratamazlar.
2- Faizleri zorla düşürseler bile bu politika FED''in faiz artırım sürecine çarpıp etkisiz olacaktır.
3- FED faiz artırmazsa (Delta nedeniyle) bu sefer küresel ekonomi yine zora girmiş demektir. AKP''nin faiz hamlesi tüm sistemin durması nedeni ile yine boşa düşecektir.
Sözün özü, AKP yönetimi siyasette olduğu gibi ekonomide de hepimizi çıkmaz bir sokağa sokmuştur. Geçici önlemlerin yaratacağı anlık rahatlamalar ve karşısında yapısal sorunların devam ediyor olması piyasalardaki oynaklığı artıracaktır.

Yazarın Diğer Yazıları